Milyoner, Çöpleri Karıştıran Fakir Bir Kızı Bulduğunda, Sebebini Öğrenir…
Kayıp Mektuplar: İnci’nin Hikayesi
Bölüm 1: Sessiz Çığlık
Tarık Yılmazer, lüks cipini İstanbul’un Ataköy semtindeki klimatize garajına park ettiğinde, öğleden sonrasının sessizliğini aniden bozan bir ses duydu. Bu, boğuk bir çocuk ağlamasıydı; fakat bu alışıldık türden bir ağlama değildi. Derin bir umutsuzlukla dolu, kaybedilmiş bir şeyi arayan birinin çığlığı gibiydi. Tarık, inşaat sektöründeki imparatorluğuyla tanınan, yüz milyonlarca liralık bir servete sahip olan 42 yaşında bir iş adamıydı. Ancak o an, tüm zenginliği o ağlamanın kalbinde yarattığı garip hissi açıklayamıyordu.
Ağlamanın geldiği yöne doğru yürüdü. Bahçede, soğuk zemin üzerinde diz çökerek bir çöp kutusunu karıştıran bir kız çocuğu buldu. En fazla 7 yaşında görünüyordu. Giysileri basit ve lekeliydi; solmuş pembe bir bluz ve yamalı bir kot etek giymişti. Küçük çıplak ayakları toprakla kaplıydı ve ince elleri umutsuz bir şekilde çöp kutusunu karıştırıyordu. Tarık, bu sahnenin hem dokunaklı hem de rahatsız edici olduğunu düşündü.
Kız, boş ambalajları, buruşturulmuş kağıtları ve yemek artıklarını her yöne fırlatıyordu. Sanki çok özel bir şey arıyormuş gibi davranıyordu. Kestane rengi gözleri ağlamaktan kızarmış ve şişmişti. Küçük yüzü gözyaşlarıyla kirlenmişti ve ifadesi, Tarık’ın anlayamadığı bir korku, üzüntü ve acil bir ihtiyaç karışımını taşıyordu. Bu kesinlikle açlık değildi. Tarık, çocuğun sesindeki acıyı görmezden gelinemeyecek kadar gerçek olduğunu hissetti.
Bölüm 2: İnci
Tarık, çocuğa korkutmadan yaklaşmaya çalıştı. “Merhaba küçük hanım,” dedi en yumuşak sesiyle. “Orada ne arıyorsun? Sana yardımcı olabilir miyim?” Kız birkaç saniye tereddüt etti, uzun boylu ve iyi giyimli bu adama güvenip güvenemeyeceğini değerlendirdi. Tarık, pahalı bir takım elbise giymişti ve birçok insanın yıllarca kazanamayacağından daha pahalı bir saat takıyordu. Ancak kestane gözlerinde gerçek bir samimiyet vardı.
“Büyükannemin mektuplarını arıyorum,” dedi kız, sesi hala titreyerek. “Ailemizin resmini çizdiğim çizimi birisi hepsini atmış. Oysa bunlar dünyadaki en önemli şeylerimdi.” Tarık, çocuğun sesindeki acıyı hissetti. O çocuğun sesi, her şeyden daha değerli bir şeyi kaybettiğini gösteriyordu. Tarık, “Adın ne?” diye sordu nazikçe. “İnci,” diye cevap verdi. “Ama herkes bana İnci der.”
Tarık, “Bu mektuplar neden bu kadar önemli?” diye sordu. İnci, derin bir nefes aldı. “Büyükannem Hanife, bu mektupları bana gitmeden önce yazdı. Her şeyi saklamamın çok önemli olduğunu söyledi. Çünkü bir gün birine göstermem gerekecekmiş. Orada annemle ilgili ve olan tehlikeli şeylerle ilgili önemli sırlar yazdığını söyledi.” Tarık, bu kelimelerin 7 yaşındaki bir çocuğun ağzından çıkmak için fazla tuhaf geldiğini düşündü.
Bölüm 3: Tehlike
İnci, “Büyükannem kötü bir hemşire olduğunu yazdı. İyi gibi görünen ama kötü şeyler yapan biri. Bu hemşireden korktuğunu, herkese yanlış ilaçlar verdiğini yazdı,” dedi. Tarık, kaşlarını çattı. Bu kelimeler, 7 yaşındaki bir çocuğun ağzından çıkmak için fazla tuhaf geliyordu. İnci’nin konuşma tarzında bir ciddiyet, genellikle sadece çok genç biri yetişkin ve acı verici durumlarla yüzleşmeye zorlandığında ortaya çıkan erken bir olgunluk vardı.
Tam o anda Selin Aydın, bahçeden kararlı adımlarla yaklaşmaya başladı. 35 yaşında, esmer, uzun dalgalı saçları olan, her zaman çok bakımlı bir kadındı. Tarık, Selin’in yüzündeki hoşnutsuzluk ifadesini gördü. “Tarık, burada ne oluyor?” diye sordu. “Neden bu kızla konuşuyorsun? Ve neden çöpümüzü karıştırıyor?” Tarık, Selin’e durumu açıklamaya çalıştı. “Kız, yanlış ilaçlar hakkında bazı mektupları arıyor,” dedi.
Selin, “Ah lütfen Tarık. Bu sabah evi temizledim ve bir sürü eski kağıt ve önemsiz karalama attım. Muhtemelen kaybettiği şey buydu. Hiçbir değeri yoktu. Sadece çöptü,” diye yanıtladı. İnci, “Çöp değildi,” diye bağırdı. “Dünyanın en önemli mektuplarıydı. Büyükannem her şeyi yazmıştı oraya. Yanlış ilaçlar hakkında, tehlikeli insanlar hakkında, anneme olan her şey hakkında.” Selin, çocuğun sözlerinden fiziksel olarak etkilenmiş gibi geri adım attı. “Bu nasıl bir hikaye kız?” diye sordu. “Böyle şeyler uydurmamalısın. Ebeveynlerin neredeler? Neden başkalarının çöpünü karıştırarak yalnız başınasın?”
İnci, başını eğdi ve gözyaşları tekrar akmaya başladı. “Annem çok uzun zaman önce gitti,” dedi sessizce. “Ve babam artık benimle yaşamıyor. Ben Meryem teyzem ile yaşıyorum ama o çalışıyor ve mektupları aramaya geldiğimi bilmiyor.” Tarık, o durumda çok daha karmaşık bir şey olduğunu hissetti. Yanlış ilaçlar ve tehlikeli insanlar ifadeleri Selin’de çok belirgin bir tepkiye neden olmuştu.
Bölüm 4: Araştırma
Tarık, “İnci, bu mektuplar hakkında bana daha fazla bilgi verebilir misin? Büyükannen tam olarak ne yazmıştı?” diye sordu. İnci, Tarık’ın cesaret veren bakışını görünce derin bir nefes aldı ve devam etme cesaretini topladı. “Büyükannem Hanife bana ve anneme bakardı,” diye başladı. “Annem bazen hastalanırdı. Her gün ilaç alması gerekiyordu. Ama büyükannem ilaçların yanlış olduğundan, birinin onları başkalarıyla değiştirdiğinden şüphelendi. Mektuplarda her şeyi yazdı. Tüm isimleri, tüm tarihleri, keşfettiği her şeyi.”
Selin, “Bunlar çocuk fantezileri,” dedi hızla. “Kız muhtemelen birini kaybetti ve acıyla başa çıkmak için teoriler üretiyor.” Ancak İnci yılmadı. Aksine Selin’e olan güvensizliği onun kararlılığını daha da artırdı. “Bu fantezi değil,” diye ısrar etti. “Büyükannem kötü bir hemşire olduğunu yazdı. İyi gibi görünen ama kötü şeyler yapan biri. Bu hemşireden korktuğunu, herkese yanlış ilaçlar verdiğini yazdı.”
Tarık, Selin’e dönerek, “Bu aileyi tanıyor musun? Biz tanışmadan önce bu bölgede çalıştın mı?” diye sordu. Selin, “Hayır,” diye hızlıca cevap verdi. “Belki de çok hızlı. Bu kızı daha önce hiç görmedim.” Tarık, gerçekten travmatik bir çocuğun fantezilerine inanıyor musun? diye sordu. “Bu saçmalık ama İnci henüz bitirmemişti.”
Bölüm 5: Tehlikenin Farkında Olmak
İnci, “Büyükannem mektuplarında kötü hemşirenin sahte isimler kullandığını yazdı. Başka ailelerle kötü şeyler yaptığını ve çok dikkatli olmam gerektiğini. Çünkü bana da zarar vermeye çalışabileceğini,” dedi. Tarık, omurgasından bir ürperti geçtiğini hissetti ve Selin’i tanıdığından beri ilk kez kalbine bir şüphe tohumu ekildi.
Tarık, “Selin, bu aileyi tanıyor musun?” diye sordu. Selin, “Hayır,” diye yanıtladı. “Belki de çok hızlı. Bu kızı daha önce hiç görmedim.” Tarık, gerçekten travmatik bir çocuğun fantezilerine inanıyor musun? diye sordu. “Bu saçmalık ama İnci henüz bitirmemişti.”
Bölüm 6: Gerçeklerin Ortaya Çıkması
Tarık, “Büyükannem Hanife bana ve anneme bakardı,” diye başladı. “Annem bazen hastalanırdı. Her gün ilaç alması gerekiyordu. Ama büyükannem ilaçların yanlış olduğundan, birinin onları başkalarıyla değiştirdiğinden şüphelendi. Mektuplarda her şeyi yazdı. Tüm isimleri, tüm tarihleri, keşfettiği her şeyi.”
Tarık, “Selin, bu aileyi tanıyor musun? Biz tanışmadan önce bu bölgede çalıştın mı?” diye sordu. Selin, “Hayır,” diye hızlıca cevap verdi. “Belki de çok hızlı. Bu kızı daha önce hiç görmedim.” Tarık, gerçekten travmatik bir çocuğun fantezilerine inanıyor musun? diye sordu. “Bu saçmalık ama İnci henüz bitirmemişti.”
Bölüm 7: Kayıp Zaman
İnci, “Büyükannem Hanife bana ve anneme bakardı,” diye başladı. “Annem bazen hastalanırdı. Her gün ilaç alması gerekiyordu. Ama büyükannem ilaçların yanlış olduğundan, birinin onları başkalarıyla değiştirdiğinden şüphelendi. Mektuplarda her şeyi yazdı. Tüm isimleri, tüm tarihleri, keşfettiği her şeyi.”
Tarık, “Selin, bu aileyi tanıyor musun? Biz tanışmadan önce bu bölgede çalıştın mı?” diye sordu. Selin, “Hayır,” diye hızlıca cevap verdi. “Belki de çok hızlı. Bu kızı daha önce hiç görmedim.” Tarık, gerçekten travmatik bir çocuğun fantezilerine inanıyor musun? diye sordu. “Bu saçmalık ama İnci henüz bitirmemişti.”
Bölüm 8: Geçmişin Gölgesi
Selin, “Tarık, senin hastasın,” dedi gözlerinde sahte yaşlarla. “Tıbbi yardıma ihtiyacın var. Bunlar fanteziler. Hiç kimseye zarar vermeyeceğimi biliyorsun.” Ancak Tarık bu tepki için hazırlıklıydı. “O zaman bunu hepimize açıkla,” dedi. Cuma gecesi doktor Emre Narin ile yaptığı telefon konuşmasının sesini açarak Selin’in sesi hoparlörler aracılığıyla şapelde yankılandı.
Emre, “Her şey plana göre ilerliyor. Düğünden sonra onu dağ evine götürürüz ve tamamlarız. Hazır belgeyle orada mı olacaksın?” Etki yıkıcıydı. Davetliler sandalyelerinden kalktı. Selin soldu ancak soğukkanlılığını korumaya çalıştı. “Tarık, sana ne oluyor?” diye sordu. Sinirli bir kahkaha zorlanarak, “Neden böyle şeyler söylüyorsun? Herkes bizi duyuyor.”
Bölüm 9: Sonuç
Tarık, “Herkesin senin profesyonel bir katil olduğunu, en az 6 kişiyi merhum eşim Melis dahil ortadan kaldırdığını bilmesini istiyorum,” dedi. Şapeldeki sessizlik mutlaktı. Davetliler bunun bir tür gösteri mi yoksa gerçek mi olduğunu anlayamadan ağızları açık bakıyorlardı. Selin, “Tarık, sen hastasın,” dedi gözlerinde sahte yaşlarla. “Tıbbi yardıma ihtiyacın var. Bunlar fanteziler. Hiç kimseye zarar vermeyeceğimi biliyorsun.”
Tarık, “O zaman bunu hepimize açıkla,” dedi. Cuma gecesi doktor Emre Narin ile yaptığı telefon konuşmasının sesini açarak Selin’in sesi hoparlörler aracılığıyla şapelde yankılandı.
Bölüm 10: Adalet
Selin, “Beni dinle, Tarık,” dedi. “Seni seviyorum. Bu sadece bir yanlış anlama.” Tarık, “Yanlış anlama değil, gerçekler var. Senin kim olduğunu biliyorum,” dedi. Selin, “Hayır, beni bırakma,” diye yalvardı. “Ben seninle evlenmek istiyorum.” Tarık, “Artık çok geç,” dedi.
Selin, “Hayır, lütfen,” diye ağladı. “Beni bırakma.” Tarık, “Bu bir son değil, bir başlangıç,” dedi. “Adalet sağlanacak.”
Selin, “Hayır, hayır!” diye bağırdı. “Bunu yapamazsın!” Tarık, “Ama ben yapacağım,” dedi. “Çünkü senin gerçek yüzünü gördüm.”
Sonuç
Tarık, Selin’in gözlerinde korkuyu gördü. O an, hayatının en zor kararını vermişti. Adalet için savaşmak zorundaydı. Selin, “Beni bırakma,” diye ağladı. Tarık, “Artık seni bırakmam gerektiğini biliyorum,” dedi. “Çünkü senin gerçek yüzünü gördüm.”
İnci, “Büyükannem her şeyi yazmıştı oraya. Yanlış ilaçlar hakkında, tehlikeli insanlar hakkında, anneme olan her şey hakkında,” dedi. Tarık, “Evet, İnci. Artık her şey ortaya çıkacak,” dedi.
Selin, “Hayır, hayır!” diye bağırdı. “Bunu yapamazsın!” Tarık, “Ama ben yapacağım,” dedi. “Çünkü senin gerçek yüzünü gördüm.”
Epilog
Tarık, Selin’in gözlerinde korkuyu gördü. O an, hayatının en zor kararını vermişti. Adalet için savaşmak zorundaydı. Selin, “Beni bırakma,” diye ağladı. Tarık, “Artık seni bırakmam gerektiğini biliyorum,” dedi. “Çünkü senin gerçek yüzünü gördüm.”
İnci, “Büyükannem her şeyi yazmıştı oraya. Yanlış ilaçlar hakkında, tehlikeli insanlar hakkında, anneme olan her şey hakkında,” dedi. Tarık, “Evet, İnci. Artık her şey ortaya çıkacak,” dedi.
Selin, “Hayır, hayır!” diye bağırdı. “Bunu yapamazsın!” Tarık, “Ama ben yapacağım,” dedi. “Çünkü senin gerçek yüzünü gördüm.”
Böylece, Tarık ve İnci, hayatlarının en karanlık sırlarını ortaya çıkararak, adaletin peşinde koşmaya başladılar. Bu yolculuk, yalnızca onların hayatlarını değil, birçok ailenin hayatını da değiştirecekti. Adalet, sonunda yerini bulacaktı.
PLAY VIDEO:
News
“Oğlumu konuşturan benimle evlenecek” — dedi milyoner… sonra içeri fakir hizmetçi girdi
“Oğlumu konuşturan benimle evlenecek” — dedi milyoner… sonra içeri fakir hizmetçi girdi İstanbul’un Gölgesinde Aşk ve Umut Bölüm 1: Çaresizlik…
Kadın sokakta yanlışlıkla milyarderi kurtardı — bu an onun geleceğini değiştirdi
Kadın sokakta yanlışlıkla milyarderi kurtardı — bu an onun geleceğini değiştirdi İzmir’in Kalabalık Sokaklarında Bölüm 1: Hayatın Zorlukları İzmir’in kalabalık…
emizlikçi, kızını milyoner patronunun malikanesine işe götürüyor. İşten atılacak mı?
emizlikçi, kızını milyoner patronunun malikanesine işe götürüyor. İşten atılacak mı? A Nova Vida de Samantha Bölüm 1: Dilema Bir sabah,…
लड़के को सोशल मीडिया पर हुआ अमेरिकन लड़की से प्यार, कर ली शादी, लेकिन फिर जो हुआ उसने सभी के होश
लड़के को सोशल मीडिया पर हुआ अमेरिकन लड़की से प्यार, कर ली शादी, लेकिन फिर जो हुआ उसने सभी के…
नदी में कूदकर मरने जा रही थी लड़की, एक अजनबी लड़के ने बचाया… फिर जो हुआ
नदी में कूदकर मरने जा रही थी लड़की, एक अजनबी लड़के ने बचाया… फिर जो हुआ एक नई शुरुआत: पूनम…
पागल समझकर अस्पताल में भर्ती किया गया बुज़ुर्ग निकला ISRO का पूर्व वैज्ञानिक —फिर अस्पताल में जो हुआ
पागल समझकर अस्पताल में भर्ती किया गया बुज़ुर्ग निकला ISRO का पूर्व वैज्ञानिक —फिर अस्पताल में जो हुआ एक अनजाने…
End of content
No more pages to load