MILYONER, HIZMETÇININ EVINE HABERSIZ GELIR… NE BULACAĞINI ASLA HAYAL EDEMEMIŞTI
Kadir Arslan, Türkiye’nin gayrimenkul kralıydı. Evleri, şirketleri, arabaları olan, iş dünyasında saygı gören bir adam. Ama çalışanlarının hayatlarına pek karışmazdı. Ta ki, temmuzun sıcak bir öğleden sonrası, Fatih’in dar sokaklarında siyah Mercedes’iyle Selimpaşa sokağında ilerleyene kadar.
Nesrin Polat üç gündür işe gelmemişti. Bu onun için alışılmadık bir durumdu. Nesrin bebekteki konağında beş yıldır Kadir’in hizmetçisi olarak çalışıyordu; dakik, özverili, her detaya dikkat eden biriydi. Ama bu kez telefonlarına cevap vermemiş, hiçbir bildirimde bulunmamıştı.
Kadir arabasını eski bir apartmanın önüne park etti; duvarları soyulmuş, pencereleri küçük bir yapıyla karşılaştı. Üç kat merdiven çıkıp, yıpranmış ahşap kapıyı çaldı. İçerden aceleci ayak sesleri yükseldi, ardından sükût. “Kim o?” der bir ses. “Benim, Kadir Bey.” Kapı aralandı; Nesrin solgundu, gözleri kızarmıştı, üzerindeki önlük lekeli, bedeninde yılların ağırlığını taşıyordu.
İçeri girdi. Küçük ama düzenli bir daireydi. Koltukta oturan iki çocuğu fark etti: Emre ve Zehra. Onlar Nesrin’in çocukları değildi; “yeğenleri”ydi; anne babaları geçen haftaki araba kazasında ölmüştü, iyice yalnız kalmışlardı. Nesrin’in sesi kırıldı: “Onlara bakmam lazım ama çalışmak için onları yalnız bırakamam.”
Kadir çocukların durumuna baktı; giysileri temiz ama yıpranmış, mutfakta neredeyse tek bir yiyecek bile yok gibiydi. Nesrin’in gözlerindeki çaresizlik, Kadir’in dünyasındaki iş anlaşmalarından çok daha ağır geldi ona. “Ne yapmayı planlıyorsun?” diye sordu. Nesrin yanıtlayamadı; ya çalışmaya devam edecekti ya da onları yetimhaneye vermek zorunda kalacaktı diye fısıldadı.
Kadir çıkmak üzereyken, çocukların küçük sesi onu durdurdu. “Yetimhaneye gitmeyeceğiz,” dedi Emre kararlı. Zehra ağlamayı kesti; Nesrin kucağına aldı. O an Kadir için her şey değişti.
Ertesi sabah, bütün toplantıları iptal etti. Fırından simit ve börek aldı, manavdan süt ve meyve… Nesrin’in kapısını çaldığında kucağında torbalar vardı. “Çocuklar aç olabilir,” dedi Kadir girer girmez. Çocuklar ekmek ve peynirden ibaretti; ama tatlılar geldiğinde sevinçle parlak gözlerle baktılar.
Kadir teklifiyle geldi: “Bebekteki konağımda sen ve çocuklar evde kalabilirsiniz. Kiraya, yemeğe, okula dair endişe etme.” Nesrin tereddüt etti; dedikodular, “neredeyse patronla birlikte yaşayan kadın” dedikoduları aklına geldi. Ama Emre onun elini tuttu; “Yarın tekrar gelir misiniz?” diye sordu. Kadir “Evet,” dedi.
Zamanla yeni hayat başladı. Konakta geniş odalar, çocuklar için ders masası, sessizliği paylaşan bir birliktelik… Kadir artık iş dünyasından döndüğünde yalnız olmayan, sofrada çocuğun “bugün okuldaydım” seslerini duyduğu bir evin insanıydı. Nesrin onun yanında kendini güçlü hissediyordu; çocuklar güvende, sevgi dolu bir yuvada.
Ve bir akşam, Zehra, küçük bir çizim yapmıştı: üç küçük figür ve ortada büyük bir adam, yanında iki çocuk ve kadın. “Aile miyiz?” diye sordu. Kadir gözleri dolu, gülümsedi: “Evet, aileyiz.” O kelime daha önce sadece kiralar, sözleşmeler arasında kaybolmuştu; ama şimdi gerçekti.
News
Fakir Kız Bagajda Bir Milyoner Buldu… Yüzünü Görünce Tüm Hayatı Değişti
Fakir Kız Bagajda Bir Milyoner Buldu… Yüzünü Görünce Tüm Hayatı Değişti İstanbul’un Aralık sabahı, Nişantaşı sokakları buz gibi. Rüzgâr ayak…
Milyonerin İkizleri KÖRDÜ, ta ki yeni TEMİZLEYİCİ tüm GERÇEĞİ ORTAYA ÇIKARAN bir şey yapana kadar
Milyonerin İkizleri KÖRDÜ, ta ki yeni TEMİZLEYİCİ tüm GERÇEĞİ ORTAYA ÇIKARAN bir şey yapana kadar Sao Paulo’nun sabahında, ışıklarla gölgelerin…
MÜDÜR BAĞIRDI: “KOVULDUN!”… TA KI MILYONER GELIP HER ŞEYI DEĞIŞTIRENE KADAR
MÜDÜR BAĞIRDI: “KOVULDUN!”… TA KI MILYONER GELIP HER ŞEYI DEĞIŞTIRENE KADAR İstanbul’un sabah serinliği, İstiklal Caddesi’nde Küçük Simit Sarayı adlı…
Milyoner Eski Eşini Küçük Düşürmek İçin Çağırdı… Kadın İkizleriyle Ferrari’de Gelip Herkesi Susturdu
Milyoner Eski Eşini Küçük Düşürmek İçin Çağırdı… Kadın İkizleriyle Ferrari’de Gelip Herkesi Susturdu Zeynep, İstanbul’un gürültüsünden ve ışığından uzak, kendi…
Yalnız bir kadın, başlarında çuval olan üç yetimi satın aldı – Sonra içlerinden biri konuştu…
Yalnız bir kadın, başlarında çuval olan üç yetimi satın aldı – Sonra içlerinden biri konuştu… 1887 yazıydı. Amerikan vahşi batısının…
FAKİR KADIN ACELEYLE MİLYONERİ HASTANEYE GÖTÜRÜYOR — GÜNLER SONRA HAYATI SONSUZA DEK DEĞİŞİYOR…
FAKİR KADIN ACELEYLE MİLYONERİ HASTANEYE GÖTÜRÜYOR — GÜNLER SONRA HAYATI SONSUZA DEK DEĞİŞİYOR… https://youtu.be/EzpG1uKjDnQ?si=Rh75m4cr-NnrQrui İstanbul’un dar sokakları hâlâ sessizliğini koruyordu….
End of content
No more pages to load