“PARAM YOK AMA BİR SIĞINAĞA İHTİYACIM VAR,” DİYE YALVARDI. VE ÇİFTÇİ ONA DELİ GİBİ AŞIK OLDU

.
.

“Param Yok Ama Bir Sığınağa İhtiyacım Var” Dedi, Ve Çiftçi Ona Delice Aşık Oldu

1. Fırtınada Bir Kadın

Gece yarısı. Yağmur, Brezilya’nın iç bölgelerindeki toprak yolları bataklığa çevirmiş, gökyüzü şimşeklerle yırtılıyordu. Rafael, verandasında oturmuş, eski bir gaz lambasının titrek ışığında dışarıyı izliyordu. Çiftliğin sessizliğinde, fırtınanın sesi ve uzaktan gelen köpek havlamaları dışında hiçbir şey yoktu.

O anda kapıyı birisi çaldı. Rafael şaşkınlıkla yerinden kalktı. Kapının önünde, ıslak elbisesi vücuduna yapışmış, saçlarından su damlayan bir kadın titriyordu. Gözlerinde korku ve çaresizlik vardı.

“Param yok ama bir sığınağa ihtiyacım var,” dedi kadın, sesi titreyerek. “Arabam kilometrelerce ötede bozuldu. Gidecek hiçbir yerim yok.”

Rafael bir an tereddüt etti. İki yıl önce, eski eşi Fernanda’nın ona yaptığı ihanetten sonra kimseye güvenmemeye yemin etmişti. Ama kadının gözlerinde yalan olamayacak kadar gerçek bir korku vardı. “Lütfen,” dedi kadın tekrar. Rafael içeri buyur etti. “Hipotermiden öleceksin. Gel.”

Kadın sendeleyerek içeri girdi. Rafael ona havlu, eski bir tişört ve eşofman altı getirdi. “Banyoda sıcak su var. Yardıma ihtiyacın var mı?” Kadın başını salladı. “Hallederim,” dedi. Rafael mutfağa indi, süt ısıtmaya başladı. Kendi kendine “Aptal, gecenin bir yarısı bir yabancıyı içeri alıyorsun,” diye söylendi.

2. Tanımadığın Bir Yabancı

Kadın giyinip aşağı indiğinde, Rafael’in getirdiği kupadaki sıcak sütü titreyen elleriyle aldı. “Adın ne?” diye sordu Rafael.

“Isabela,” dedi kadın. “Isabela Mendes.” Elinde bir alyans vardı. Rafael göz ucuyla fark etti. “Kocan nerede?” diye sordu. Isabela gözlerini kaçırdı. “Bu karmaşık,” dedi. “Öyle olduğunu tahmin ediyorum.”

Rafael ona çiftliğin yerini, kendisinin Rafael Cardoso olduğunu söyledi. Isabela, Sao Paulo’dan geldiğini, Brezilya’ya gitmekte olduğunu anlattı. “Sadece yeniden başlamak istedim,” dedi. Gözlerinden bir damla yaş süzüldü.

Rafael, “Bu gece burada kalabilirsin. Sabah araban için ne yapabileceğimize bakarız,” dedi. “Bunu bir şekilde ödeyeceğim,” dedi Isabela. “Boş ver,” dedi Rafael, ve odadan çıktı. “İstersen kapıyı kilitle.”

3. Fırtına Sonrası

Sabah olduğunda yollar kapanmış, köprü çökmüş, fırtına çiftliği dış dünyadan koparmıştı. Rafael ve Isabela mahsur kalmıştı. Isabela, Rafael’in eski kıyafetleriyle mutfakta kahvaltı hazırlamaya çalıştı. Pek başarılı olamasa da iyi niyetliydi. Rafael, “Yemek yapmayı biliyor musun?” diye sordu. “Öğreniyorum,” dedi Isabela. Rafael gülümsedi. “Evimi yakmadan yardım et,” dedi.

O günden sonra Isabela çiftlikte çalışmaya başladı. Tavukları besledi, domuzlara yem verdi, yumurta topladı, inek sağmaya çalıştı. Her defasında bir felaket yaşasa da pes etmedi. Rafael onun inadına, öğrenme arzusuna, vazgeçmeyen ruhuna hayran kaldı.

Bir gece verandada kahve içerlerken Rafael, “Seni buraya getiren neydi?” diye sordu. Isabela başını eğdi. “Kendimden kaçıyordum sanırım,” dedi. “Kocamdan kaçıyordum.” Rafael ona dokunmadı, sadece yanında oturdu. “Burada güvendesin,” dedi.

4. Geçmişin Gölgesi

Bir sabah çiftliğe lüks bir araba geldi. Isabela’nın yüzü bembeyaz oldu. Arabadan inen adam, Isabela’nın kocası Marcelo’ydu. Soğuk, hesapçı bakışlarla çiftliği süzdü. “Karımı almaya geldim,” dedi Rafael’e.

Isabela korkudan titriyordu. “Gitmeyeceğim,” dedi. Rafael, “Burası benim mülküm. O burada kalmak istiyor,” dedi. Marcelo, “Bunu kolay ya da zor şekilde yapabilirsin. Ama sonunda benimle geleceksin,” diye tehdit etti.

Marcelo’nun tehditleri, Rafael’in işlerini, çiftliğinin itibarını tehdit etmeye başladı. Kasabadaki insanlar dedikodu yapıyor, Rafael’in müşterileri siparişleri iptal ediyordu. Isabela, “Her şeyimi mahvedeceksin,” diye ağladı. Rafael, “Gitmene izin vermeyeceğim,” dedi. “Seni seviyorum.”

5. Mücadele

Rafael ve Isabela, Rafael’in avukatı Henrike’nin yardımıyla Marcelo’ya karşı yasal mücadele başlattı. Isabela, yıllarca psikolojik şiddet ve kontrol altında yaşadığını, Marcelo’nun onu izole ettiğini, aşağılayıcı sözler söylediğini, fiziksel iz bırakmasa da ruhunu parçaladığını anlattı. Elinde kayıtlar, fotoğraflar, tanıklar vardı.

Mahkeme süreci aylar sürdü. Marcelo her türlü hileye başvurdu, Isabela’yı deli gibi göstermeye çalıştı. Ama Isabela ve Rafael birlikte durdular. Isabela, kuzeni Carolina’nın desteğiyle, Rafael’in sevgisiyle ayakta kaldı.

Sonunda, hakim koruma kararı verdi. Marcelo’nun Isabela’ya yaklaşması, iletişim kurması yasaklandı. Boşanma süreci başladı. Isabela özgürlüğüne kavuştu.

6. Yeniden Doğuş

Isabela, çiftlikte yeni bir hayata başladı. Peynir yapmayı öğrendi, küçük bir üretim başlattı. Rafael’le birlikte çalıştı, mutfağı sarıya boyadı, bahçeye çiçekler ekti. Bir zamanlar manikürlü elleri şimdi nasırlıydı, yüzü güneşten bronzlaşmıştı.

Bir gün Rafael ona evlenme teklif etti. “Kağıt üzerinde hala evli olabilirsin, ama ben beklemek istemiyorum. Hayatımın geri kalanını seninle geçirmek istiyorum,” dedi. Isabela gözyaşları içinde kabul etti.

Boşanma süreci bittiğinde küçük bir şapel töreniyle evlendiler. Isabela sade bir elbise, kahverengi botlar giydi. Etraflarında aileleri, dostları, kasaba halkı vardı. Rafael, “Seninle her şeye değerim,” dedi. Isabela, “Sonsuza dek istemiyorum, sadece beni uzağa itme,” diye fısıldadı.

7. Fırtınadan Sonra

Yıllar geçti. Isabela ve Rafael’in hayatı kolay olmadı, ama birlikte her fırtınayı aştılar. Isabela artık korkmuyordu. Artık kaçmıyordu. Kendi işini kurdu, kasabada saygı gördü. Rafael’in ailesiyle barıştı, kasaba halkı onları kabul etti.

Bir gece, verandada yağmurda dans ederken Rafael ona sarıldı. “Bazen kırılanı onarmak için bir fırtınaya ihtiyaç vardır,” dedi. Isabela güldü. “O fırtına beni eve getirdi.”

İçeride ışık, sıcaklık ve sevgi vardı. Isabela Mendes, şimdi Isabela Cardoso, yıllar sonra ilk kez kabus görmeden uyudu. Çünkü sonunda, onca kaçıştan, hayatta kalma mücadelesinden sonra, eve varmıştı. Ve bu sefer kimse onu oradan alamazdı.

SON

.