İŞVEREN HİZMETÇİNİN SAKLADIĞI İKİZLERİ KEŞFEDİYOR… VE ONLAR ONUN KOPYASI
.
.
Fatma, gözlerini kaçırarak, “Onlar benim çocuklarım,” dedi. Mehmet şaşırdı: “Ama sen hep çocuğun olmadığını söylemiştin.” Fatma, “Yalan söyledim, özür dilerim. Bu işe ihtiyacım vardı. Burada benimle yaşıyorlar, çamaşırhanenin yanındaki küçük odada,” diye açıkladı. Mehmet’in kafası karışmıştı. “Babaları kim?” diye sordu. Fatma yere baktı, “Ben… bunun hakkında konuşamam Mehmet Bey,” dedi. Mehmet ikizleri işaret etti: “Bu tesadüf olamaz. Onlar bana çok benziyor.”
Tam o sırada ön kapı çarpıldı. Ayşe seyahatten erken dönmüştü. Mehmet ve Fatma panikle birbirlerine baktı. Fatma çocukları arka odaya götürdü, Mehmet ise Ayşe’ye rol yapmaya çalıştı. Ayşe mutfağa girince, Mehmet’in davranışlarındaki garipliği fark etti. “Her şey yolunda mı?” diye sordu. Mehmet, “Toplantı iptal oldu, erken döndüm,” diyerek geçiştirdi. Ayşe yukarı çıkınca Mehmet’in aklında sadece o iki küçük çocuk vardı.
Gece Ayşe uyuduktan sonra Mehmet, arka odanın kapısını aralık buldu. İçeride Fatma, çocuklarının yanında kitap okuyordu. Mehmet, sessizce Fatma’yı dışarı çağırdı. “Fatma, bana her şeyi anlatmanı istiyorum.” Fatma derin bir nefes aldı ve hikayesini anlattı. Genç yaşta Konya’da Ali adında bir adamla evlenmişti. Ali çiftlikte çalışıyordu, çok fakirdiler. İkiz bebek beklediğini öğrenince Ali ortadan kaybolmuştu. Fatma tek başına kalmış, ailesinden yardım alamamıştı.
Mehmet, “Ama bu çocuklar bana neden bu kadar benziyor?” diye sordu. Fatma gözlerini indirdi: “Ali çocukların gerçek babası değildi. Ben Ali ile evlenmeden önce bir ilişkim oldu. O adam sizin gibiydi. Hamile olduğumu öğrenmeden önce şehri terk etti, bir daha görmedim.” Mehmet, “O adamın adı neydi?” diye sordu. Fatma, “Murat… Murat Yılmaz,” dedi. Mehmet’in kanı dondu. Murat Yılmaz, bebekken evlatlık verilen ikiz kardeşinin adıydı.
Mehmet eski fotoğrafları buldu, annesiyle babasının iki bebeği kucakladığı bir karede “Mehmet ve Murat 6 aylık” yazıyordu. Koşarak Fatma’nın yanına gitti, “Murat Yılmaz benim ikiz kardeşim!” dedi. Fatma gözleri fal taşı gibi açıldı. “Bilmiyordum Mehmet Bey. Murat bana ailesi olduğunu hiç söylememişti. Yetim olduğunu söylemişti.” Mehmet sandalyeye oturdu, öğrendiklerini sindirmeye çalıştı. Yıllardır evinde saklı yaşayan çocukların kendi öz yeğenleri olduğunu yeni öğrenmişti.
Ertesi gün, Mehmet çocuklarla konuşmaya karar verdi. Arka odada oynayan ikizlere yaklaştı. “Adınız ne?” diye sordu. “Ben Can, ben Ege,” dediler. “Babanızın kim olduğunu biliyor musunuz?” diye sordu Mehmet. “Fatma teyze, doğmadan önce babamızın uzaklara gittiğini söyledi,” dediler. Mehmet bir karar verdi; bu çocuklar onun ailesiydi, Ayşe henüz bilmese de.
Akşam yemeğinden sonra Mehmet, Ayşe’ye her şeyi anlatmaya karar verdi. Ayşe önce şok oldu, sonra öfkelendi. “Yıllardır evimizde iki çocuk yaşadığını bana neden söylemedin?” dedi. Mehmet, “Onların gidecek hiçbir yeri yoktu,” diye açıkladı. Ayşe, “Yarın evden çıkmalarını istiyorum!” dedi. Mehmet, Fatma’ya yardım etmeye karar verdi. Malikaneye yakın bir semtte küçük, temiz bir ev kiraladı. Ayşe istemese de, Mehmet çocukların ve Fatma’nın yeni eve taşınmasına yardım etti.
Fatma, “Artık benim için çalışmıyorsun, artık ailemizdensin,” dedi Mehmet. Fatma gözyaşları içinde teşekkür etti. Mehmet çocukları düzenli olarak ziyaret etti, ihtiyaçlarını karşıladı. Ayşe ise başta kırgındı, ama zamanla çocukların masumiyetine ve Fatma’nın fedakarlığına karşı yumuşadı. Bir gün Ege, Mehmet’e bir çiçek verdi: “Bu eşiniz için, bize kızmasın diye.” Ayşe, çocukların kendisine gönderdiği çiçeği görünce duygulandı. Yavaş yavaş, çocukları tanımak istediğini söyledi.
Bir pazar günü, Mehmet ve Ayşe, Fatma ve çocukların evine misafir oldular. Ayşe çocukların neşesine, Fatma’nın şefkatine hayran kaldı. Fatma, “Yetimhanede büyüdüm, çocuklarımı asla yalnız bırakmak istemedim,” dedi. Ayşe, “Onları iyi bir okula göndermek istiyorum, fırsatlara sahip olmalarını istiyorum,” dedi. Böylece iki aile yakınlaştı, çocuklar özel okula yazdırıldı, hayatlarında yeni bir sayfa açıldı.
Mehmet, çocuklara gerçekleri anlatmanın zamanı geldiğini hissetti. “Sizler benim gerçek yeğenlerimsiniz. Babamın ikiz kardeşi Murat’ın çocuklarısınız,” dedi. Çocuklar şaşırdı ama mutlu oldular. Mehmet, Murat’ı bulmak için özel bir dedektif tuttu. Haftalar sonra Murat’ın Bursa’da yaşadığını öğrendi. Mehmet, Murat’a ulaştı ve ona çocuklardan bahsetti. Murat gözyaşları içinde, “Onları tanımak isterim, Fatma’yı da hiç unutmadım,” dedi.
Murat İstanbul’a geldi, Fatma ve çocuklarla buluştu. Duygusal bir kavuşma yaşandı. Murat, “Genç ve aptaldım, ama artık gitmeyeceğim,” dedi. Çocuklar babalarına sarıldılar. Murat ve Fatma ilişkilerini yeniden başlattı, kısa sürede evlendiler. Mehmet ve Ayşe düğünde yanlarındaydı. Can ve Ege, nihayet tam bir aileye sahip olmanın gururunu yaşadılar.
Aylar geçti, Fatma bir kız çocuğu dünyaya getirdi: Zeynep. Mehmet ve Ayşe de bir oğulları oldu: Kerem. İki aile çok yakın oldu, çocuklar birlikte büyüdü. Murat kendi atölyesini açtı, Fatma öğretmen oldu. Her hafta sonu birlikte yemekler yendi, tatiller yapıldı, doğum günleri kutlandı.
Bir gün Mehmet, çocuklara aile bağlarını anlattı: “Aile, kan bağı değil, sevgiyle kurulur.” Can ve Ege, Kerem ve Zeynep, yeni kardeşleriyle birlikte büyüdüler. Ayşe, “Onları tanımadan önce kendimi eksik hissediyordum, şimdi tam hissediyorum,” dedi. Fatma, “Oğlanların sizi ikinci aileleri olarak görmesi bana büyük bir güven veriyor,” dedi.
Yıllar geçti, çocuklar büyüdü, hayallerini gerçekleştirdi. Mehmet ve Ayşe, Fatma ve Murat, genişlemiş bir ailede, sevgiyle dolu bir hayat sürdürdüler. Herkes kendi yolunu buldu, ama en önemlisi, kimse artık saklanmak zorunda değildi.
Bir sabah, mutfakta çocuklar aile için pankek hazırlıyordu. Mehmet ve Ayşe, bahçede oynayan çocukları izledi. “Aile mükemmellik değil, birlikte olmak demek,” dedi Mehmet. Herkes masada ellerini birleştirdi: “Ailemi her zaman koruyacağım, destekleyeceğim, seveceğim…” diye söz verdiler.
Ve böylece, bir zamanlar mutfakta saklanan iki küçük çocuk, kocaman, sevgi dolu bir ailenin merkezine dönüştü. Hayat, bazen en büyük sürprizleri en beklenmedik anda getirir. Mehmet, o gün ikizleri bulduğunda, gerçek bir aile olmanın ne demek olduğunu öğrendi.
Son
.
News
MİLYARDER, İKİZLERİ İÇİN ANNE ARARKEN YOKSUL ROLÜNE GİRDİ… OTELİN TEMİZLİKÇİSİ HERKESİ ŞAŞIRTTI!
MİLYARDER, İKİZLERİ İÇİN ANNE ARARKEN YOKSUL ROLÜNE GİRDİ… OTELİN TEMİZLİKÇİSİ HERKESİ ŞAŞIRTTI! . . Milyarder, İkizleri İçin Anne Ararken Yoksul…
SİVİL EVLİLİKLERİNDEN 5 SANİYE ÖNCE… ÇALIŞAN, MİLYONERİN EŞİNİN ALDATMASINI ORTAYA ÇIKARDI
SİVİL EVLİLİKLERİNDEN 5 SANİYE ÖNCE… ÇALIŞAN, MİLYONERİN EŞİNİN ALDATMASINI ORTAYA ÇIKARDI . . 5 Saniye Kalmışken: Jimena’nın Cesareti Leonardo Domínguez,…
Kadın Yüzündeki İzler İçin Küçümsendi — Pilotun Tek Cümlesi Her Şeyi Değiştirdi!
Kadın Yüzündeki İzler İçin Küçümsendi — Pilotun Tek Cümlesi Her Şeyi Değiştirdi! . . İzlerin Gücü: Elena’nın Hikayesi Uçağın birinci…
MİLYONERİN KARTI REDDEDİLDİ. SONRA FAKİR BİR KÜÇÜK KIZ YANINA GELDİ VE İNANILMAZ BİR ŞEY YAPTI
MİLYONERİN KARTI REDDEDİLDİ. SONRA FAKİR BİR KÜÇÜK KIZ YANINA GELDİ VE İNANILMAZ BİR ŞEY YAPTI . . 15 Lira: Bir…
“BANA YİYECEK VERİRSENİZ YARDIM EDEBİLİRİM!” – DİLENCİ ÇOCUĞU AŞAĞILADILAR, GERÇEK ORTAYA ÇIKAN…
“BANA YİYECEK VERİRSENİZ YARDIM EDEBİLİRİM!” – DİLENCİ ÇOCUĞU AŞAĞILADILAR, GERÇEK ORTAYA ÇIKAN… . . Motor Sesleri Kanımda: Kerem’in Hikayesi Soğuk…
Hizmetçinin Kızı Koma Halindeki Milyonerin Yatağına Çıktı… Olanlar Hastaneyi Şoke Etti!
Hizmetçinin Kızı Koma Halindeki Milyonerin Yatağına Çıktı… Olanlar Hastaneyi Şoke Etti! . . Küçük Bir Kızın Büyük Mucizesi Öğle vaktiydi….
End of content
No more pages to load