“1 DOLARA BİR MUCİZE” YAZIYORDU TEZGÂHTA, MİLYONER ALAY ETTİ AMA İMKÂNSIZ OLAN GERÇEKLEŞTİ
.
.
1 DOLARA BİR MUCİZE
İstanbul’un kalbinde, Taksim Meydanı’nın gürültülü kalabalığı arasında küçük, eski bir tezgâh kurulmuştu. Tezgâhta, el yazısıyla yazılmış bir tabela asılıydı:
“Mucize 1 Lira”
Günlerden bir gün, Türkiye’nin en zengin emlak patronlarından biri olan Murat Kaya, tekerlekli sandalyesiyle meydanda ilerliyordu. Murat, kibri ve soğukluğu ile tanınan, hayatı boyunca kimseye boyun eğmemiş bir adamdı. On yıl önce geçirdiği trafik kazası sonrası belden aşağısı felç olmuştu. Tüm servetine rağmen, doktorların bile “imkansız” dediği bir hastalığa mahkumdu.
O gün, Murat’ın en son teknolojiyle donatılmış tekerlekli sandalyesi aniden bozuldu. Yardım etmeye çalışan bir çalışanına bile tersledi. İnsanlar etrafında toplanırken Murat’ın bakışları bir noktada sabitlendi. Küçük bir kız, yaklaşık on iki yaşında, tezgâhın arkasında oturuyordu. Gözlerinde garip bir huzur vardı. Tabelayı okuyan Murat, alaycı bir sesle sekreterine sordu:
— Ne satıyor bu çocuk? — Patron, “Mucize” yazıyor…
Murat kahkaha attı. “Küçük bir kız mucize mi satıyor? Ne saçma!” Ama kızın bakışlarında bir şey onu rahatsız etti. Sanki ruhuna dokunuyordu.
Murat tekerlekli sandalyesini kıza doğru sürdü. “Sen gerçekten mucize satabileceğini mi düşünüyorsun?” dedi küçümseyerek.
Kız gülümsedi. “Benim adım Ayşe. Evet, yardım edebilirim.”
Bu cevap Murat’ı öfkelendirdi. “Sen ne biliyorsun hayatın ne kadar acımasız olduğunu?” diye bağırdı. Ayşe sadece başını eğerek Murat’ın bacaklarına baktı. “Bacaklarınız ne kadar süredir ağrıyor?” diye sordu.
Murat bir an dondu. On yıldır kimse ona böyle doğrudan bir soru sormamıştı. Kız yine sakinlikle elini uzattı. “Yardım edebilirim. İzin verir misiniz?”
Etraftaki insanlar, Türkiye’nin en büyük iş adamının küçük bir kızla konuşmasını izliyordu. Murat, zayıf görünmekten korksa da içindeki küçük bir ses ona “belki” diyordu. Sonunda alaycı bir meydan okuma yaptı:
— Gerçekten mucize yaratabilirsen, bacaklarımı iyileştirirsen sana 1 milyon lira veririm. Ama başarısız olursan bu sahtekarlığı bırakırsın.
Ayşe kabul etti. Küçük elini Murat’ın eline koydu ve anlamadığı bir dilde fısıldamaya başladı. On beş dakika boyunca meydanda sessizlik hakimdi. Murat sabırsızlanıyordu. Sonunda Ayşe gözlerini açtı.
— Nasıl hissediyorsunuz?
Murat öfkeyle “Hiçbir şey!” dedi. “Dolandırıcısın!” diye bağırdı ve tekerlekli sandalyesini sürerek ayrıldı. Ayşe ise sessizce arkasından fısıldadı: “Gerçek iyileşmeniz daha yeni başladı…”
O gece Murat, lüks penthouse’unda sözleşmelerle uğraşırken bacağında hafif bir karıncalanma hissetti. Önce hayal sandı, ama his güçlendi. Sağ ayak parmağını oynatabildi. Sonra solunu… On yıl sonra ilk kez bacaklarını hareket ettirebiliyordu. Şaşkınlık ve korkuyla sabaha kadar denemeye devam etti.
Ertesi sabah, Murat Ayşe’yi bulmak için Taksim’e gitti. Kız yine aynı yerdeydi. “Geri döndünüz,” dedi Ayşe. Murat, bacaklarını oynatabildiğini söyledi. Ayşe gülümsedi. “Biliyorum. Size bir şey göstermek istiyorum.”
Ayşe, Murat’ı dar sokaklardan geçirerek eski bir apartmana götürdü. Asansör yoktu. “Yürüyerek çıkmalısınız,” dedi. Murat, Ayşe’nin desteğiyle yıllar sonra ilk kez merdivenleri tırmandı. Üçüncü katta bir kapıyı çaldılar. Kapıyı açan kadın, Murat’a hayalet görmüş gibi baktı:
— Murat Kaya Bey… Ben Zeynep Demir. Annem Fatma Nine, yıllarca Kaya ailesinde aşçılık yaptı. Ben ise Hasan Kaya’nın, yani senin babanın kızı, senin üvey kardeşinim.
Murat şok içindeydi. Zeynep, annesinin hikayesini anlattı. Babası, hamile kaldığını öğrenince Fatma Nine’yi kovmuş, Zeynep’i reddetmişti. Ayşe ise Murat’ın yeğeniydi. Murat, yıllarca tek çocuk olduğunu sanmıştı. Gerçek aile sırları ortaya çıkınca Murat’ın tüm dünyası sarsıldı.
Ayşe, “Amcamın kalbi de iyileşmeli,” dedi. Murat, ailesinin ona yıllarca yalan söylediğini, babasının itibar uğruna kendi kızını ve torununu terk ettiğini öğrenince büyük bir pişmanlık yaşadı.
Murat, babasıyla yüzleşmek için Kaya Tower’a gitti. Hasan Kaya, gerçeği kabul etti. Murat’ın kazasının bile babasının planladığı bir olay olduğunu, Zeynep’i bulmasını engellemek için yapıldığını itiraf etti. Murat, babasının tüm mirasını reddetti. Artık gerçek ailesinin yanında olmaya karar verdi.
Murat, Zeynep ve Ayşe’nin mütevazı evine taşındı. Babası tüm hesaplarını kapattı, lüks hayatı sona erdi. Murat, pazardan alışveriş yapmayı, basit yemekler yemeyi, sıradan bir insan gibi yaşamayı öğrendi. Ayşe’nin dokunuşunun tıbbi bir açıklaması olsa da, Murat için gerçek mucize aileyi bulmaktı.
Aylar geçti. Murat, Zeynep ve Ayşe ile yeni bir hayata alıştı. Bir gün kapı çaldı. Hasan Kaya, yaşlanmış ve yorgun bir halde, gözleri yaşlı bir şekilde geldi. “Size baba olma şansı istiyorum,” dedi. Zeynep, “Kanıtlaman gerek,” dedi. Hasan, servetinin yarısını yoksul çocuklar için bir eğitim fonuna bağışladı, Zeynep’i alenen kızı olarak tanıdı ve küçük evde sıradan bir insan gibi yaşamayı kabul etti.
Fatma Nine’nin eski bir mektubu ortaya çıktı. İzmir’de bir arazi ve ev bırakmıştı. “Dağılmış ailelerin tekrar buluşabileceği bir yer olsun,” diyordu mektubunda. Dört kişi birlikte İzmir’e gidip araziyi gördüler. Burada yoksul çocuklar için bir mahalle okulu kurmaya karar verdiler.
Bir yıl sonra Fatma Okulu açıldı. Hasan bahçıvan ve temizlikçi oldu, Murat yönetici, Zeynep eğitim müdürü, Ayşe ise çocukların danışmanı oldu. Okulda sadece akademik başarı değil, bağışlama, sevgi ve ikinci şanslar öğretiliyordu. Ayşe, çocukların duygusal sorunlarını anlamaya yardımcı oluyordu.
Murat, artık milyarder değildi ama gerçek zenginliği bulmuştu. Bir gün Ayşe’ye “Mutlu musun?” diye sordu. Ayşe gülümsedi: “En büyük mucize, insanların birbirini bulması.” Murat başını salladı. “Ve sevmeyi öğrenmek.”
Fatma’nın sevgisinin ektiği tohum, şimdi yüzlerce çocuğun ve ailenin hayatını değiştiriyordu. Gerçek mucize, yeniden yürümek değil, kalbin iyileşmesiydi.
.
play video:
News
KİMSE MİLYONERİN İKİZLERİNİ GÖRDÜREMEDİ. TA Kİ YENİ HİZMETÇİYLE BİR MUCİZE GERÇEKLEŞENE KADAR
KİMSE MİLYONERİN İKİZLERİNİ GÖRDÜREMEDİ. TA Kİ YENİ HİZMETÇİYLE BİR MUCİZE GERÇEKLEŞENE KADAR . . Kimse Milyonerin İkizlerini Gördüremedi. Ta ki…
BANA YEMEK VER, OĞLUNU İYİLEŞTİREYİM! – MİLYONER ALAY ETTİ… AMA İMKANSIZ OLAN OLDU!
BANA YEMEK VER, OĞLUNU İYİLEŞTİREYİM! – MİLYONER ALAY ETTİ… AMA İMKANSIZ OLAN OLDU! . . BANA YEMEK VER, OĞLUNU İYİLEŞTİREYİM!…
Bir Dilenci Kız Bir Milyonere Uçağa Binmemesi İçin Yalvardı. Bir Saat Sonra Milyoner Şoke Oldu
Bir Dilenci Kız Bir Milyonere Uçağa Binmemesi İçin Yalvardı. Bir Saat Sonra Milyoner Şoke Oldu . . Bir Dilenci Kız,…
तलाक के बाद एक करोड़ का पलटवार
तलाक, मेरे पति ने मुझे खाली हाथ जाने दिया, आधे साल बाद एक अप्रत्याशित कॉल के कारण उन्हें मुझे 1…
मेरे पति के अंतिम संस्कार के बाद, मेरा बेटा मुझे शहर के किनारे ले गया और बोला, “माँ, यहीं उतरो।” हम अब और तुम्हारा साथ नहीं दे सकते थे। लेकिन मेरे अंदर जो राज़ था, उसका उसे ज़िंदगी भर पछतावा रहा…
मेरे पति के अंतिम संस्कार के बाद, मेरा बेटा मुझे शहर के किनारे ले गया और बोला, “माँ, यहीं उतरो।”…
मुझे शक था कि मेरी माँ का 60 साल की उम्र में एक युवा प्रेमी है, हर दिन वह चुपके से पैसे लेती थी और रात 10 बजे घर से निकल जाती थी,
मुझे शक था कि मेरी माँ का 60 साल की उम्र में एक युवा प्रेमी है, हर दिन वह चुपके…
End of content
No more pages to load