POLİS, DİLENCİNİN TELEFONU ALDIĞINI GÖRÜNCE ONA GÜLDÜ… AMA SANİYELER SONRA TEPKİSİZ KALDI
.
.
BİR GECE KARAKOLDA: İKİNCİ ŞANSIN HİKAYESİ
BÖLÜM 1: GECENİN SESSİZLİĞİNDE
İzmir’in soğuk bir gecesi, karakolda saatler ağır ağır ilerlerken, polis memurları Zeynep Yılmaz ve Ayşe Kaya sıradan bir nöbetin sonuna yaklaşmışlardı. Şehir, gece yarısına doğru sessizleşirken, karakolda da huzurlu bir bekleyiş hâkimdi. Zeynep, 28 yaşında, meslekte birkaç yılını geride bırakmış, idealist ve meraklı bir polisti. Ayşe ise 32 yaşında, deneyimli, sakin ve mantıklı bir karakterdi. İkisi, nöbetin son saatlerinde genellikle tuhaf olaylar veya hayatın serseri dalgalarına kapılmış insanların karakola uğradığını bilirlerdi.
O gece, yağmur damlaları camları döverken, eski püskü kıyafetler içinde bir adam kapıyı itti ve sendeleyerek içeri girdi. Adamın üzerinde bayat yağmur, ucuz sigara ve günlerce duş alınmamışlığın karışık kokusu hâkimdi. Zeynep ve Ayşe, adamın haline bakıp hafifçe gülümsediler; bu saatte gelenlerin çoğu ya sarhoş olurdu ya da başı dertteydi.
Adam, boğuk bir sesle, “Affedersiniz polis hanım, acil bir telefon edebilir miyim?” diye sordu. Başından soluk bir bere çıkarınca dağınık kır saçları ortaya çıktı. Zeynep gülmemek için kendini zor tuttu; adamın kibarlığı ile görünüşü arasında çarpıcı bir tezat vardı. Adam ellili yaşlarında olmalıydı. Yüzünü kaplayan dağınık sakal, zamanın ve hayatın zorluklarının izlerini taşıyordu. Elleri hafifçe titriyordu; ister gecenin soğuğundan, ister gözlerinde belli olan endişeden.
Zeynep, “Bak şu işe Ayşe,” diye fısıldadı meslektaşına. Adamın duyup duymadığını umursamadan, “Bir tane daha sarhoş, bir tanıdığını aramak için bizim telefonu kullanmak istiyor.” Ayşe, 15 yıllık deneyimiyle daha mantıklı davranmalıydı ama gecenin sıkıcılığında eğlenme cazibesine karşı koyamadı. “Tamam, arayabilirsin,” dedi Zeynep, tezgahtaki siyah telefonu iterek. “Ama sadece bir arama, tamam mı? Ve çabuk ol.”
Adam, defalarca başını sallayarak, görünümüyle tezat oluşturan bir kibarlıkla teşekkür etti. Ahizeyi özenle, sanki değerli bir şeymiş gibi aldı ve açıkça ezbere bildiği uzun bir numarayı çevirdi. İki polis memuru konuşmayı dinlemek için stratejik bir şekilde yerleştiler; sonradan yorumlayabilecekleri utanç verici veya komik bir diyalog bekliyorlardı.
Adam telefonda, “İyi akşamlar. Şefkat Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Doktor Seda Demir ile görüşmem gerekiyor. Yarınki ameliyatla ilgili,” dediğinde Zeynep’in gülümsemesi dondu. Adamın sesi değişmiş, sağlam ve net bir diksiyona bürünmüştü. Fallot tetrolojisi olan 7 yaşında bir çocuk için ameliyat konuşuluyordu. Tıbbi terimler, teknik detaylar, kan grubu, perfüzyon ekibi… Sokaklarda yaşayan bir adam bunları nereden bilebilirdi?
Ayşe, sistemde adamın kaydını aradı. 5 yıl öncesine ait bir kayıp kişi vakası buldu: Doktor Mehmet Yıldız, 47 yaşında, kalp damar cerrahı. Adam konuşmasını bitirip telefonu kapattı, polisler ona artık farklı bir gözle bakıyordu. “Kimsiniz siz?” diye sordu Zeynep. Adam bir an durdu, “Sadece şafaktan önce hastaneye varması gereken biri,” dedi. Ayşe ısrarla, “Doktor musunuz?” diye sordu. Adam acı bir iç çekişle, “Öyleydim,” dedi.

BÖLÜM 2: KAYIP BİR HAYATIN İZİNDE
Mehmet, yıllar önce eşini ameliyat ederken kaybetmişti. O günden beri doktorluğu bırakmış, sokaklarda yaşamış, sahip olduğu her şeyi bağışlamıştı. Ama hâlâ acil durumlarda hastaneler onu buluyor, hayat kurtarması için çağırıyorlardı. Son 5 yılda 16 hayat kurtarmıştı. Belediyenin kütüphanesinde tıp dergilerini okuyarak bilgisini güncel tutuyordu. Kütüphaneci Fatma Hanım ona yeni yayınları ayırıyordu.
Polisler ona yardım etmeye karar verdi. Mehmet’i hastaneye götürmeden önce mezarlığa, eşinin yanına uğramak istedi. Aylin’le konuştu, korkularını paylaştı. Polisler ona cesaret verdi. Hastanede Doktor Seda ve ekibi onu karşıladı. Mehmet, 7 yaşındaki Elif’in ameliyatını başarıyla gerçekleştirdi. Ameliyat sonrası Elif’in ailesi ona minnettardı; Mehmet ise kendini affetmeye bir adım daha yaklaştığını hissetti.
Polisler, Mehmet’e sokaklardan çıkması, yeniden hayata dönmesi için yardım teklif etti. Kalacak bir yer ayarladılar, belgelerini yenilemesine, banka hesabı açmasına destek oldular. Mehmet, hastanede gönüllü olarak çalışmaya başladı. Zamanla özgüveni ve mesleki yetkinliği geri geldi. Elif’in ailesi ona tekrar teşekkür etti, Elif büyüyünce doktor olmak istediğini söyledi.
Mehmet, aylar sonra resmi olarak hastaneye döndü. Çocuk cerrahisinde bir referans haline geldi, ücretsiz ameliyat programı başlattı. Her ay ihtiyaç sahibi çocuklara umut oldu. Eşinin anısına kurulan yeni çocuk cerrahisi merkezinin müdürü oldu; merkezin adı Aylin Yıldız Çocuk Cerrahisi Merkezi oldu. Açılışta Elif, hayatını kurtaran doktora teşekkür etti.
Mehmet, Zeynep ve Ayşe’ye, “Bana hayatımı geri verdiniz,” dedi. Zeynep ve Ayşe ise, “Sen bize gerçek kahramanlığın, aşkın ve ikinci şansın ne demek olduğunu öğrettin,” diye karşılık verdiler. Herkesin bir hikayesi vardı ve her hikaye duyulmayı hak ediyordu. Bazen birine yardım eli uzatmak, kendi hayatımızı da değiştirmek anlamına geliyordu.
Mehmet’in hikayesi, tek bir kararın nasıl onlarca hayatı değiştirebileceğini gösterdi. O gece karakoldan gönderilmiş olsaydı, Elif kurtulamayabilirdi, merkez kurulamazdı, Mehmet sokaklarda kaybolmuş olurdu. Ama iki polis, görünüşün ötesini görüp yardım etmeye karar verdi. Böylece, Mehmet’in acısı umut oldu, hayatı yeniden başladı.
Zeynep ve Ayşe, artık karakola giren her insana potansiyel olarak özelmiş gibi davranıyorlardı. Çünkü herkesin bir hikayesi vardı ve bazen o hikaye, sadece o kişinin değil, kendi hayatlarını da değiştirebiliyordu.
Devamı gelecek. Sonraki mesajda hikayenin gelişmesini ve duygusal çatışmaları derinleştirerek sürdüreceğim.
.
News
⚠️ Parayı Vermedi, Tokadı Yedi! Ama Olay Yeri Bir Anda TERSİNE DÖNDÜ – O Kız Sıradan Değildi!
⚠️ Parayı Vermedi, Tokadı Yedi! Ama Olay Yeri Bir Anda TERSİNE DÖNDÜ – O Kız Sıradan Değildi! . . ⚠️…
“EFENDİM, BU ÇOCUK YETİMHANEDE BENİMLE YAŞIYORDU” – DİYE BAĞIRDI GENÇ HİZMETÇİ FOTOĞRAFI GÖRÜNCE.
“EFENDİM, BU ÇOCUK YETİMHANEDE BENİMLE YAŞIYORDU” – DİYE BAĞIRDI GENÇ HİZMETÇİ FOTOĞRAFI GÖRÜNCE. . . “EFENDİM, BU ÇOCUK YETİMHANEDE BENİMLE…
“Bizi Bıraktı, Efendim… Annem Yardım Edebileceğinizi Söyledi — Yalnız Kovboy Kapıyı Açtı ve Dedi Ki:
“Bizi Bıraktı, Efendim… Annem Yardım Edebileceğinizi Söyledi — Yalnız Kovboy Kapıyı Açtı ve Dedi Ki: . . Bizi Bıraktı, Efendim……
DUL KADIN HER ŞEYİNİ SATIP 5.000 $’A ESKİ BİR EV ALDI, ama YERİN ALTINDA AKIL ALMAZ BİR ŞEY SAKLIYDI
DUL KADIN HER ŞEYİNİ SATIP 5.000 $’A ESKİ BİR EV ALDI, ama YERİN ALTINDA AKIL ALMAZ BİR ŞEY SAKLIYDI ….
Üvey anne kıza süt dökerek onu aşağıladı — ama babasının geri döndüğünü bilmiyordu!
Üvey anne kıza süt dökerek onu aşağıladı — ama babasının geri döndüğünü bilmiyordu! . . Üvey Anne Kıza Süt Dökerek…
Mafya Babası Nişan Törenine Baskın Yaptı — Ve Onun Zaten Karısı Olduğunu Açıkladı
Mafya Babası Nişan Törenine Baskın Yaptı — Ve Onun Zaten Karısı Olduğunu Açıkladı . . Mafya Babası Nişan Törenine Baskın…
End of content
No more pages to load


