“ANNEMİN DE SENİNKİ GİBİ BİR DÖVMESİ VAR” – AMA CEO, ONU VEFAT EDEN EŞİNİN ANISINA YAPTIRMIŞTI…
.
.
Pusula Gülü: Kayıp Bir Geçmişin İzinde
1. Boğaziçi’nin Işıltılı Gecesi
İstanbul’un en lüks mekanlarından biri olan Boğaziçi restoranında akşam saatleri yaklaşırken, Aslı sırtındaki ağrıyı hafifletmek için kısa bir mola verdi. On iki saatlik kesintisiz çalışmanın ardından ayakları zonkluyordu. Altın sarısı ışıklar, mısır keteni örtülerin üzerindeki gümüş çatal bıçak takımlarında yansıyor, havada trüf mantarı ve ıstakoz kokusu dolaşıyordu.
Aslı, VIP salonunu hazırlarken etkinlik müdürü Can Bey ona bir liste uzattı: “Ana masa senin sorumluluğunda. Sakın hata yapma Aslı.” Aydınoğlu İnşaat’ın yıllık daveti, Türkiye’nin en büyük şirketlerinden birinin sahibi Kenan Aydınoğlu’nun katılımıyla gerçekleşecekti. Aslı, bu etkinlikten alacağı bahşişin annesinin ilaçlarına haftalarca yeteceğini biliyordu. Annesi hastalanınca hemşirelik fakültesini bırakmış, restoranda çift mesai yaparak hayatını kazanıyordu.
Telefonu titredi. Komşusu Fatma Hanım arıyordu: “Kızım, annenin öksürüğü bugün çok arttı. Ayırdığın ilacı verdim ama sanırım daha güçlü bir şeye ihtiyacı var.” Aslı endişesini bastırmak için derin bir nefes aldı. “Etkinlikten sonra eczaneye uğrayacağım,” dedi.
Misafirler gelmeye başladı. İtalyan takım elbiseli yöneticiler ve pahalı mücevherli kadınlar salona giriyor, birleşmeler ve satın almalar hakkında konuşuyorlardı. Aslı, ezberlenmiş gülümsemesiyle profesyonel bir şekilde servis yapıyordu.
2. Bir Dövmenin Hikayesi
Kenan Aydınoğlu, salona girdiğinde herkesin üzerinde bir ağırlık oluştu. Uzun boylu, kır saçlı, özel dikim bir takım elbise giymişti. Yüzünde sosyal bir gülümseme olsa da, gözlerinde sert ve melankolik bir ifade vardı. Kenan’ın ünü, varlığından önce gelir; en küçük hatalar için yöneticileri kovmasıyla, şirketleri acımasızca yönetmesiyle tanınırdı.
Aslı, ana masaya şampanya servisi yaparken Kenan’ın ceketinin kolu hafifçe sıyrıldı. Onun bileğinde bir dövme gördü: karmaşık bir pusula gülü, bir ucunda “14 Haziran 2000” tarihi kazınmıştı. Aslı’nın kalbi bir an durdu. Bu dövme, annesinin bileğindekiyle tıpatıp aynıydı. Aynı tarih, aynı desen, aynı gölgelendirme.
Tepsiyi neredeyse düşürecekken toparlandı. Mutfakta paslanmaz çelik tezgaha yaslandı, nefes almaya çalıştı. Annesi hep o dövmenin hayatının en mutlu gününü temsil ettiğini söylerdi ama detaylarını hiç anlatmazdı. Aslı, Fatma Hanım’a mesaj attı: “Anneme dövmesini sorabilir misin? Nereden geldiğini, tam olarak ne anlama geldiğini?” Cevap kısa süre sonra geldi: “Başka bir hayattan, sen doğmadan önceymiş. Sorunca ağlamaya başladı.”
Aslı’nın kafası karışmıştı. Annesi, babasını ya da ailesini hiç anlatmamıştı. Hep “sadece ikimiz dünyaya karşıyız” derdi.
3. Karşılaşma
Yemek devam ederken Aslı, Kenan’ın dövmesini gizlice incelemeye devam etti. Servis sırasında elinin titrediğini fark eden Kenan, ona baktı: “Yorgunsun.” dedi. “Çift mesai efendim,” diye yanıtladı Aslı. “Neden?” diye sordu Kenan. Aslı, annesinin hasta olduğunu ve ek mesaiye ihtiyacı olduğunu söyledi. Kenan’ın bakışlarında bir yumuşama oldu, sonra tekrar soğuklaştı.
Bir güç Aslı’yı geri dönmeye itti. “Efendim,” dedi, alçak bir sesle, “Bileğinizdeki dövme annemin de birebir aynısı.” Kenan’ın yüzü değişti; önce şaşkınlık, sonra şok. “Ne? Bu imkansız.” dedi. “Doğru söylüyorum efendim. Tarih dahil, her detay.”
Kenan, çatal bıçağını bıraktı. “Annenizin adı ne?” diye sordu. “Aylin Yılmaz,” dedi Aslı.
Kristal kadeh Kenan’ın elinden düştü, beyaz halının üzerine kırmızı şarap döküldü. Salon sustu. “Kaç yaşındasın?” diye sordu Kenan. “25,” dedi Aslı.
Kenan aniden ayağa kalktı. “Onunla konuşmam gerek. Özel olarak.” dedi. Aslı ne olduğunu anlamadan Kenan onu salonun tenha bir köşesine götürdü.
4. Kayıp Yıllar
Kenan, pencerenin yanında durdu. “Bana o dövmeden bahset,” dedi. Aslı, annesinin dövmenin hayatının en mutlu gününü temsil ettiğini söylediğini ama ayrıntı vermediğini anlattı. “Peki ya baban?” diye sordu Kenan. “Onu hiç tanımadım,” dedi Aslı. Kenan gözlerini kapattı. “Bu dövmeyi yıllar önce eşimle yaptırdım. Düğün günümüzdü. 5 yıl önce bir araba kazasında vefat etti. Onun adı da Aylin’di.”
Aslı, Kenan’ın karısı 5 yıl önce öldüyse, annesiyle nasıl bir ilgisi olabilirdi diye düşündü. “Efendim, anlamıyorum. Bunun annemle ne ilgisi var?” Kenan, “Belki de hiçbir ilgisi yok,” dedi ama sesi bile buna inanmıyordu. “Onu görmem gerek. Annen nerede?”
Aslı, annesinin çok hasta olduğunu, Güngören’de küçük bir dairede yaşadıklarını söyledi. Kenan, “Seni şimdi eve götüreceğim. Annenle tanışmak istiyorum,” dedi. Aslı tereddüt etti ama sonunda kabul etti.
5. Gerçeklerle Yüzleşmek
Kenan ve Aslı, Güngören’deki eski apartmana vardıklarında Kenan’ın lüks takım elbisesi, kırık basamaklara ve nemli duvarlara sürtünüyordu. “Hayatta kalmak için mücadele ettiğin için asla özür dileme,” dedi Kenan.
Fatma Hanım onları karşıladı. “Bir misafir getirdim,” dedi Aslı. Kenan’ın kim olduğunu açıklamadı. Anneleri uyuyordu. “Belki yarına kadar beklesek daha iyi olur,” dedi Aslı. Kenan duymuyor gibiydi; dairenin her detayını inceliyordu.
Odanın kapısından annesinin zayıf bir sesi geldi: “Aslı, sen misin kızım?” Aslı içeri girdi, annesine su verdi. Annesinin bileğindeki pusula gülü dövmesine dokundu. “Anne, bir şey sormam gerek. Bu dövme… bana hiç anlatmadın.”
Aylin’in yüzü soldu. “Çok uzun zaman önceydi. Başka bir hayat, sen doğmadan önce.” “Babamla bir ilgisi var mı?” Aylin’in gözleri yaşlarla doldu. “Aslı, lütfen, yorgunum.” “Anne, burada belki tanıdığın biri var. Aynı dövmesi var. Aynı yerde. O burada, adı Kenan Aydınoğlu.”
Aylin’in elleri titredi. “Onu evime mi getirdin?” dedi. “Restoranda dövmemi gördü, seni görmesi gerektiğini söyledi.” Aylin gözlerini kapadı, gözyaşları yanaklarından süzüldü. “25 yıl sonra, şimdi mi ortaya çıkıyor?”
6. Yüzleşme
Aylin, “Onu buraya getir,” dedi. Kenan, küçük ve havasız odaya girdiğinde dünya durmuş gibiydi. “Aylin,” diye fısıldadı. “Kenan!” dedi Aylin, gözyaşlarıyla.
Aslı, ikisinin geçmişini anlamaya çalışıyordu. “Birbirinizi nasıl tanıyorsunuz?” diye sordu. “Biz sevgiliydik,” dedi Kenan. “Üniversitede, 25 yıl önce.” Aslı şaşırdı. “Ama sen hiç üniversiteye gitmedin, hep 16 yaşında gündelikçi olarak çalışmaya başladığını söyledin.”
Aylin, “Sana yalan söyledim kızım. Birçok konuda yalan söyledim,” dedi. “Neden?” “Seni korumak için. Kendimi korumak için.”
Aylin ve Kenan, üniversitede tanışmış, büyük bir aşkla birbirlerine bağlanmışlardı. 14 Haziran 2000’de pusula gülü dövmelerini yaptırmışlardı. Sonra Aylin hamile kalmıştı. Kenan, ailesinin baskısı yüzünden Aylin’e para verip “Sorunu halletmesini” istemişti. Aylin ise bu öneriyi asla kabul etmemiş, ortadan kaybolmuştu.
7. Kırık Hayatlar
Aylin, “Kızımı tek başıma doğurdum. Yıllar sonra İstanbul’a döndüğümde sen zaten bir iş adamıydın. Bir sosyete ile nişanlıydın.” Kenan başını eğdi. “Yoluma devam ettim… ya da öyle sandım.”
Aslı, Kenan’a baktı. “Sen… benim babamsın.” Kenan, gözleri yaşlarla dolu, “Sanırım ben senin babanım Aslı,” dedi.
Aslı, “Neden bana hiç anlatmadın?” diye annesine sordu. “Başlangıçta kırgınlıktan, sonra gururdan ve zamanla kelimeleri bulmak zorlaştı. Ondan hiçbir şey istemedim. Hiçbir şey.”
Kenan, “Bebeği doğurduğunu bilseydim, ne yapardım bilmiyorum. Bizi kabul eder miydim?” Sessizlik yeterli bir cevaptı. Kenan, ikinci Aylin’le evlenmiş, ona Aslı’nın annesinin adını vermiş, aynı dövmeyi yaptırmıştı. “Seni hiç unutamadım,” dedi Kenan. “Kaybettiğimi yeniden inşa etmeye çalıştım.”
8. Affetmenin Eşiğinde
Aylin hastaydı. Kenan, onu lüks bir hastaneye götürdü, en iyi doktorları ayarladı. Aylin’in hastalığı, doğru tedaviyle iyileşebilir durumdaydı. Kenan, Aslı’ya hemşirelik eğitimine devam etmesi için burs teklif etti, annesi için tam donanımlı bir daire ayarladı.
Aslı, “Affımızı satın alabileceğini mi sanıyorsun?” dedi. Kenan, “Hayır, affın satın alınamayacağını biliyorum. Sadece doğru olanı yapmak istiyorum.”
Aylin, “Onun bizim için savaşmasını istemiştim. Para değil, mücadele.” dedi. “Onu affetmeni istemiyorum. Sadece yardım etmesine izin verme olasılığını düşünmeni istiyorum. Bu tedaviye ihtiyacım var.”
Aslı, “Tedavi için yardımını kabul ediyorum ama ona baba dememi bekleme.” dedi.
9. Yeni Bir Başlangıç
Haftalar geçti. Aylin’in tedavisi başarılı oldu, Aslı hemşirelik fakültesine geri döndü. Kenan, yasal olarak Aslı’yı tanıdı, ona mirasının bir kısmını bıraktı. Aralarındaki ilişki kolay değildi; affetmek zaman aldı. Aile terapisi seansları, pazar öğle yemekleri, vakıf projeleriyle yeni bir hayat inşa etmeye başladılar.
Kenan, Aylin’in adını taşıyan bir vakıf kurdu; solunum yolu hastalıkları ve kanserli çocuklara yardım etmek için. Aslı, vakıfta gönüllü çalışıyor, annesi ise edebiyat fakültesine geri dönmüş, hayalini yeniden kuruyordu.
10. Geçmişin Gölgesinden Geleceğe
İki yıl sonra, vakıf İstanbul’un en yoksul mahallelerinde yüzlerce aileye yardım ediyordu. Aslı, hastanede staj yapıyor, annesi yüksek lisans hazırlıyor, Kenan ise iş dünyasındaki rolünü azaltıp vakfa ve üniversitedeki iş etiği derslerine odaklanıyordu.
DNA testiyle yasal tanıma tamamlandı. Miras fonu, vakıf ve aile için kalıcı bir güvence sağladı. Kenan, geçmişteki hatalarını kabul ederek, servetini anlamlı bir amaca yönlendirdi.
Aile, karmaşık ama samimi bir şekilde yeniden tanımlandı. Aslı, annesinin ve Kenan’ın geçmişteki seçimlerini, kendi kimliği ve geleceğiyle bütünleştirdi. Affetmek bir süreçti; kolay değildi, bazen acı vericiydi. Ama şimdi, geçmişin enkazı üzerine yeni bir hayat inşa ediliyordu.
11. Pusula Gülü: Bir Sembolün Anlamı
Bir gün, Kenan Aslı’ya bir pusula gülü kolye ucu hediye etti. “Bunu geçmişin değil, birlikte inşa ettiğimiz geleceğin bir sembolü olarak kullan,” dedi. Aslı, kolyeyi takarken, pusula gülünün artık bir terk ediliş ve ihanet sembolü değil, en kırık hikayelerin bile anlam bulabileceğinin bir hatırlatıcısı olduğunu düşündü.
Vakfın yeni birimi, “Aylin ve Aslı Yılmaz Vakfı” adını aldı. Hikayeleri, eksik parçalara rağmen, şimdi umut ve iyileşme ile dolu yeni bir desen oluşturuyordu.
Kenan’ın fahri doktorasını aldığı törende, Aslı ve Aylin yanında oturuyordu. Kenan, “Bu takdir, bana gerçek inşaatın anlamını öğreten insanlara aittir,” dedi.
12. Son
Gece, İstanbul’un üzerinde batarken, Aslı ve annesi balkonda yan yana durdular. “Bir peri masalı mutlu sonu değil,” dedi Aslı. “Ama belki de en değerli şey, geçmiş hataların enkazı üzerine inşa edilmiş ve her zaman mevcut olan kefaret olasılığıyla aydınlatılmış ikinci bir şanstır.”
Ve pusula gülü dövmesi, artık sadece bir aşkın değil, affetmenin ve yeniden başlamanın sembolüydü.
.
News
कपड़े देखकर मज़ाक उड़ाया था लड़के का – पर जब सच्चाई सामने आई, तो लड़की के होश उड़ गए!
कपड़े देखकर मज़ाक उड़ाया था लड़के का – पर जब सच्चाई सामने आई, तो लड़की के होश उड़ गए! कहते…
“BUNU ÇÖZERSEN SANA 3 MİLYON VERİRİM” DEDİ MİLYONER… AMA KADININ YAPTIĞI HERKESİ ŞAŞIRTTI
“BUNU ÇÖZERSEN SANA 3 MİLYON VERİRİM” DEDİ MİLYONER… AMA KADININ YAPTIĞI HERKESİ ŞAŞIRTTI . . “Bunu Çözersen Sana 3 Milyon…
Çocuk üvey annesi yüzünden neredeyse ölüyordu – hepsi şok edici bir sır yüzünden…
Çocuk üvey annesi yüzünden neredeyse ölüyordu – hepsi şok edici bir sır yüzünden… . . . Üvey Annenin Şok Edici…
DÜĞÜNÜNDE… AT ONUN YOLUNU KESTİ… VE NEDENİ ŞOK EDİCİ
DÜĞÜNÜNDE… AT ONUN YOLUNU KESTİ… VE NEDENİ ŞOK EDİCİ . . Düğününde At Onun Yolunu Kesti: Unutulmayan Sadakatin İnanılmaz Hikayesi…
“BANA BİR ÇOCUK VER, BEN DE SANA ÖZGÜRLÜĞÜNÜ VEREYİM” DEDİ KÖLEYE AMA ONA DELİCESİNE AŞIK OLDU
“BANA BİR ÇOCUK VER, BEN DE SANA ÖZGÜRLÜĞÜNÜ VEREYİM” DEDİ KÖLEYE AMA ONA DELİCESİNE AŞIK OLDU . . …
सब कुछ बेच कर पत्नी को डॉक्टर बनाया, फिर पति को लात मार कर निकाला, फिर जो हुआ
सब कुछ बेच कर पत्नी को डॉक्टर बनाया, फिर पति को लात मार कर निकाला, फिर जो हुआ नमस्कार साथियों।…
End of content
No more pages to load







