MİLYARDERİN OĞLU ÜÇ GÜNDÜR UYUMUYORDU… TA Kİ YOKSUL KIZ HERKESİ ŞAŞIRTAN BİR ŞEY YAPANA KADAR

.
.

Milyarderin Oğlu Üç Gündür Uyumuyordu… Ta ki Yoksul Kız Herkesi Şaşırtan Bir Şey Yapana Kadar

1. Beykoz’da Sessiz Bir Gece

İstanbul’un en prestijli semti Beykoz’da, Alman Mansur ailesinin villasında gece yarısı sessizlik hâkimdi. Ancak bu sessizlik aldatıcıydı; içeride büyük bir kaos yaşanıyordu. Sekiz yaşındaki Omar, yatağında pencereye yaslanmış, şehrin ışıklarını izliyordu. Gözleri kıpkırmızı, yüzünde yorgunluk izleri vardı. Üç gündür tek bir dakika bile uyumamıştı. Her uyumaya çalıştığında korkunç kabuslar görüyor, nefes alamıyor, terliyordu.

Annesi Layla, endişeyle başucunda oturuyor, “Yavrum, biraz dinlenmeye çalış,” diyordu. Ama Omar gözlerini kapatmaktan korkuyordu. Her kapattığında karanlık bir oda, yalnızlık ve garip sesler aklına geliyordu.

Faruk, Ortadoğu’nun en büyük petrol şirketlerinden birinin sahibi, milyarlarca dolarlık anlaşmalar yapmaya alışmıştı. Ama oğlunun durumu karşısında kendini çaresiz hissediyordu. Evdeki doktor, hemşireler ve özel danışmanlar bir çözüm bulmaya çalışıyorlardı. Pahalı ilaçlar denendi, en son teknoloji cihazlar kullanıldı. Ünlü çocuk psikiyatristleri İstanbul’a getirildi. Hiçbiri işe yaramadı.

Omar sadece arada bir pencereden dışarı bakıyor, villa kompleksinin dışında nasıl bir hayat olduğunu merak ediyordu. İnsanlar nasıl yaşıyordu? Problemleri var mıydı? Bu soruları kimse fark etmiyordu.

2. Nehir’in Yolculuğu

Ertesi sabah, İstanbul sokaklarında on yaşında bir kız çocuğu yürüyordu. Adı Nehir’di. Kartondan yaptığı küçük barınaktan çıkmış, sabahın ilk ışıklarıyla yiyecek aramaya başlamıştı. Annesi yoktu, babası da sadece yaşlı büyükannesi Fadime Nine vardı ve o da hastaydı. “Bugün mutlaka bir şeyler bulmalıyım,” diye mırıldandı Nehir, soğuk İstanbul havasında titreyerek.

Beykoz’un lüks semtine doğru yürürken büyük villaları görüyordu. Bu evlerde nasıl insanlar yaşıyordu acaba? Mutlu muydu? Problemleri var mıydı? Faruk’un villasına yaklaşınca yüksek duvarların arkasında garip bir hareketlilik olduğunu fark etti. Güvenlik görevlileri, doktorlar, hemşireler sürekli girip çıkıyordu. Merakla yaklaştı.

3. Omar ve Nehir’in İlk Karşılaşması

Villa içinde ise durum daha da kötüleşmişti. Omar artık hiçbir şeye tepki vermiyordu. Doktorlar son çare olarak sedatif önermeye başlamışlardı. Faruk, “Hayır, oğluma ilaç vermeyeceğiz. Başka bir yol bulacağız,” diye bağırdı.

O sırada Omar odasının penceresinden dışarı bakarken kapının önünde küçük bir kız çocuğu gördü. Kız kapıya bakıyor, içeriyi izliyordu. Omar’ın dikkatini ilk kez bir şey çekmişti. “Baba, dışarıda bir kız var,” dedi zayıf bir sesle. Faruk koşarak geldi, Nehir’i görünce öfkelendi. “Bu kız ne arıyor burada?” Güvenlik görevlisi Nehir’i uzaklaştırmaya çalıştı. Ama Omar pencereye yapışmış kızı izliyordu. “Baba, neden onu kovuyorsun? O benim yaşımda. Ona bir şey olmaz mı dışarıda?”

Bu soru Faruk’u şaşırttı. Omar üç gündür hiçbir şeye ilgi göstermemişti. Şimdi penceredeki kızdan bahsediyordu. Nehir uzaklaştırılırken arkasına döndü ve Omar’ı fark etti. İki çocuk bir anlığına göz göze geldiler. Omar’ın gözlerindeki üzüntü Nehir’in dikkatini çekti.

4. Bir Fırsat Doğuyor

Faruk, oğlunun ilk kez üç günde bir istek belirttiğini görünce, “Baba, o kızla konuşabilir miyim?” dedi Omar. Faruk büyük bir karar verdi. Belki de problemi çözmenin anahtarı bambaşka bir yerdeydi.

Ertesi sabah Omar yine aynı pencereye koştu. Nehir’i hala orada gördüğünde sevindi. Bu sefer Faruk da pencereye yaklaştı. Nehir’i daha dikkatli inceledi. Çocuk gerçekten de çok küçüktü, üzerinde eski kıyafetler vardı ama yüzünde bir azim ve güç vardı. “Onunla konuşmak istiyorsan gerçekten mi baba? Konuşabilir miyim?” dedi Omar.

Faruk, güvenliği aradı: “Bu kızı içeri alalım. Ama dikkatli olacağız.” Bu karar hem Omar’ın hem de Nehir’in hayatını sonsuza dek değiştirecek bir adımdı.

5. Nehir Villada

Nehir villa kapısından içeri adım attığında hayatında hiç görmediği bir lükse tanık oldu. Mermer zeminler, kristal avizeler, altın kaplama detaylar… Faruk salonda onu bekliyordu. “Adın ne?” diye sordu. “Nehir Öztürk,” dedi kız çekinerek.

Faruk, “Oğlum Omar seni görmek istiyor ama önce sana birkaç şey sormak istiyorum. Burada ne arıyordun? Ailene bir şey oldu mu?” Nehir gözlerini indirdi. “Annem babam yok. Sadece büyükannemle yaşıyorum. O hasta. İlaç parası bulamıyorum.” Bu cevap Faruk’u etkiledi. “Penceredeki çocuğu gördüm. Çok üzgün görünüyordu. Ben de üzgün olduğum zaman birinin yanımda olmasını isterim.”

6. Mucizevi Dokunuş

Omar’ın odasına gittiklerinde çocuk heyecanla ayağa kalktı. “Sen o kızsın. Gerçekten geldin.” Nehir gülümsedi. “Evet ben Nehir. Sen nasılsın?” “Çok yorgunum ama uyuyamıyorum. Korkuyorum.”

Nehir yaklaştı ve Omar’ın yanına oturdu. “Ben de bazen korkuyorum. Özellikle geceleri. Ama biliyor musun, korku sadece bir hayal. Sen çok güçlü bir çocuksun, sadece unutmuşsun. Korku sana bunu unutturuyor.”

Nehir, büyükannesinin ona söylediği bir ninniyi yumuşak bir sesle söylemeye başladı. Yıldızlar gökte parlarken, küçük kalpler uyurken, rüyalar gelir sessizce. Korku gider uzaklara. Omar büyülenmiş dinliyordu. Nehir şarkıyı bitirdi ve Omar’ın gözlerinin kapanmaya başladığını gördü. O gece Omar üç günün ardından ilk kez rahat bir uyku çekti.

7. İki Hayat Değişiyor

Ertesi gün Nehir tekrar villaya geldi. Omar ona oyuncaklarını gösterdi, Nehir de sokaktaki oyunları öğretti. Faruk, Nehir’in büyükannesi için doktor gönderdi. Fadime Nine hastaneye yatırıldı, gerekli ilaçlar alındı. Faruk, “Sen oğluma umut verdin. Biz de size yardım etmek istiyoruz,” dedi.

Nehir’in hayatı değişmeye başlamıştı. Artık sıcak bir evi, yeterli yiyeceği ve geleceğe dair umutları vardı. Omar ise ilk kez gerçek arkadaşlığın ne demek olduğunu öğreniyordu.

8. Umut Köprüsü

Faruk, Umut Köprüsü adında bir burs programı başlattı. Nehir ve Omar bu projede aktif rol aldı. Yüzlerce fakir çocuk okula gitmeye başladı. Nehir, mahalle çocuklarına ders veriyor, onlara umut aşılıyordu.

Omar ise müzikle ilgileniyor, Nehir’in büyükannesinin şarkılarını kaydediyordu. İki kardeş gibi oldular. Zorbalıkla mücadele ettiler, birbirlerine destek oldular.

9. Büyük Hayaller

Yıllar geçti. Nehir okulda birinci oldu, Omar müzikte başarılı oldu. Faruk sosyal sorumluluk projelerine daha fazla yatırım yaptı. Nehir doktor olmayı hayal etti, Omar ise müzisyen. İkisi de hayallerinin peşinden gitti.

10. Mutlu Son ve Yeni Başlangıçlar

Nehir üniversite sınavını kazandı, tıp fakültesine gitti. Omar konservatuvara yerleşti. Fadime Nine iyileşti, aile daha da yakınlaştı. Umut Köprüsü projesi büyüdü, binlerce çocuğun hayatı değişti.

Nehir doktor olduğunda, bir gün hastaneye fakir bir çocuk geldi. Annesi, “Paramız yok,” dedi. Nehir gülümsedi: “Burası umudun evi. Paramız olmasa da iyileşir.” Çünkü biliyordu ki, bir zamanlar kendisine de umut verilmişti. Şimdi o da başkalarına umut veriyordu.

Omar müzik terapi merkezi kurdu, hastanelerde çocuklara müzikle moral verdi. İki kardeş, farklı alanlarda ama aynı amaçla, insanlara dokunmaya devam ettiler.

SON

.