“BABA, ÇÖPTE UYUYAN O İKİ KIZ BANA BENZIYOR” DEDİ KIZI MİLYONERE…
.
.
Çöpte Uyuyan Kızlar ve Ailenin Sırrı
İstanbul’un Nişantaşı semtindeki gösterişli bir apartmanda yaşayan Aylin Demir, beş yaşındaki kızı Defne ile hayatını huzur içinde sürdürüyordu. Kocası Murat’ı beş yıl önce kaybetmişti; Defne ise hayatının tek ışığıydı. Bir gün, Defne ile birlikte Taksim’e dondurma yemeye giderken, İstiklal Caddesi’nin kalabalığında Defne birden annesinin elini çekiştirdi.
“Anne, bak! O iki kız bana benziyor!” dedi heyecanla. Aylin önce çocuksu bir hayal sandı ama ara sokakta çöplerde uyuyan iki küçük kızın Defne’ye inanılmaz derecede benzediğini görünce şaşkınlıktan donakaldı. Zümrüt yeşili gözleri, kıvırcık saçları ve narin yüz hatları ile adeta üçüz gibiydiler.
Aylin, kızlara yaklaştı. Zeynep ve Elif adındaki bu iki kız, teyzeleri Meltem’in onları orada bırakıp gittiğini, kimseleri olmadığını anlattı. Defne ise annesine onları eve götürmeleri için ısrar etti. Aylin, içindeki koruyucu hisse engel olamayarak kızları evine aldı. Onlara sıcak bir banyo, temiz kıyafetler ve yemek sundu. Üç kız yan yana oturduklarında benzerlik daha da belirginleşti.
Aylin, kızların kimliğini ve geçmişini araştırmak için avukatına ve aile doktoruna başvurdu. Doktor, genetik testler yapmak istedi. İlk sonuçlar, Defne, Zeynep ve Elif’in genetik olarak çok yakın olduklarını gösteriyordu. Aylin’in kafasında korkunç bir şüphe belirdi: Acaba bu kızlar gerçekten onun çocukları mıydı?
Geçmişe döndüğünde, Aylin’in hamileliği sırasında üçüz beklediği, fakat doğumda yalnızca Defne’nin kendisine verildiği aklına geldi. Hamilelikte yaşanan komplikasyonlar, hastane kayıtlarındaki eksiklikler ve kocası Murat’ın ani ölümü, tüm olayları daha da gizemli hale getiriyordu.
Aylin, annesi Leyla Hanım’ı ziyaret ettiğinde büyük bir sırrı öğrendi. Hamileliği sırasında, embriyolardan birinde ciddi bir kalp sorunu tespit edilmişti. Leyla Hanım ve Aylin’in teyzesi Selin, özel bir genetik uzmanı olan Profesör Kemal ile anlaşarak embriyolara genetik müdahale yaptırmışlardı. İki bebek genetik olarak “geliştirilmiş,” sağlıklı ve üstün özelliklerle donatılmıştı. Doğumda ise Defne Aylin’e verilmiş, Zeynep ve Elif ise Meltem’in bakımına bırakılmıştı. Murat ise bu olaydan habersizdi ve gerçeği öğrendiğinde öfkelenmiş, kısa süre sonra şüpheli bir kazada hayatını kaybetmişti.
Aylin, öğrendiği gerçekler karşısında yıkıldı. Kızları genetik deneyin bir parçasıydı ve yıllarca ayrı kalmışlardı. Teyzesi Selin’in ise bu projenin finansörü ve fikir sahibi olduğu ortaya çıktı. Dahası, Profesör Kemal ve Meltem’in şüpheli ölümleri, Selin’in izleri temizlemeye çalıştığını düşündürdü.
Bu sırada, çocuk esirgeme kurumu Aylin’in evine denetime geldi. Avukatının ve doktorunun desteğiyle, Aylin geçici velayet hakkı aldı. Ancak Selin, sahte belgelerle çocukların velayetini almak için dava açtı ve onları almak üzere polisle eve geldi. Aylin, elindeki DNA testleri, hastane kayıtları ve profesörün günlüğüyle polise başvurdu. Videolar ve belgeler, Selin’in genetik müdahaleleri, bebeklerin çalınması ve cinayetlerle ilgili suçlarını kanıtladı.
Sonunda polis, Selin’i tutukladı. Aylin, kızlarının yasal olarak annesi olduğunu mahkemede kanıtladı ve üç kız bir araya geldi. Zeynep ve Elif, Defne’nin gerçek kardeşleri olduğunu öğrendiklerinde önce şaşkın, sonra mutlu oldular. Aylin, onlara yaşlarına uygun şekilde gerçeği anlattı: “Siz benim kızlarımsınız. Doğduğunuzda ayrıldık ama şimdi yeniden bir aradayız.”
Yıllar geçti. Aylin, üç kızıyla birlikte yeni bir hayat kurdu. Defne ünlü bir kardiyolog, Zeynep etik araştırmacısı, Elif ise sanatçı oldu. Hepsi normal ve mutlu birer aile kurdular. Genetik manipülasyonun izleri çocuklarına geçmedi; onlar sadece sevgiyle büyüyen, sıradan çocuklardı.
Bir akşam, Aylin bahçede otururken kızları yanına geldi. “Anne, hayat bazen çok garip, değil mi?” dedi Defne. “En kötü olaylar bile en güzel sonuçları doğurabiliyor.” Zeynep ise ekledi: “Biz bir aileyiz. Kanla, genle değil; sevgiyle bağlı bir aile.”
Aylin, kızlarına sarıldı ve yıldızlı gökyüzüne bakarak fısıldadı: “Evet canlarım, biz bir aileyiz ve her zaman öyle kalacağız.”
.
Videoyu izleyin:
News
KİMSE MİLYONER İKİZLERE YEMEK YEDİREMİYORDU. TA Kİ DUL BABA BİR BAKICI TUTTU. VE ŞOKE OLDU
KİMSE MİLYONER İKİZLERE YEMEK YEDİREMİYORDU. TA Kİ DUL BABA BİR BAKICI TUTTU. VE ŞOKE OLDU . . Milyoner İkizler ve…
Kimse bana hayır diyemez, zavallı!— diye bağırdı milyoner kadın, ama mütevazı tamirci ona ders verdi
Kimse bana hayır diyemez, zavallı!— diye bağırdı milyoner kadın, ama mütevazı tamirci ona ders verdi . . Kimse Bana Hayır…
“Yaşlı kadın bozuk paraları sayıyordu… ama kasiyerin beklenmedik hareketi HERKESİ ağlattı!”
“Yaşlı kadın bozuk paraları sayıyordu… ama kasiyerin beklenmedik hareketi HERKESİ ağlattı!” . . Bozuk Paralar ve Bir Mucize: Kadıköy’de Bir…
“Milyoner oğluna anne aramak için fakir rolü yaptı… fakir temizlikçi herkesi şoke etti”
“Milyoner oğluna anne aramak için fakir rolü yaptı… fakir temizlikçi herkesi şoke etti” . . Gerçek Sevgi: Zengin Adamın Mütevazı…
Yoksul Kız, Milyonerin büyükbabasının arabasını tamir eder, o ise hatırlarken gözyaşlarına boğulur..
Yoksul Kız, Milyonerin büyükbabasının arabasını tamir eder, o ise hatırlarken gözyaşlarına boğulur.. . . Arabaların Kalbini Duyan Kız İstanbul’un sıcak…
“BABA, SENİNLE YEMEK YİYEBİLİR MİYİM” DEDİ DİLENCİ KIZ MİLYONERE ONUN CEVABI HERKESİ ŞAŞIRTTI!
“BABA, SENİNLE YEMEK YİYEBİLİR MİYİM” DEDİ DİLENCİ KIZ MİLYONERE ONUN CEVABI HERKESİ ŞAŞIRTTI! . . Baba, Seninle Yemek Yiyebilir Miyim?…
End of content
No more pages to load