TEMİZLİK GÖREVLİSİNİN KIZI KOMATAKİ MİLYONERİN YATAĞINA ÇIKTI… OLANLAR HASTANEYİ ŞOKE ETTİ!
.
.
Temizlik Görevlisinin Kızı: Mucizevi Bir Hikaye
İstanbul’un en lüks hastanesi Acı Badem’in soğuk koridorlarında, beklenmedik bir olay herkesin kaderini değiştirdi. Yıllar boyunca o mermer zeminleri temizleyen mütevazı temizlik görevlisi Ayşe, gizemli bir kazadan sonra komaya giren milyoner iş adamı Kerem Yılmaz’ın odasına sessizce girdi. Ama yalnız değildi; 8 yaşındaki kızı Zeynep, kırmızı elbisesiyle elinden kaçarak hastane yatağına koştu. Doktorların ve hemşirelerin şaşkın bakışları altında küçük kız, tereddüt etmeden Türkiye’nin en güçlü adamının yanına çıktı.
Kerem Yılmaz, İstanbul’un en yüksek gökdelenlerinden birinin 35. katında, iş dünyasının zirvesinde bir emlak imparatoruydu. Ancak, içindeki boşluk ve yalnızlık, onu derin düşüncelere sürüklüyordu. Başarı, para ve güç müydü, yoksa sadece bir yanılsama mı? Gece yarısına yaklaşırken, ofisinde yalnız kalmıştı. Sekreteri Melek, önemli toplantılarının olduğunu hatırlatınca, Kerem yorgun bir gülümsemeyle başını salladı. Masasında, imzalanmayı bekleyen milyonlarca liralık sözleşme duruyordu ama aklı, bu rakamlarla değil, içindeki boşlukla meşguldü.
O sırada hastane binasının 6. katında, Ayşe temizlik arabasını iterek düşüncelere dalmıştı. Mor renkli üniforması içinde yorgun ama güzel yüzüyle koridorları süpürüyordu. Kerem’in ofisini temizlerken, onun yalnızlığını fark etmişti. Gece yarılarında masasında uyuya kalan, tek başına yemek yiyen bir adam. Hiç konuşmasalar da Ayşe, onun ruhundaki yalnızlığı hissediyordu.
Küçük Zeynep, okuldan çıkınca annesini hastanede bekliyordu çünkü evde bakacak kimse yoktu. Annesiyle geçirdiği her an, ona özel bir bağ kurmuştu. Zeynep, annesine neden hep çalıştığını sorduğunda, Ayşe, “Çünkü çalışmazsak aç kalırız. Para kazanmamız gerek,” dedi. Zeynep, “Para çok önemli mi?” diye sordu. Ayşe, “Hayır, canım. En önemli şey sevgi. Ama sevgiyle de karnımızı doyuramıyoruz,” diye yanıtladı.
Televizyondan gelen son dakika haberi, her ikisini de dondurdu. “Yılmaz Holding’in sahibi Kerem Yılmaz, Boğaziçi Köprüsü’nde geçirdiği trafik kazasında ağır yaralandı.” Ayşe’nin kalbi sanki durdu. Kerem’in fotoğrafı ekranda parlıyordu ve içinde büyük bir acı hissediyordu. Zeynep, annesinin soluk benizini fark etti ve “Anne, ne oluyor? Tanıdığın biri mi?” diye sordu. Ayşe, “Hayır canım. Sadece burada çalışan birini tanıyorum,” diye fısıldadı ama içinde garip bir his vardı.
Ertesi sabah hastane koridorları kaynıyordu. Gazeteciler, TV kameraları, çiçek buketi taşıyan zenginler, herkes Kerem’in durumunu öğrenmeye çalışıyordu. Ayşe işe geldiğinde hastane adeta savaş alanına dönmüştü. Güvenlik görevlileri gazetecileri uzaklaştırmaya çalışıyor, hemşireler koşuşturuyordu. Doktor Mehmet, hastane müdürüyle konuşurken duyduğu sözcükler kalbini paraladı: “Derin komada. Beyin aktivitesi çok düşük. Ailesi en kötüsüne hazır olmalı.”
O gün boyunca Ayşe, hiçbir şeye konsantre olamadı. Temizlik yaparken sürekli Kerem’i düşünüyordu. Öğle molasında Zeynep yanına geldi ve “Anne, sen çok üzgün görünüyorsun,” dedi. “Biraz yorgunum canım,” diye yanıtladı Ayşe. Zeynep, “O adam için mi üzgünsün televizyondaki?” diye sordu. Ayşe şaşırdı; kızı ne kadar dikkatliydi. “Belki biraz, o çok yalnız bir adamdı,” dedi. Zeynep, “Neden yalnızdı? Parası çok değil miydi?” diye sordu. “Para yalnızlığı gidermez canım. İnsan sevgiye ihtiyaç duyar,” dedi Ayşe.
Zeynep, “O zaman ona sevgi verelim,” dedi. “Ne demek istiyorsun?” diye sordu Ayşe. “Onu ziyaret edelim. Sen hep dersin ki hasta insanlar sevgiye ihtiyaç duyar,” dedi Zeynep. Ayşe tereddüt etti ama kızı Zeynep’i alarak yoğun bakım katına çıktı. İçeride makinelerin bip sesleri ve karanlık bir sessizlik vardı. Beyaz çarşaflar arasında güçlü Kerem Yılmaz hareketsiz yatıyordu. Zeynep, annesinin elini bırakarak merakla odanın içine baktı. “Anne, bu adam çok hasta mı?” diye sordu. “Evet canım,” dedi Ayşe gözleri dolarak.
Zeynep, “Ona zarar vermem,” diyerek Kerem’in yanına uzandı ve küçük eliyle onun elini tuttu. O güçlü el, Zeynep’in sıcak parmakları arasında çaresiz görünüyordu. “Anne, bu adam çok üzgün görünüyor. Tıpkı sen babam gittiğinde böyle görünüyordun,” dedi Zeynep. Bu sözler Ayşe’nin kalbini burktu. Zeynep, Kerem’in kulağına eğildi ve “Biliyor musun? Benim annem de bazen çok yorgun oluyor ama ona sarıldığımda kendini daha iyi hissediyor. Sen de kendini daha iyi hissediyorsun, değil mi?” diye fısıldadı.
O anda, Kerem’in kalp monitörü, dakikalardır düzensiz çalışan ritmi aniden sakinleşmeye başladı. Oksijen seviyesi artıyordu. Sanki vücudu Zeynep’in dokunuşuyla rahatlamıştı. Selma Hanım, “Bu nasıl mümkün?” diye mırıldandı ama gözleri monitörlerden ayrılmıyordu. Zeynep, “Artık korkma. Yalnız değilsin. Ben buradayım,” dedi.
Zeynep’in bu masum sözleri, Kerem’in göz kapaklarını hafifçe titretmesine neden oldu. Oda dondu, kimse nefes alamıyordu. Kerem, “Sen kimsin? Bir melek misin?” diye zor duyulur bir sesle sordu. Zeynep, “Hayır, ben sadece Zeynep,” dedi. “Annem burada çalışıyor. Sen çok hasta olduğun için yanına geldim. Yalnız olmaman için.”
Kerem, Zeynep’in samimiyetine hayran kaldı. O andan itibaren, hastanede her şey değişmeye başladı. Zeynep’in Kerem üzerindeki etkisi, hastane personelinin de dikkatini çekti. Hemşireler, Zeynep’in Kerem’in iyileşmesindeki rolünü konuşmaya başladı. Zeynep, “Ben ona sevgi verdim,” dedi. “Nasıl?” diye sordu gazeteciler. “Elini tuttum, ninni söyledim. Annem der ki: ‘Sevgi en güçlü ilaçtır.’”
Bu masum cevap, herkesin kalbini ısıttı. Ancak, hastane koridorlarında kötü niyetli insanlar da vardı. Sevgi Hanım, Kerem’in eski nişanlısı Elif ile birlikte hastaneye geldi. “Bu kadının burada ne işi var?” diye bağırdı. Ayşe, “Özür dilerim, sadece iyi niyetle geldim,” dedi ama Elif’in gözleri öfkeyle parlıyordu.
Kerem, “O benim hayat kurtarıcım,” dedi. “Bu kadın ve kızı bana gerçek sevginin ne olduğunu gösterdiler.” Bu sözler, Elif’i daha da öfkelendirdi. “Sen milyoner bir iş adamısın. Bu kadın temizlik görevlisi,” dedi. Ama Kerem, “Para önemli değil. Benim için önemli olan, Zeynep ve Ayşe’nin sevgisi,” diye yanıtladı.
Zeynep, “Anne, Kerem bizim evimize gelecek mi?” diye sordu. Kerem, “Evet, sizinle birlikte olmak istiyorum,” dedi. Bu sırada, hastane yönetimi Ayşe hakkında şikayette bulunmaya karar verdi. Ayşe, “İşimi kaybetmek istemiyorum,” dedi. Ama Kerem, “Beni kimse ayıramaz,” diye cevapladı.
Mahkeme günü geldiğinde, İstanbul Adliyesi önünde büyük bir kalabalık toplandı. Zeynep, “Gerçek aileyi koruyun, aşk kazansın,” diye bağırıyordu. Mahkeme salonuna girdiklerinde, karşı tarafın gücünü gördüler. Murat ve avukatları, Kerem’in akli dengesinin yerinde olmadığını iddia ediyordu. Ancak Zeynep, “Kerem çok iyi. O en iyi baba,” diyerek durumu değiştirdi.
Hakim, “Kerem’in akli durumu normaldir. Bu aile, toplum için örnek teşkil etmektedir,” dedi. Murat ve avukatları şok oldu. Hakim, “Bu davayı açanlar hakkında suç duyurusunda bulunmam gerektiğini düşünüyorum. Çünkü burada sadece bir aileyi yıkmaya değil, sevgiyi yok etmeye çalışılmış,” diye ekledi.
Mahkeme kararını açıkladığında, Zeynep sevinçle Kerem’e sarıldı. “Artık kimse bizi ayıramaz,” dedi. Kerem, “Gerçek aile hiçbir güçle yıkılamaz,” diye yanıtladı. O akşam, küçük evlerinde büyük bir kutlama yapıldı. Komşular ve hastane personeli, bu zaferi kutladı.
Kerem, Ayşe ve Zeynep, gerçek bir aile olmanın mutluluğunu yaşadılar. Zeynep, “Baba, şimdi ne olacak?” diye sordu. Kerem, “Şimdi hep birlikte mutlu yaşayacağız,” dedi. Ayşe, “Bize gerçek bir aile verdiğiniz için artık hiçbir şeyden korkmuyorum,” dedi. Bu hikaye, gerçek aşkın zaferle sonuçlandığını gösterdi. Çünkü bazen en küçük kalpler, en büyük mucizeleri yaratabilir.
.
News
“ARARSAN SANA FERRARI’MI VERECEĞIM!” – ARAP MILYARDER, ZAVALLI HIZMETÇIYLE ALAY ETTI, SONUNDA ONLARI
“ARARSAN SANA FERRARI’MI VERECEĞIM!” – ARAP MILYARDER, ZAVALLI HIZMETÇIYLE ALAY ETTI, SONUNDA ONLARI . . “ARARSAN SANA FERRARI’MI VERECEĞIM!” –…
Hiçbir evin istemediği dadı, bir babanın ve iki çocuğunun kurtuluşu oldu.
Hiçbir evin istemediği dadı, bir babanın ve iki çocuğunun kurtuluşu oldu. . . İstanbul’un en lüks semtlerinden birinde, Montenegro ailesinin…
Milyoner Babasını Hizmetçinin Kollarında Gördü — Sonra Şok Edici Bir Sır Açıkladı
Milyoner Babasını Hizmetçinin Kollarında Gördü — Sonra Şok Edici Bir Sır Açıkladı . . Milyoner Babasını Hizmetçinin Kollarında Gördü —…
MİLYONERİN SESSİZ OĞLU SUNAĞIN ÖNÜNDE KONUŞTU… VE SÖYLEDİKLERİ BABASININ DÜĞÜNÜ İPTAL ETMESİNE NEDEN OLDU.
MİLYONERİN SESSİZ OĞLU SUNAĞIN ÖNÜNDE KONUŞTU… VE SÖYLEDİKLERİ BABASININ DÜĞÜNÜ İPTAL ETMESİNE NEDEN OLDU. . . Milyonerin Sessiz Oğlu Sunakta…
MİLYONERİN SEVGİLİSİNİN KIZ ARKADAŞI, KIZINI ARABA İÇİNDE KİLİTLİ TUTUYOR, TA Kİ ÇALIŞAN BUNU YAPANA KADAR..
MİLYONERİN SEVGİLİSİNİN KIZ ARKADAŞI, KIZINI ARABA İÇİNDE KİLİTLİ TUTUYOR, TA Kİ ÇALIŞAN BUNU YAPANA KADAR.. . . Eduardo, 38 yaşında,…
FAKİR KADIN ACELEYLE MİLYONERİ HASTANEYE GÖTÜRÜYOR — GÜNLER SONRA HAYATI SONSUZA DEK DEĞİŞİYOR…
FAKİR KADIN ACELEYLE MİLYONERİ HASTANEYE GÖTÜRÜYOR — GÜNLER SONRA HAYATI SONSUZA DEK DEĞİŞİYOR… . . . Fakir Kadın Aceleyle Milyoneri…
End of content
No more pages to load