“10 YILDIR BİR KADIN GÖRMEDİM” DEDİ DAĞDAKİ ADAM, SONRA ONU ÖPTÜ VE KENDİ EŞİ YAPTI
.
.
🏔️ “10 YILDIR BİR KADIN GÖRMEDİM” DEDİ DAĞDAKİ ADAM, SONRA ONU ÖPTÜ VE KENDİ EŞİ YAPTI
Bazı adamlar yalnızlıkla yıkılırken, bazıları onunla dövülür. Silas Boon, on yıldır dağlarda tek başına yaşıyordu. Kanlı bir husumet onu kasabadan uzaklaştırmıştı; kasaba halkı ona canavar adını takmıştı. İnsanlardan, özellikle de kadınlardan vazgeçmiş ve yaban hayatını tek yoldaşı yapmıştı.
Ama bir bahar sabahı, erzak almak için aşağı indiğinde, kilisede bir evlilik müzayedesiyle karşılaştı. Tam yanından geçip gidecekken sunakta Clara Win’i gördü. Babasının borçlarını ödemek için kendisinden iki kat yaşlı olan bankerle evlenmeye zorlanıyordu. İçinde, on yıldır uyumakta olan bir şeyler uyandı.
Kimse onu durduramadan şapele girdi ve “On yıldır kadın görmedim,” diye duyurdu. Odaya bir sessizlik çöktü. Sonra Clara’yı, hayatı buna bağlıymış gibi öptü ve papaza, “Bizi şimdi evlendir,” dedi.

I. Müzayede ve Taahhüt
Tavernanın uğultusu, Clara’nın çığlığıyla parçalandı. Kaba, sarhoş sesler arasında, Clara, harabeler içindeki hayatının sonuna gelmişti. Boynundaki gümüş kolye, annesinden kalan tek hatıraydı. Babasının borçları yüzünden, şimdi kasabanın en güçlü adamı, Banker Harold Fitzgerald, onu evlilik karşılığında satın alıyordu. Müzayede, aşağılanmanın halka açık bir gösterisiydi.
Tam o sırada, Levi Thornton (Silas), kapıda belirerek kalabalığı susturdu. Varlığı bir doğa gücü gibi mekanı doldurdu. Paranın konuşulduğu o odada, o, vicdanın sesiydi.
—75. —dedi, derin sesiyle.
Kimse teklifi yükseltmedi. Fitzgerald’ın yüzü öfkeden mosmor oldu. Levi, Clara’nın yanına yürüdü, bağlarını çözdü ve duster’ını titreyen omuzlarına sardı. Bir saniye için göz göze geldiler. Clara, o bakışta yıllardır görmediği bir şey yakaladı: Piti değil, koruma sözü.
Silas, Clara’yı öptü. Öpücük, umutsuz, halka açık ve dürtüseldi. Sonra papaza döndü. “Bizi şimdi evlendir.”
Fitgerald’ın öfkesine rağmen, yasal işlemler aceleyle tamamlandı. Clara, bir yabancıyla evlenmişti; bir dağ adamıyla. Onu, nefretiyle satın almak isteyen bir bankere karşı, hayat birikimleriyle özgürlüğünü satın alan bir adamla. Artık onun adı Clara Boon’du.
II. Güvenin İnşası ve Yemin
Dağdaki kulübeye giden yol sessizdi. Clara, Silas’ın dürüstlüğünü test etti. Cottonwood’larda durduklarında, Clara kupayı fırlattı.
—Senin gibi biriyle evlendiğimi biliyorum. Şimdi yap şunu! —Ben o adamlara benzemiyorum, Clara. Seni satın almadım. Özgürlüğünü satın aldım.
Klara, ona saldırmadığını görünce, suyu aldı ve sessizce peşine düştü. Kulübe, Clara’nın beklediği çamurlu baraka değildi. Silas’ın elleriyle özenle inşa edilmiş, sağlam bir yuvaydı.
Ertesi sabah, Silas ona annesinden kalan kalın, yıpranmış bir kitabı verdi. Yemek tarifleri, bitkisel ilaçlar ve hayatta kalma bilgeliğiyle dolu bir kitaptı. —Burası hâlâ Kızılderili toprağıyken babamla buraya geldi. Zorlukların onu kırmasına asla izin vermedi.
Clara kitabı açtı. Elinde annesinin düğün yorganını buldu. Silas, annesinin yorganın bir evlilik gibi olduğunu söylediğini anlattı: “Kendi başlarına pek bir anlam ifade etmeyen tek parçalar. Ama onları sabır ve özenle bir araya getirdiğinde bir ömür boyu dayanacak kadar güzel ve güçlü bir şeye dönüşürler.”
Clara, Silas’ın sabırlı öğretilerini dinledi. Silas, ona ateş yakmayı, sobayı düzenlemeyi, tüfeği doldurup ateşlemeyi öğretti.
Bir akşam, Clara sordu: —Beni neden bırakıp gitmiyorsun? —Sen benim karımsın, Clara Boon. Sadece kağıt üzerinde değil. Önemli olan her şekilde. Ve benim olanı korurum.
Clara, uzun süren yalnızlıktan sonra ilk kez güvende hissetti. Ayrı yerlerde uyumayı bıraktılar. Evlilikleri, zorunlu bir düzenlemeden, yavaş yavaş gerçek bir ortaklığa dönüştü.
III. Yüzleşme ve İntikamın Çöküşü
Bir hafta sonra, beklenen tehlike geldi. Silas ve Clara, Fitzgeralt’ın borçlarını tahsil etmek için gönderdiği üç silahlı adamla, Carter ve yardımcılarıyla yüzleşti. Fitzgeralt, Clara’nın kaçırıldığına ve Silas tarafından zorla tutulduğuna yemin etmişti.
Clara, pencereden dışarı baktı ve kanun adamlarını tehdit etmeye karar verdi: —Beni Ceder Falls’a geri sürükleyip beni hayvan gibi satın almaya çalışan bankere teslim edebilirsiniz. Ama bir dahaki sefere daha fazla adam getirmeleri iyi olur.
Silas, onun bu cesaretine hayran kaldı. Kadın, silahlı kanun adamlarını tehdit etmiş, evini bir kale gibi savunmuştu. Carter ve adamları, geçici olarak geri çekildi.
Ancak, Fitzgeralt’ın işi bitmemişti. Fitzgeralt’ın mali kayıtlarını araştıran Jacob Morrison’ın mektubunu buldular. Mektup, Fitzgeralt’ın Sarah Morrison’ın babasını öldürdüğünü ve borçları kapatmak için suç kanıtlarını gizlediğini ortaya koyuyordu.
Clara, babasının ölümünün intikamını almak için kasabaya geri dönmeye karar verdi. —Bu kanıt artık sadece babamla ilgili değil. Fitzgeralt’ın yok ettiği her aileyle ilgili.
Caleb ve Clara, kanıtları yerel Yargıç Harrison’a teslim etti. Aynı gece, Fitzgeralt’ın adamları intikam almak için kulübeye saldırdı. Silas ve Clara, tüfekle ve cesaretle karşılık verdi.
Savaş, Fitzgeralt’ın sadece Sarah’yı değil, aynı zamanda karısı Elizabeth’i de öldürmeye çalıştığı gerçeğiyle büyüdü. Elizabeth, hayatta kalmış ve adaleti sağlamak için geri dönmüştü.
IV. Gerçek Aşk ve Yeni Başlangıç
Yargıç Harrison, kanıtlar üzerine Fitzgeralt’ı tutuklama kararı çıkardı. İki gün sonra, Fitzgeralt’ın suç şebekesinin çöküşüne tanıklık eden bir törenle, Clara ve Silas, ikinci kez yeminlerini tazelemek için kiliseye gittiler.
—Seni seviyorum, Silas Boon —dedi Clara. —Ben de seni seviyorum, Clara Boon —diye yanıtladı Silas.
Bu kez öpücükleri, zorunluluk değil, bilinçli bir seçimdi. Birbirlerini seçmişlerdi.
Finalde, Jacob Miller ve ortakları cinayet suçundan idam edildi. Sarah Morrison, sağlıklı bir kız bebek dünyaya getirdi ve Elizabeth’in kurduğu kadın topluluğunun yardımıyla yeni bir hayat kurdu.
Clara ve Silas, dağ evlerine döndüler. Clara’nın karnı, ortak hayatlarının ilk meyvesiyle şişiyordu. Çocuklarına Thomas ve Mary adlarını vermeyi planladılar.
Silas, kulübenin önünde durdu. Cebindeki saat, doğru zamanı gösteriyordu. “Umarım her zaman evine giden yolu bulursun” yazıyordu saatte. Caleb, eve giden yolun bir yer, bir anı değil, bir seçim olduğunu anlamıştı. Önemseme, savaşma ve sevmeyi seçme.
Dağ rüzgarı çamların arasından fısıldadı. Clara’nın karnındaki bebek kımıldandı. Onlar, en imkansız koşullarda bile birbirlerini bulan iki insandı. Ve dağ, onların aşk hikayesini sonsuza dek saklayacaktı.
.
News
DM की माँ जब पैसा निकालने बैंक गई तो भिखारी समझकर स्टाप ने लात मारा,फिर जो हुआ..
DM की माँ जब पैसा निकालने बैंक गई तो भिखारी समझकर स्टाप ने लात मारा,फिर जो हुआ.. सुबह का समय…
IPS मैडम को आम लड़की समझ कर Inspector ने बीच सड़क पर छेड़ा फिर Inspector के साथ जो हुआ।
IPS मैडम को आम लड़की समझ कर Inspector ने बीच सड़क पर छेड़ा फिर Inspector के साथ जो हुआ। सुबह…
SDM Riya Mishra की सच्ची कहानी | अकेली महिला अधिकारी ने हिला दिया पूरा थाना।
SDM Riya Mishra की सच्ची कहानी | अकेली महिला अधिकारी ने हिला दिया पूरा थाना। रिया मिश्रा, एक एसडीओ ऑफिसर,…
गरीब किसान का परिवार
गरीब किसान का परिवार पूजा ने अपने पति को कहा, “मैं खेतों पे जा रही हूं काम करने के लिए…
Sad New For Bollywood Satish Shah’s Last Video before Pass Away for kidney Failure
Sad New For Bollywood Satish Shah’s Last Video before Pass Away for kidney Failure . . Bollywood Mourns the Loss…
Sad News for Salman khan as Salman admit to Hospital in Critical Condition after Brain Aneurysm!
Sad News for Salman khan as Salman admit to Hospital in Critical Condition after Brain Aneurysm! . . Salman Khan…
End of content
No more pages to load

 
 
 
 
 
 


