Kızına Bir Battaniye İstedi Ama İnsan Onlara Bir Ev Verdi | HFY Bilim Kurgu Hikayesi.
.
.
Kızına Bir Battaniye İstedi Ama İnsan Onlara Bir Ev Verdi
Gece, alışılmıştan daha soğuktu. Pazar yeri sessizleşmiş, parlak lambalar birer birer sönüyor, geriye sadece kırık bir ayın solgun ışığı kalmıştı. Gökyüzünde asılı duran yıldızlar, sönük ve solgun, geceyi daha da karanlık kılıyordu. Rüzgar, toz ve açlık kokusunu taşıyarak, yıkık ve terkedilmiş alanlarda dolaşıyor, insanların çaresizliğini fısıldıyordu.
Karanlık köşelerden birinde, gümüş gözleri ve ince, titrek elleriyle oturan bir kadın vardı. Derisi, tuhaf mavi desenlerle kaplıydı; bu desenler, onun uzaydan gelen, yabancı bir ırka ait olduğunu gösteriyordu. Gözleri, hafifçe parlayan bu işaretler, onun kimliğinin ve kökeninin bir parçasıydı. Yanında, küçük, korkmuş bir hayvan gibi kıvrılmış olan küçük kızı vardı. Kız, titriyordu, küçük bedeni, soğuğu geçirmeyen eski paçavralar dışında hiçbir şeyle örtülü değildi.
Kadın, çocuğuna baktı ve dudaklarını ısırdı, kan tadı diline değdi. Artık hiçbir şey bırakmamıştı. Ne bozuk parası, ne yiyecek, ne de bir battaniyesi vardı. Tek sahip olduğu kendisiydi. Ve bu gece, bu yüzden, kendisini kullanmaya karar verdi. Ayak sesleri yaklaştığında, ayağa kalkmaya zorlandı. Ses tonu kırıktı, ama yine de konuştu: “Bir gece benimle kal, lütfen,” dedi, gözlerini aşağıya indirerek utancını gizlemeye çalıştı. “Sadece bir gece. Karşılığında, kızımı al. Ona bir battaniye ver. Sıcak tut.”
Geçen zaman içinde, yanlarından geçen insanlar yavaşladı, bazısı acımasızca gülümseyerek baktı, bazısı ise yüzünü çevirdi. Bir tüccar kocaman gürültüyle güldü, başını sallayarak: “Böyle kırık bir şey için kim öder ki? Çöp yığınlarına sakla teklifini,” dedi. Bir başka ses, karanlıktan kıkırdadı: “Bir çocuk için battaniye mi düşünüyorsun? Zavallı.” Kadının kalbi biraz daha kırıldı, ama yine de yalvardı. Diz çökerek, soğuk zemine oturdu ve yalvardı: “Lütfen, üşüyor. Sabah olmadan ölecek.” Kız, yarı uykulu halde, titreyerek, paçavralarını daha sıkı örttü. Kalabalık, uzaklaşırken, sadece fısıltılar ve kahkahalar kaldı.
Ve sonra, bir gölge durdu. Uzun boylu, sessizce duruyordu. Diğerlerinden farklıydı. Omuzları geniş, yolculuktan yıpranmış bir palto giymiş, yüzü yorgun çizgilerle doluydu. Bir insan, kadın sertleşti. İnsanlardan bahsetmişti, bazıları onları canavar, bazıları ise kurtarıcı olarak görüyordu. Kimse kesin bir yargıya varamıyordu. Ama onun dünyasında, insanlar nadirdi, yabancıydılar ve güvenilmezlerdi. Adam, gülümsemiyor, alay etmiyordu. Sadece ona, sonra çocuğa, sonra tekrar ona bakıyordu. Kadın, gözlerini indirdi, titriyordu. “Kabul ediyor musun? Sadece bir gece benimle kal ve onu koru. Ona bir battaniye ver, onu sıcak tut.”
Adam yavaşça eğildi, çocuğun seviyesine geldi. Gözleri, onun titrediğini görünce yumuşadı. Eski, yıpranmış ceketini çıkardı ve nazikçe çocuğun omzuna koydu. Kız, ani sıcaklık karşısında şaşırdı, sonra kumaşı sımsıkı tutup yüzünü içine gömdü. Pazar yeri, diğerlerinin fark etmesiyle daha sessiz hale geldi. Bazıları “Garip insan!” diye mırıldandı, bazıları ise “Ciddi mi?” diye fısıldadı. Kadının kalbi hızla attı. Onun konuşmasını, onu istemesini, onu almak istesini bekliyordu. Ama sesi sakin kaldı: “Hayır, anlaşma yok,” dedi. Kadın donmuştu. Bir an, reddedildiğini, terk edileceğini düşündü. Ama sonra adam kararlı bir sesle ekledi: “Kimse böyle bir anlaşma yapmalı.” Çocuğa tekrar baktı, onun, ona bir şeyler hissettiği belli olan gözleriyle ona yaklaştığını fark etti. Çocuk, ona yaklaşırken eğildi ve onun elini tuttu. Bu, annesine yıllardır görmediği bir umut ışığı gibi görünüyordu. Kadın, titreyerek, korkuyla, “O zaman neden?” diye sordu. Adam ayağa kalktı, çocuğu nazikçe ayağa kaldırdı. “İkiniz,” dedi, “Benimle gelin.” Bu sözler, geceyi buz gibi kesen ateş gibi, içeriye işledi. Kadın, şok içinde durdu. “Ne? Ne? Anlamıyorsun. Bir şeyim yok. Hiçbir şeyim yok.” Adam, sözünü kesti: “İşte, ben ödeme istemiyorum,” dedi. “Gel şimdi.” Çocuk, onun elini sıkıca tutuyordu, bırakmak istemiyordu. Gözleri, ona yıllardır görmediği bir umutla doluydu. Kadın, tereddüt etti. Korku, göğsünde çığlık atıyordu. Bu başka bir tuzak mı? İnsanlar onlardan daha kötüsü mü? Bırakmak, her şeyden vazgeçmek anlamına mı geliyor? Ama onun, çocuğu onun ceketinde tutup güvenle tutması ve ona inanması karşısında, kalbi yeniden kırıldı. Onlar için bir gelecek yoktu artık, ama çocuk için belki vardı. Titreyerek ayağa kalktı ve onu takip etti. Pazar yeri, arkasında fısıltılar ve kötü sözler bırakarak, kayboldu. Çılgın insan. Aptal yabancı. Bir gün pişman olacak. Ama adam, geriye bakmadan, kararlı adımlarla yürüyordu. Omuzları sağlam, adımları güçlüydü. Soğuk gece, her adımda biraz daha az acı veriyordu.

Güneş yavaşça, ağır ağır yükseliyordu ve pazar yolunu solgun altın rengiyle boyuyordu. Kadın, ani bir uyanışla, yere kıvrılmış halde uyandığını fark etti. Birkaç saniye paniğe kapıldı, nerede olduğunu unuttu, ta ki yumuşak nefes alışını duyana kadar. Kız, yatağın üzerinde uyuyordu, çok büyük battaniyelerin içinde, küçük yüzü huzurluydu. Bir el, ceketine sıkıca tutunmuştu, yüzü huzur içinde. Kadın, gözyaşlarını tutamadı. O çocuğu böyle uyurken hiç görmemişti, o kadar uzun zamandır açlık ve korku içinde değildi. Ama huzursuzluk, onun içini korkutuyordu. Hızla döndü, gümüş renkli, parıldayan derisiyle ışıkta parıldıyordu. Adam zaten uyanıktı. Kapının yakınında duruyor, kemerinde aletler ve tüfeğini kontrol ediyordu. Hareketleri, bir tehlike bekleyen bir adam gibi dikkatliydi. Kalbi sıkıştı. “Gidiyorsun?” diye sordu. Adam ona baktı, sonra başını salladı: “Hayır, biz gidiyoruz.” Bu söz, onun kalbini sarsmıştı. “Biz mi?” diye tekrar etti. Adam, göğsüne takılı kayışını ayarladı ve ses tonunu sakin tuttu: “Pazar yeri, seni tekrar bulacak. Geri çağıracaklar.” Kadın, midesi burkuldu. Onların, insanlardan uzak, güvensiz ve acımasız olduklarını biliyordu. Ama her şeyden vazgeçmek, dayanılmazdı. “Nereye gideceğiz?” diye sordu. “İşim yok, evim yok, kimsem yok, hiçbir yerim yok.” Adam, kapıyı hafifçe açtı, keskin sabah havasını içeri aldı. “Yürüyüp gitmek mi istiyorsun?” dedi. Kadın, ona baktı. “Evet.” Adam, omzuna dikkatlice baktı, sesi kararlıydı: “Aile!” Bu kelime, kadını parçaladı. Gözleri doldu. “Eğer bizimle kalırsan,” dedi, “birlikte olacağız.” Kadın, dizleri çöktü, başını eğdi. “Eğer bizi kabul edeceksen, evet, kalacağız.” Adam, öne çıktı, onun çenesini nazikçe kaldırdı ve gözlerinin içine baktı: “Aile!” Bu söz, onun yüreğine işledi. Kadın, gözyaşlarını tutamadı. Çocuk, onun kollarına atladı, tereddüt etmeden. Adam, onu dikkatle tuttu, sanki camdan yapılmış gibi, ama dünyayı onun koruyabileceği kadar sağlam. Kız, fısıldayarak onun göğsüne yaslandı: “Güvendeyiz artık.” Kadın, onun yanına oturdu, titreyen eliyle onun koluna dokundu. Bir kez daha, yıllardır görmediği bir güven duygusu içini sardı. Bu gece, onların hayatı sonsuza dek değişmişti. Ve ilk defa, gelecekte kızının bir daha soğukta ısınmak için yalvarmak zorunda kalmayacağına inanmak istedi. Çünkü biri, bir insan, onları terk etmemişti. Çünkü biri, zalimliği terk etmişti. Çünkü biri, merhamet kelimesini söylemişti.
Güneş yükselirken, üçü yeni bir başlangıca adım atıyordu. Kadın, küçük kızını ceketinin altına sarılmış, mutlu ve huzurluydu. O gece, pazar yerinde yaşananlar, artık sadece bir anıydı. Ama içerde, sıcaklık ve sevgiyle örülü yeni bir hayat başlamıştı.
.
News
हेमा मालिनी इसलिए देना चाहती थी तलाक। Hema Malini wanted to divorce Dharmendra ! hema expose
हेमा मालिनी इसलिए देना चाहती थी तलाक। Hema Malini wanted to divorce Dharmendra ! hema expose धर्मेंद्र और हेमा मालिनी:…
Dharmendra’s 90th birthday… Esha Deol was in pain remembering her father, her heartache spilled…
Dharmendra’s 90th birthday… Esha Deol was in pain remembering her father, her heartache spilled… ईशा देओल का दर्द: पिता धर्मेंद्र…
धर्मेंद्र जी का 90वॉ जन्मदिन Live | dharmendra 90th birthday celebration | dharmendra house mumbai |
धर्मेंद्र जी का 90वॉ जन्मदिन Live | dharmendra 90th birthday celebration | dharmendra house mumbai | धर्मेंद्र का 90वां जन्मदिन:…
Big Breaking : Sunny Deol ने Hema Malini से की मुलाकात
Big Breaking : Sunny Deol ने Hema Malini से की मुलाकात हेमा मालिनी: एक अदाकारा की संघर्ष और विरासत की…
हेमा मालिनी के साथ हुई नाइंसाफी 😔 सनी बोला यहां से जा रोते हुए वापस लौटी | Hema Malini Dharmendra
हेमा मालिनी के साथ हुई नाइंसाफी 😔 सनी बोला यहां से जा रोते हुए वापस लौटी | Hema Malini Dharmendra…
हेमा मालिनी चिल्लाती रही लेकिन नहीं करने दी अंतिम रस्मे पूरी रोते हुए वापस लौटी HemaMaliniDeolfamily
हेमा मालिनी चिल्लाती रही लेकिन नहीं करने दी अंतिम रस्मे पूरी रोते हुए वापस लौटी HemaMaliniDeolfamily धर्मेंद्र का निधन: परिवार…
End of content
No more pages to load






