Bekar anne, çocuğunu mülakata getirdiği için reddedildi — ta ki milyoner CEO içeri girene kadar…
.
.
Melike Acar ve Umudun Gücü
İstanbul’un kalbinde, modern cam binaların arasında yükselen yüksek katlı bir iş merkezinin lobi katında, beyaz deri koltuklarda oturan Melike Acar, minik kızı Defne’nin elini sıkıca tutuyordu. 29 yaşındaki genç kadın, takım elbisesinin ütülü ve temiz olmasına rağmen parmaklarının hafif titremesiyle içinde kopan fırtınayı gizleyemiyordu. Saçları özenle toplanmış, yüzünde umut ve endişe arasında gidip gelen bir ifade vardı.
Melike, iki yıl önce eski kocası Serkan’ın ailesini terk etmesinden sonra Kadıköy’deki küçük dairelerinde zorlu günler geçirmişti. Ancak o gün, hayatında yeni bir umut ışığı doğmuştu: Korkmaz İnşaat’ta bir mimarlık pozisyonu için mülakatı vardı. Bu iş, sadece kariyerinde bir adım değil, aynı zamanda kızı Defne’ye daha iyi bir hayat sunma fırsatıydı.
Mülakat Gerginliği
Mülakatın yapılacağı Korkmaz İnşaat’ın lüks lobisinde otururken, Melike çevresine hayranlıkla baktı. Mermer zeminler, modern sanat eserleri ve yüksek tavanlar… Burası hayallerinin gerçekleşebileceği yerdi. Ancak yanında küçük kızı Defne ile oturmak, Melike’yi daha da gergin yapıyordu. Çevredeki iş insanlarının meraklı ve kimi zaman yargılayıcı bakışları altında kendini küçük ve savunmasız hissediyordu.
Orta yaşlı, takım elbiseli Gökhan Sever yanlarına yaklaştığında, Defne’yi görünce yüzündeki ifade değişti. Kaşlarını çatıp dudaklarını sıktı. “Mülakat sırasında çocuk bulunmasına izin vermiyoruz,” dedi soğuk bir sesle.
Melike hemen ayağa kalktı, özür diledi ve durumu anlattı: “Bakıcım son dakikada hastalandı. Başka seçeneğim yoktu. Kızım çok uslu, rahatsızlık vermeyecek.”
Gökhan’ın yüzündeki ifade bozuldu, “Bu oldukça profesyonel olmayan bir durum,” diye mırıldandı. Melike’nin kalbi hızla çarparken, bu kötü başlangıca rağmen vazgeçmeyecekti.
Önyargılarla Mücadele
Mülakat odasına geçerken Gökhan, Melike’ye doğrudan sordu: “Küçük bir çocukla bu işe nasıl tam olarak odaklanmayı düşünüyorsunuz?”
Melike beklediği bu soruyu sakin ve kararlı bir şekilde yanıtladı: “Anne olmak bana daha organize, verimli ve sorumlu olmayı öğretti. Kızım bir engel değil, motivasyonum.”
Gökhan ise “Çocuk hasta olduğunda ne olacak? Toplantılardan erken çıkacak mısınız? Gece yarısı projeler bitirmesi gerektiğinde?” diye devam etti. Bu sorular, toplumun bekar annelere karşı önyargılarının kristalleşmiş haliydi.
Melike, “Son iki yıldır freelance projeler yaptım. Hiçbir müşterim teslimat tarihinden şikayet etmedi. Çocuk sahibi olmak beni daha disiplinli yaptı,” diyerek kendini savundu.
Defne, köşede sessizce ev çiziyor, renkli kalemlerle yaptığı detaylı çizimle herkesin dikkatini çekiyordu. Gökhan, portföyü incelediğinde teknik olarak kusursuz olduğunu söyledi ancak “Şirketimizde çok yoğun çalışma temposu var. Ailesiz çalışanlar bile zorlanıyor,” diyerek sitem etti.
Melike, “Peki erkek çalışanlarınız için aynı endişeleri taşıyor musunuz?” diye sordu. Gökhan yüzü kızararak, “Bu farklı bir durum,” dedi. Melike, “Çocuk bakımıyla ilgilenmezler mi? Gece yarısı hasta çocukla uyanmazlar mı?” diye karşılık verdi.
Defne, çizdiği resmi masanın üzerine koydu ve “Teyze bak, ne çizdim,” dedi. Gökyüzüne uzanan yüksek binalar, ağaçlar ve çiçeklerle dolu bir şehir tasarımıydı. Gökhan kısa bir bakış attı ama hemen konuyu değiştirdi.
Reddedilmenin Acısı
Gökhan, “Sizin profiliniz şirket için uygun değil. Çalışanlarımızın işe odaklanması gerekiyor. İşe odaklanmak çocuk sahibi olmamakla mı ölçülüyor?” dedi.
Melike’nin içi burkuldu. “Hayır tabii ki,” dedi sertçe. Ama Gökhan sustu. Melike’nin sesi değişti, Defne ise annesine daha sıkı sarıldı.
Mülakatın sonunda Gökhan, Melike’ye “Teşekkür ederim, iletişime geçeceğiz,” dedi. Melike ve Defne koridorda yürürken, Melike’nin içinde öfke ve hayal kırıklığı vardı. Yıllar süren eğitim, deneyim ve yetenek, anne olması nedeniyle değersizleştirilmişti.
Otobüs durağında beklerken genç, çocuksuz kadınları izledi. Kendini eskiden onlar gibi görüyordu. Üniversitede sınıfının en parlak öğrencisiydi, mezuniyet töreninde büyük mimarlık ödülünü almıştı. Şimdi ise reddedilmişti.
Beklenmedik Destek
O sırada Korkmaz İnşaat’ın CEO’su Caner Korkmaz, iş gezisinden dönüyordu. 45 yaşındaki başarılı iş adamı, aynı zamanda 7 yaşındaki oğlu Emir’in babasıydı. Eşi Ayşe’yi üç yıl önce kaybetmiş, tek başına hem baba hem anne olmaya çalışıyordu.
Sekreteri Serap’tan mülakatlar hakkında bilgi aldı. Gökhan’ın, Melike’yi çocuklu olduğu için reddettiğini öğrendiğinde kanı dondu. Kendi yaşadığı zorlukları hatırladı ve bu ayrımcılığa karşı durmaya karar verdi.
Caner, Gökhan’ın odasına giderek sert bir dille konuştu: “Hangi verilere dayanarak böyle genellemeler yapıyorsun? Ben de tek ebeveynim ve işimi aksatmadım. Bu ayrımcılık kabul edilemez.”
Gökhan’ın yüzü kızardı, sessiz kaldı. Caner, insan kaynakları direktörüyle toplantı ayarladı ve bu tür yaklaşımların şirket politikalarına aykırı olduğunu bildirdi.
Yeni Bir Başlangıç
Caner, Melike’yi ofisine çağırdı ve mülakat sürecinde yaşananları öğrendiğini söyledi. Sonra teklifini açıkladı: “Melike Hanım, size sadece bir iş değil, yeni sürdürülebilir mimarlık departmanımızın başkanlığını teklif ediyorum.”
Melike’nin gözleri doldu. Defne şaşkınlıkla annesine baktı. Caner, “Çalışma koşullarınızı ve çocuk bakımınızı anlıyorum. Şirketimizde esnek çalışma saatleri ve anlaşmalı kreş var,” dedi.
Melike, “Bu benim için çok önemli,” dedi mutlulukla.
Caner, “Departman başkanı maaşı piyasa standartlarının üzerinde olacak. Ayrıca Defne için özel bir çizim köşesi hazırlayacağız,” dedi.
Başarı ve Mutluluk
Altı ay sonra, Melike’nin tasarladığı ekolojik konut kompleksi İstanbul’un en prestijli mimarlık ödülünü aldı. Defne, alt kattaki kreşte Caner’in oğlu Emir ile arkadaş olmuştu.
Melike, hem harika bir anne hem de başarılı bir profesyoneldi. Caner, “Anne olmak seni daha güçlü kıldı,” dedi.
Bir gün eve dönerlerken Defne, “Anne mutlu musun?” diye sordu. Melike, “Çok mutluyum prensesim. Artık kimse bizi ayırmaya çalışmıyor,” dedi.
Son Söz
Melike’nin hikayesi, adaletsizlikle karşılaşan herkes için umut oldu. Vazgeçmemek, umudunu kaybetmemek ve kendi değerini başkalarının ön yargılarına bırakmamak gerektiğini gösterdi.
Bazen en büyük mucizeler en karanlık anlarda gerçekleşir.
News
“ARAPÇA BİLİYOR MUSUN” CEO TEMİZLİKÇİYE İNANMADI. AMA O ANLAŞMAYI KAPATIP İFLASI ÖNLEDİ
“ARAPÇA BİLİYOR MUSUN” CEO TEMİZLİKÇİYE İNANMADI. AMA O ANLAŞMAYI KAPATIP İFLASI ÖNLEDİ . . Çöl Kraliçesi Nilüfer Kaya’nın Yeniden Doğuşu…
“BABA, ÇÖPTE UYUYAN O İKİ ÇOCUK BANA BENZİYOR” DEDİ MİLYONERİN OĞLU! VE BÜYÜK BİR SIR ORTAYA ÇIKTI
“BABA, ÇÖPTE UYUYAN O İKİ ÇOCUK BANA BENZİYOR” DEDİ MİLYONERİN OĞLU! VE BÜYÜK BİR SIR ORTAYA ÇIKTI . . Kayıp…
Herkes milyonerden korkuyordu… TA Kİ GARSON KIZ ONU HERKESİN ÖNÜNDE SUSTURANA KADAR.
Herkes milyonerden korkuyordu… TA Kİ GARSON KIZ ONU HERKESİN ÖNÜNDE SUSTURANA KADAR. . . İstanbul’un Kalbinde Bir Cesaret Hikayesi İstanbul’un…
“FERRARİNİ TAMİR EDERİM!” — MİLYONER GÜLDÜ… TA Kİ DİPLOMASIZ MEKANİKÇİ MOTORU ÇALIŞTIRANA KADAR!
“FERRARİNİ TAMİR EDERİM!” — MİLYONER GÜLDÜ… TA Kİ DİPLOMASIZ MEKANİKÇİ MOTORU ÇALIŞTIRANA KADAR! . . Ferrari ve Mahalle Atölyesi: Diego’nun…
28 वर्ष की IPS मैडम ने 16 साल के लड़के से शादी कर ली; लेकिन फिर अगले दिन जो हुआ……
28 वर्ष की IPS मैडम ने 16 साल के लड़के से शादी कर ली; लेकिन फिर अगले दिन जो हुआ………
SDM Neelam Verma की सच्ची कहानी | अकेली महिला अधिकारी ने हिला दिया पूरा थाना
SDM Neelam Verma की सच्ची कहानी | अकेली महिला अधिकारी ने हिला दिया पूरा थाना . . बरनाली सिंह एक…
End of content
No more pages to load