Demet, kocasının kaza haberini duyduğunda gözyaşlarını tutamadı.

.

.

.

Demet Özdemir, Kocasının Kaza Haberini Aldığında Gözyaşlarına Boğuldu: Hastanede Umut ve Endişe Dolu Bir Gece

Türkiye’nin en sevilen oyuncularından Demet Özdemir, hayatının belki de en zor gecesini yaşadı. Eşi Can Yaman’ın geçirdiği ağır trafik kazası haberiyle sarsılan ünlü oyuncu, gözyaşlarına hâkim olamayarak hastaneye koştu. O gece yaşananlar, hem Özdemir ailesinin hem de milyonlarca hayranın kalbinde derin bir iz bıraktı.

Gece Yarısı Çalan Telefon: Hayatı Değiştiren O An

Her şey, sıradan bir gecede, Demet’in uykusuzlukla yatağında dönüp durduğu bir anda başladı. Eşi Can, bir iş toplantısı için evden çıkmıştı. Fakat bu kez, Demet’in içini kemiren bir huzursuzluk vardı. Saat gece yarısını geçmişti ki, telefonun tiz sesi evin sessizliğini böldü. Demet, bilinçaltında kötü bir şeyler olacağının farkındaydı. Telefonun ucundaki titrek ses, hayatını altüst edecek haberi veriyordu:

“Demet Hanım… Eşiniz Can Yaman bir trafik kazası geçirdi. Şu anda Maslak Hastanesi’ne kaldırıldı. Bilinci kapalı.”

Demet’in elinden telefon kayıp yere düştü. Yere sağlam basmasına rağmen, sanki ayaklarının altındaki zemin kaymıştı. Bedeninde bir ağırlık, kalbinde tarifsiz bir acı hissetti. Ağzından sadece bir kelime döküldü: “Hayır…”

Ayakları Yerde, Kalbi Parçalanmış: Hastaneye Koşuş

Demet, ne palto almayı düşündü, ne de ayakkabı giymeyi. Telaşla dışarı fırladı. Kapıdaki görevlinin “İyi misiniz Demet Hanım?” sorusuna cevap veremeyecek kadar şoktaydı. Yağmur başlamıştı. Yolda bir taksi çevirip, “Maslak’a, lütfen çok hızlı!” diye yalvardı. Taksici hiçbir şey sormadı; Demet’in gözlerinden süzülen yaşlar her şeyi anlatıyordu.

Hastanenin kapısından içeri girdiğinde zaman durmuş gibiydi. Herkes koşuşturuyordu ama Demet’in gözleri sadece bir kişiyi, Can’ı arıyordu. Bir hemşirenin koluna sarıldı, “Lütfen… Bir şey söyleyin. Nefes alıyor mu?” diye yalvardı. Hemşirenin gözleri doldu, başını eğdi, cevap veremedi. Demet dizlerinin üstüne çöktü. “Can… Beni bırakma. Daha yaşayacak çok şeyimiz var…” diye fısıldadı.

Bekleyişin En Uzun Saatleri: Hatıralar ve Korkular

Soğuk hastane koridorunda, bir bankta otururken Demet’in gözleri duvardaki saate takıldı: 03.30. Zaman onun için durmuştu. Geçmiş bir film şeridi gibi gözlerinin önünden geçti. Can’la ilk tanışmaları, ilk kahve, ilk “gülüşünde kendimi buluyorum” dediği an, evlilik teklifi, çocuklarının doğumu… Her anı, “Ya bu film burada biterse?” korkusuyla sona eriyordu.

Yoğun bakım kapısı her açıldığında kalbi yerinden fırlayacak gibi oluyordu. Ama içeriden bir haber gelmiyordu. Demet, ellerini kenetleyip başını eğdi. Sessizce dua etti: “Sen güçlüsün Can. Hep öyle söyledim. Ama ben sensiz güçlü olamam…”

Yalnız Değil: Aile ve Anne Yüreği

Demet’in yanında, o gece yalnızca kendi korkuları yoktu. İki küçük çocuğu, evde annelerini bekliyordu. Sabah uyandıklarında “Babam nerede?” diye soracaklardı. Demet’in gözyaşları yeniden aktı: “Onlara ne diyeceğim? ‘Babanız bir daha dönmeyecek mi?’ Hayır, onlar babasız büyüyemez. Ben de sensiz büyüyemem, Can.”

Evlerinin sıcaklığını, çocuklarının babalarına sarıldığı anları düşündü. Kalbinde tarifsiz bir ürperti hissetti.

Kritik An: Doktorun Açıklaması ve Umut

Saatler geçmek bilmedi. Sabah altıya doğru, yoğun bakım kapısı açıldı ve doktor göründü. Demet, ayağa fırladı: “Yaşıyor mu? Sadece bunu bilmek istiyorum.” Doktorun yüzünde yorgun ama umutlu bir ifade vardı:
“Yaşıyor. Durumu çok kritik, ama yaşıyor. Müdahale ettik, kalp atışları yavaş ama düzenli. Şu an uyutuyoruz. İlk 24 saat çok önemli.”

Demet yere yığıldı, ağladı. O ana kadar tuttuğu gözyaşları sel oldu. O sabah, sosyal medya hesabından yalnızca bir cümle paylaştı:
“Bir yarımız hastanede. Dualarınızı eksik etmeyin.”

Bu paylaşım, kısa sürede milyonlarca kişiye ulaştı. Hastane önünde toplanan kalabalık her geçen saat arttı. Herkes Can için dua ediyordu.

Hayatın Eşiğinde: Sevgi ve Umutla Bekleyiş

Saat 07.30’da doktorlar Demet’e, Can’ı birkaç dakika görebileceğini söyledi. Odaya girdiğinde, monitörlerin sesi dışında hiçbir şey duyulmuyordu. Can, makinelerle hayata tutunuyordu. Demet, elini tuttu, yavaşça fısıldadı:
“Buradayım. Elini tutuyorum. Bak, hâlâ sıcaksın. Vazgeçme. Daha sana binlerce kez ‘seni seviyorum’ demem lazım.”

O gece, Demet için yalnızca bir kaza değil, bir hayatın kırılma noktasıydı. Sevdiği adam, çocuklarının babası, bir anlık bir dikkatsizlikle ölümle yaşam arasında gidip geliyordu. Demet, hastane koridorlarında, monitör başında, dualar arasında sevgisini büyütüyordu. Bu sevgi kolay değildi ama gerçekti. Her gözyaşı, bir duaydı. Her dua, göğe yükselen bir umut.

Bir Ülkenin Duygusal Birliği: Sanat Dünyası ve Hayranlar Ayakta

Demet’in paylaşımıyla birlikte sosyal medya adeta kilitlendi. #CanİçinDua etiketi Türkiye’de ve dünyada trend oldu. Binlerce hayran, iyi dilek mesajları gönderdi. Sanat dünyasından da destek yağdı. Demet’in yakın dostları, set arkadaşları, “Yanındayız, güçlü ol Demet” mesajlarıyla moral verdi.
Birçok ünlü isim, hastaneye çiçek ve destek notları gönderdi. Hayranlar, hastane önünde mumlar yakıp dua etti.

Ailede Duygusal Dayanışma ve Sabır

Demet’in ailesi de o gece hastanedeydi. Annesi, kardeşi, yakın dostları… Herkes bir arada, kol kola, umut ve endişe arasında gidip geliyordu. Çocuklar sabaha kadar anneannelerinin yanında uyudu. Demet, her fırsatta onları görüntülü arayıp “Babanız iyileşecek” demeye çalışıyordu.
Ailedeki bu dayanışma, Demet’in ayakta kalmasını sağlıyordu.

Tıbbi Süreç: Kritik 24 Saat ve Mucize Umudu

Doktorlar, ilk 24 saatin hayati önem taşıdığını, Can’ın beyin ve iç organlarında ciddi hasar riski olduğunu belirtti. Ancak hızlı müdahale ve genç yaşının avantajı, iyileşme umudunu artırıyordu.
Bir doktor, “Şu an uyutuyoruz. Vücudu toparlamaya çalışıyor. Her şey yolunda giderse, birkaç gün içinde daha iyi haberler verebiliriz,” dedi.

Demet ve ailesi, hastane koridorlarında sabırla beklemeye devam etti. Her geçen dakika, bir mucizeye olan inançları biraz daha büyüdü.

Bir Kadının Gücü ve Aşkın Direnci

O gece, Demet Özdemir sadece bir eş değil, bir anne, bir kadın ve bir sevgi savaşçısıydı. Umutla, sevgiyle, dualarla ayakta kaldı.
“Sevgi, en zor anlarda bile insanı hayata bağlar,” diyordu yakınları. Demet’in gözyaşları, bir ülkenin ortak duasına dönüştü.

Güneş Yeniden Doğacak mı?

Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte, hastane önünde bekleyen kalabalık hala umudunu kaybetmemişti. Herkes, Can’ın yeniden sağlığına kavuşup ailesine döneceği anı bekliyordu.
Demet, elini Can’ın elinden hiç çekmedi. “Ben buradayım, seni bekliyorum,” diye fısıldamaya devam etti.

Son Söz:
Bu gece, bir ailenin, bir kadının ve milyonların ortak duası göğe yükseldi. Sevgi ve umut, en karanlık anlarda bile bir ışık yakabilir. Demet Özdemir’in ve ailesinin yaşadığı bu sınav, hepimize hayatın ne kadar kırılgan ve sevginin ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha hatırlattı.

Tüm Türkiye, Can Yaman’dan gelecek iyi haberi bekliyor. Ve Demet’in dediği gibi:
“Bir yarımız hastanede. Dualarınızı eksik etmeyin.”

play video: