Hazal Subaşı şöyle dedi: “O artık bir baba, ama ben hâlâ o gecedeyim.” 👶

.

.

“O Geceye Takılı Kaldım”: Hazal Subaşı’ndan Yıllar Sonra Gelen İtiraf

Türk televizyonlarının zarif ve etkileyici yüzlerinden biri olan Hazal Subaşı, İstanbul’da katıldığı özel bir etkinlikte sessizliğini bozdu ve yaptığı duygusal açıklamayla hem basını hem de hayranlarını derinden etkiledi. Basının ısrarlı soruları karşısında duygularını gizlemeyen oyuncu, geçmişte yaşadığı ve hâlâ etkisinden kurtulamadığı bir geceden bahsederek adeta içini döktü: “O artık bir baba… Ama ben hâlâ o gecedeyim.”

Bu sözler, o salonda bulunan herkesin yüreğine adeta bir buz gibi indi. Bir anda tüm dikkatler Hazal’ın üzerine çevrildi. Üzerinde siyah, vücut hatlarını zarifçe ortaya çıkaran bir elbise vardı; ışıklar altında parlıyordu. Ancak gözlerindeki derinlik, yüzüne yansıyan melankoli, söylediklerinden çok daha fazlasını anlatıyordu.

Hazal isim vermedi. Ancak sosyal medya, onun bahsettiği “o kişi”yi hemen buldu. Takipçiler, eski fotoğrafları, videoları, geçmiş söylentileri yeniden gündeme getirdi. Kısa sürede binlerce paylaşım yapıldı, eski defterler açıldı. Söz konusu kişinin, Türkiye’nin tanınmış bir erkek şarkıcısı olduğu neredeyse kesinleşti.

Hazal’ın bahsettiği gece, kaynaklara göre, ikili arasında bir dönüm noktasıydı. Aşkın tam olarak başladığı mı, yoksa bittiği mi bilinmez ama Hazal için silinmeyen bir anıydı. Oyuncu sözlerine şu cümleleri ekledi: “Onun artık başka bir hayatı var. Bir ailesi, bir çocuğu… Ona mutluluklar diliyorum. Ama bizim yaşadıklarımız öyle kolay unutulacak şeyler değildi.”

Bu sözlerden sonra kısa bir duraksama oldu. Hazal’ın, o anı tekrar yaşadığına dair güçlü bir his yayıldı ortama. Sözleri açık bir hesaplaşma değildi belki ama derin bir iç döküş, sessiz bir veda gibiydi.

Sosyal medya, bu itiraftan sonra adeta patladı. Özellikle kadın takipçiler, Hazal’la empati kurdu. “Zaman geçse de bazı geceler unutulmaz,” diyen bir takipçinin mesajı binlerce kez paylaşıldı. Bir başka kullanıcı ise şöyle yazdı: “Erkekler hayatlarına devam eder, bizse duyguların içinden çıkamayız. Hazal hepimizin sesi oldu.”

Ertesi gün basın, adı geçen şarkıcının peşindeydi. Gazetecilerin sorularını yanıtsız bırakmadı, ama fazla da konuşmadı: “Hazal’a ve yaşadıklarımıza saygım sonsuz. Ancak aileme duyduğum saygıdan dolayı daha fazla konuşmak istemiyorum,” dedi. Bu açıklama, konuyu kapatmak için yapılsa da merakları daha da artırdı.

Şarkıcının yakın çevresi, onun babalıkla tamamen değiştiğini, hayatını oğlu ve partnerine adadığını ve geçmişe dönmek istemediğini belirtti. Ancak halk için Hazal’ın sözleri, hâlâ anlatılmamış bir hikâyenin parçasıydı.

Peki, o gece ne olmuştu?

Yakın arkadaşlardan alınan bilgilere göre, Hazal ile şarkıcı o gece bir yardım gecesinde karşılaştı. Daha önce farklı etkinliklerde göz göze geldikleri, aralarında güçlü bir çekim olduğu biliniyordu. O gece, sohbetleri şarap eşliğinde derinleşmiş, kahkahalar eşliğinde birbirlerine tamamen açılmışlardı. Hazal, o anı bir arkadaşına şöyle anlatmış: “Sözler değildi beni etkileyen… Bakışlarıydı. Sanki ne hissettiğimi kelimesiz anlayabiliyordu.”

Ancak o geceden sonra ikili, kamuoyunun gözünde hayatlarına ayrı yönlerde devam etti. Şarkıcı kariyerinde yükseldi, daha sonra bir aile kurdu. Hazal ise rol aldığı dizilerde parladı, ödüller aldı, yeni projelerle başarıdan başarıya koştu. Ama o gecenin bıraktığı iz, silinmedi.

Hayranlar ikiye bölündü. Bir kısmı Hazal’ın duygularını açıkça ifade etmesini desteklerken, bir kısmı konunun artık kapanması gerektiğini savundu. Fakat Hazal’ın açıklamaları bir isyan değil, içten bir nostaljiydi. Bir kullanıcı şöyle dedi: “Ona kırgın değil, sadece dürüst. Ve bu çok daha kıymetli.”

Televizyon programlarında gazeteciler, yorumcular ve panelistler olayın perde arkasını çözmeye çalıştı. Eski röportajlar, aynı karede bulundukları fotoğraflar, hatta şarkıcının o dönemde yazdığı bazı şarkılar yeniden gündeme geldi. Bir magazin muhabiri, şarkıcının en çok dinlenen romantik parçalarından birinin Hazal’dan ilham alındığını iddia etti: “O dönem onun ilham perisiydi,” dedi.

Tüm bu olaylar yaşanırken, Hazal ise sosyal medyada daha sakin bir portre çizdi. Yeni dizisinin setinden kareler paylaştı. Ekip arkadaşlarıyla eğlendiği anları gösterdi. Ancak her paylaşımın altında hâlâ o geceyle ilgili yorumlar vardı. Bir hayran, “Dekoru değiştirebilirsin ama kalbini değil,” diye yazdı. Hazal bu yoruma yalnızca bir kalp emojisiyle cevap verdi.

Yakın arkadaşları, Hazal’ın eski defterleri açmak veya eski sevgiyi canlandırmak gibi bir amacı olmadığını söylüyor. Bu açıklamanın ardında yatan esas niyetin, duygularını bastırmak yerine kabul etmek ve herkesin zaman zaman hissettiği o “keşke” hissine ışık tutmak olduğu belirtiliyor. Bir arkadaşı, “Her şeyin değiştiğinin farkında ama yaşadıklarının da değersiz olmadığını biliyor,” diyerek Hazal’ın içsel gücünü vurguladı.

Günler geçtikçe haberler azaldı, başlıklar değişti. Ancak Hazal’ın “O gecedeyim” sözleri, sosyal medyada kalıcı bir iz bıraktı. Her ne kadar oyuncu daha sonra basın toplantılarında bu konuya değinmek istemese de, hayranlar bu sözleri unutmadı.

Belki de bu hikâyeyi özel yapan şey, içindeki evrensel duygulardı. Hepimizin hayatında bir gece, bir an, bir bakış vardır. Yıllar geçse de silinmeyen, unutulmayan, içinde kaldığımız o kırılma noktası… Hazal, sadece kendi hikâyesini değil, birçoğumuzun hikâyesini dile getirdi.

Son Söz

Hazal Subaşı’nın bu samimi açıklaması, magazin gündeminden çok daha fazlasını ifade ediyor. Bu bir dram değil, bir aşk hikâyesinin hatırasıdır. Belki yaşanması gereken yaşandı, herkes kendi yoluna gitti… ama o gecede kalanlar, yalnızca Hazal’ın değil, hepimizin yüreğinde yankılandı.

Peki siz ne düşünüyorsunuz? Hazal’ın bu itirafı bir cesaret örneği mi, yoksa geçmişin yersiz bir hatırlatması mı? Cevabı zaman gösterecek. Ama bir şey kesin: Bazen bir gece, bir ömürden daha fazlasını anlatır.

PLAY VIDEO:

https://www.youtube.com/watch?v=neHZWaJ2-CY