“TELEFONUNDA NEDEN ANNEMİN FOTOĞRAFI VAR?” – MİLYONER GERÇEKLE ŞOKA GİRİYOR!
.
.
“TELEFONUNDA NEDEN ANNEMİN FOTOĞRAFI VAR?” – MİLYONER GERÇEKLE ŞOKA GİRİYOR!
İstanbul’un soğuk bir kış gecesinde, 12 yaşındaki Kerem, Karaköy’ün karanlık sokaklarında aç ve üşümüş halde dolaşıyordu. Annesini iki yıl önce kaybetmiş, üç yıldır sokaklarda yaşam mücadelesi veriyordu. Bir zamanlar annesi Zeynep Hanım, İstanbul’un en sevilen terzilerinden biriydi; maharetli elleriyle mucizeler yaratır, oğlunu tek başına büyütmek için her fedakârlığı yapardı. Fakat hastalık onu hayattan koparmış, Kerem’i çaresiz ve yalnız bırakmıştı.
O gece Kerem, simitçi Ahmet Amca’dan kalan simitleri alabilmek umuduyla adımlarını hızlandırdı. Tam köşeyi dönerken, kaldırım kenarında bir cüzdan gördü. Etrafına bakındı, kimse yoktu. Titreyen elleriyle cüzdanı açtığında, içinde binlerce lira olduğunu fark etti. Ama asıl dikkatini çeken, yan cebindeki bir fotoğraftı: Annesinin genç ve gülümseyen hali. Fotoğrafta annesinin boynunda Kerem’in hiç görmediği zarif bir mavi taş kolye vardı. Cüzdanın sahibi Mehmet Yılmaz’dı; Yılmaz Holding’in CEO’su.
Kerem’in kafası karışmıştı. Annesinin fotoğrafı bu zengin adamın cüzdanında ne arıyordu? Belki de hiç tanımadığı babasıydı. Annesi babasından hiç bahsetmemiş, hep “Bir gün anlarsın,” demişti. Kerem dürüstlüğü seçti, cüzdanı sahibine geri vermeye karar verdi.
Sabah olduğunda Kerem, Nişantaşı’ndaki lüks caddelerde Mehmet Yılmaz’ın şirketini aradı. Güvenlikler onu içeri almak istemedi ama Kerem yılmadı. Sonunda Mehmet Yılmaz’la karşılaştı ve cüzdanı verdi. “İçindeki fotoğraf,” dedi Kerem, “O benim annem.” Mehmet Yılmaz’ın yüzü soldu, gözleri şaşkınlıkla açıldı. Kerem’i özel ofisine aldı ve uzun bir sessizlikten sonra konuşmaya başladı:
“Annen ve ben üniversitede tanıştık. Babam ilişkimizi onaylamadı, beni mirasımı seçmeye zorladı. Zeynep’i terk ettim, sonra pişman oldum ama onu bulamadım. Fotoğrafı yıllar sonra bir arkadaşımızdan aldım, hep yanımda taşıdım.”
Kerem, “Sen benim babam mısın?” diye sordu. Mehmet Yılmaz hızlıca hesap yaptı, tarihler uyuyordu. “DNA testi yapalım,” dedi. Önce Kerem’i eve götürdü, temiz kıyafetler ve sıcak bir yemek verdi. Eşi Aylin’e durumu açıklamak kolay olmadı; 15 yıllık evliliklerinde çocukları olmamıştı, şimdi üniversite aşkından bir çocuk getirmek Aylin’i sarsacaktı.
Kerem villada önce yabancılık çekti, ama Mehmet ona sahip çıktı. DNA testi yapıldı, sonuçlar birkaç gün sonra geldi: Kerem gerçekten Mehmet Yılmaz’ın oğluydu. Artık resmi olarak bir Yılmaz’dı. Aylin başta zorlandı, Kerem’i kabullenmek istemedi. Ama zamanla Kerem’in iyi bir çocuk olduğunu gördü, ailesine mutluluk getirdiğini fark etti.
Fakat huzur kısa sürdü. Aylin’in babası Selim Bey, İstanbul’un en güçlü ve geleneksel iş adamlarından biriydi. Evlilik dışı bir çocuk, aile için utançtı. Selim Bey, Mehmet’i tehdit etti: “Ya çocuğu gönder, ya her şeyini kaybet.” Kerem’in varlığı ailede büyük bir krize yol açtı. Mehmet oğlunu göndermeyi reddetti, Bodrum’daki yazlık eve taşındılar.
Bodrum’da Kerem yeni hayatına alışmaya çalıştı. Özel okulda okumaya başladı, yeni arkadaşlar edindi. Aylin ona daha sıcak davranmaya başladı, hatta bir gün ona kendi çocukluğunda aldığı saati hediye etti. Kerem ilk kez bir aileye ait olduğunu hissetti.
Ancak geçmişin sırları peşlerini bırakmadı. Selim Bey’in özel dedektifi, Zeynep’in ölümünün doğal olmadığını iddia etti. Kerem annesinin ölümünün arkasında bir komplo olabileceğinden şüphelenmeye başladı. Annesinin eski arkadaşı Fatma, ona annesinin Selim Bey’in adamları tarafından öldürüldüğünü söyledi. Kerem, annesinin doktoru Nihat’ı bulmak için harekete geçti. Olaylar hızla gelişti; Kerem ve Aylin, Selim Bey’in adamları tarafından kaçırıldı, Bodrum’daki villada buluşturuldular.
Selim Bey, Zeynep’in ölümünü itiraf etti. “Ailemin mirası tehlikedeydi, Zeynep bir tehditti,” dedi. Kerem ve Aylin büyük bir şok yaşadı. Tam o sırada Mehmet ve polisler villaya baskın yaptı. Mehmet, Selim Bey’in itirafını gizlice kaydetmişti. Selim Bey ve doktor Nihat tutuklandı, Zeynep’in ölümü adalete kavuştu.
Kerem artık yalnız değildi. Mehmet ve Aylin ona gerçek bir aile sundular. Zeynep’in mezarı Bodrum’a taşındı, adına bir vakıf kuruldu. Aylin hamile olduğunu öğrendi, Kerem’in bir kardeşi olacaktı. Kerem, annesinin fotoğrafına bakarak, “Artık bir ailem var, senin katilin de cezasını buldu,” diye fısıldadı.
Geçmişin acıları geride kaldı, Kerem’in önünde yeni bir hayat başladı. Artık yalnız değildi; sevgiyle büyüyen, gerçek bir aileye sahipti. Ve İstanbul’un soğuk sokaklarında başlayan hikayesi, Bodrum’un sıcak güneşinde umutla son buldu.
Son
.
News
“Jetin düşecek, efendim!” Diyor Çaresiz Fakir Kız, Milyoner uçuşu iptal ediyor ve şoka giriyor…
“Jetin düşecek, efendim!” Diyor Çaresiz Fakir Kız, Milyoner uçuşu iptal ediyor ve şoka giriyor… . . Kemal Yılmaz, Türkiye’nin…
“BABA, ÇÖPTE UYUYAN O İKİ ÇOCUK BANA BENZİYOR” DEDİ MİLYONERİN OĞLU! VE BÜYÜK BİR SIR ORTAYA ÇIKTI
“BABA, ÇÖPTE UYUYAN O İKİ ÇOCUK BANA BENZİYOR” DEDİ MİLYONERİN OĞLU! VE BÜYÜK BİR SIR ORTAYA ÇIKTI . . Ankara’nın…
MİLYONERİN OĞLU HİÇ YÜRÜMEMIŞTI… BABA TEMİZLİK GÖREVLISININ YAPTIĞI ŞEYDEN ŞOKA GİRDİ!
MİLYONERİN OĞLU HİÇ YÜRÜMEMIŞTI… BABA TEMİZLİK GÖREVLISININ YAPTIĞI ŞEYDEN ŞOKA GİRDİ! . . İstanbul Boğazı’nın en görkemli yalılarından birinde…
BİR ARAP MİLYARDER, FAKİR BİR ANNENİN KASADA BEZİ İADE ETTİĞİNİ GÖRÜR – YAPTIKLARI HERKESİ ŞOK ETTİ.
BİR ARAP MİLYARDER, FAKİR BİR ANNENİN KASADA BEZİ İADE ETTİĞİNİ GÖRÜR – YAPTIKLARI HERKESİ ŞOK ETTİ. . . İstanbul’un kalbi…
“Milyoner Malikâneye Geldi Ve Ağlayan Hizmetçiyi Gördü — Öğrendiği Gerçek Şaşırttı”
“Milyoner Malikâneye Geldi Ve Ağlayan Hizmetçiyi Gördü — Öğrendiği Gerçek Şaşırttı” . . Ahmet Yılmaz, Türkiye’nin en zengin iş insanlarından…
“अगर आप अपने बच्चों से प्यार नहीं करते तो कोई बात नहीं, आप अपना गुस्सा अपने दो बच्चों पर क्यों निकालते हैं?”, इस रोने से पूरे परिवार के घुटने कमजोर हो गए जब उन्हें सच्चाई का पता चला।/
“अगर आप अपने बच्चों से प्यार नहीं करते तो कोई बात नहीं, आप अपना गुस्सा अपने दो बच्चों पर क्यों…
End of content
No more pages to load