“KIZINIZ KÖR DEĞİL!” – MİLYONERE MÜTEVAZI TEMİZLİKÇİ KADIN BAĞIRDI, YENİ EŞ ŞOKA GİRDİ!

Körlük ve Gerçek: Bebek’te Bir Hayat Dönümü

1. Bölüm: Zeynep’in Yeni Hayatı

İstanbul’un karmaşık ve gürültülü sokaklarından ayrılıp boğazın masmavi sularına bakan Bebek semtine yürüyen Zeynep Yılmaz, hayatının nasıl bu noktaya geldiğini düşünüyordu. 32 yaşında, bir zamanlar saygın bir göz kliniğinde oftalmoloji teknisyeni olarak çalışan bir kadındı. Şimdi ise zengin bir aileye temizlikçi olmak üzere yoldaydı. Hayatın ironisi, soğuk kış rüzgarında yüzüne vuruyordu.

Kaya Malikanesi, boğazın en gösterişli yapılarından biriydi. Üç katlı, neoklasik mimarisiyle ve mermer sütunlarıyla adeta bir saray gibi görünüyordu. Zeynep kapıyı çaldığında yaşlı kahya Rüstem Bey onu karşıladı. Gözlüklerinin ardından bakan zeki gözleri, Zeynep’in profesyonel duruşunu hemen fark etmişti.

“Hoş geldiniz Yılmaz Hanım. Sizi bekliyorduk. Lütfen beni takip edin,” dedi Rüstem Bey.

Zeynep, paha biçilemez antikalarla dolu koridorlardan geçerken eski hayatını düşündü. Nurgöz Hastanesi’nde iki yıl çalışmış, etik dışı uygulamaları fark edip sesini yükseltmişti. Fakat sistemle savaşmak ona işsizlik ve tükenmiş tasarruflar getirmişti.

Çalışma odasında onu karşılayan kadın, zarif ve mesafeli Aylin Kaya’ydı. “Merhaba, ben Aylin Kaya. Eşim Kemal şu anda yurt dışında. Ev personeliyle ben ilgileniyorum.”

KIZINIZ KÖR DEĞİL!" - MİLYONERE MÜTEVAZI TEMİZLİKÇİ KADIN BAĞIRDI, YENİ EŞ  ŞOKA GİRDİ! - YouTube

Zeynep, temizlik işine neden başvurduğunu açıklarken Aylin’in yüzünde kuşkulu bir ifade belirdi. “Özgeçmişiniz ilginç. Göz kliniğinde teknisyenlik yapmışsınız. Neden temizlik işi?”

“Daha az stresli bir ortam arıyorum,” dedi Zeynep.

Aylin kısa bir tereddütten sonra başını salladı. “Malikanede 15 oda var. Hafta içi her gün sabah 8’den akşam 5’e kadar çalışacaksınız. Ayrıca küçük kızımız Defne’nin odasına özel özen göstermenizi istiyorum.”

Zeynep’in içinde bir şeyler kıpırdadı. “Özel bir durum mu var?”

Aylin’in gözlerinde endişe belirdi. “Defne, 7 yaşında. Kalıtsal bir göz hastalığıyla mücadele ediyor. Görüşü giderek zayıflıyor. Odasının düzeni çok önemli.”

Zeynep, eski mesleğinin verdiği merakla “Anlıyorum,” dedi. “Her şeyin düzenli olmasını sağlayacağım.”

2. Bölüm: Defne ile Tanışma

Ertesi sabah Zeynep, gri üniformasını giyip işe başladı. Malikane ürkütücü derecede büyüktü. Odaları tek tek temizlerken Kaya ailesinin yaşam tarzını gözlemledi. Öğleye doğru üst katta çalışırken, koridorun sonunda küçük bir kız çocuğu gördü. Uzun kahverengi saçları, solgun yüzüyle Defne’ydi bu. Zeynep’in dikkatini çeken ise, Defne’nin elini duvarda gezdirerek yürümeye çalışmasıydı.

“Merhaba,” dedi Zeynep yumuşak bir sesle. “Sen Defne olmalısın.”

Kız irkildi. “Kim var orada?” diye sordu ürkekçe.

“Ben Zeynep. Yeni temizlikçi.”

Defne’nin göz bebekleri normalden çok daha genişti. Zeynep, bunun bazı ilaçların yan etkisi olabileceğini düşündü. “Odanı temizlemem gerekiyor. Bana yardım etmek ister misin?”

Defne gülümsedi. “Olur ama dikkatli olmalıyız. Annem her şeyin aynı yerde kalmasını istiyor.”

Odaya girdiklerinde Zeynep her şeyin belirli bir düzende yerleştirildiğini fark etti. Oyuncaklar, kitaplar, kıyafetler… Hepsi bir sistem içindeydi.

“Gözlerin ağrıyor mu?” diye sordu Zeynep.

“Bazen, özellikle ilaçlarımı aldıktan sonra,” dedi Defne. “Annem her gün üç kez veriyor. Görmemi iyileştirmeleri gerekiyor ama beni hep uyuşuk ve garip hissettiriyorlar.”

Zeynep, ilk gününde fazla ileri gitmek istemedi. Fakat Defne’nin durumu onu rahatsız etmişti.

3. Bölüm: Şüpheler ve Sırlar

Öğleden sonra Aylin eve döndü. Mükemmel makyajı ve şık kıyafetleriyle içeri girdi. “Malikane çok güzel,” dedi Zeynep.

Aylin hafifçe gülümsedi. “Kemal her detaya özen gösterir. Defne’nin odasını da temizledin mi?”

“Evet, çok tatlı bir kız.”

Aylin’in yüzü gerildi. “Durumu karmaşık. Görüşü giderek kötüleşiyor. Doktorlar yakında tamamen görmesini kaybedeceğini söylüyorlar.”

Zeynep profesyonel bir ifadeyle başını salladı ama içten içe şüphe duyuyordu. “Ne tür bir hastalığı var?”

“Nadir görülen bir optik sinir dejenerasyonu,” dedi Aylin hızla. “Kemal’in ailesinde genetik bir durum.”

Akşam eve dönerken Zeynep, Defne’nin belirtilerinin nadir bir hastalıkla tam örtüşmediğini fark etti. Özellikle de kızın sabahları daha iyi görebildiğini söylemesi… Zeynep, eski mesleğinin verdiği sezgiyle bir şeylerin yanlış olduğunu hissediyordu.

4. Bölüm: Gizli Araştırma

Ertesi gün Kemal Kaya eve dönmüştü. Uzun boylu, karizmatik bir adamdı. Zeynep’i gördüğünde, “Hoş geldiniz,” dedi.

Gün boyunca Zeynep, Defne’yi uzaktan gözlemledi. Kız, babası evdeyken tamamen görme engelli gibi davranıyor, duvarlara tutunarak yürüyordu. Ama Kemal dışarı çıktığında daha iyi hareket ediyordu.

Öğle saatlerinde Zeynep, Defne’nin ilacını almak için Aylin’in yanına gittiğini gördü. Kadın küçük bir şişeden birkaç damla sıvıyı suya karıştırıp Defne’ye verdi. Kız ilacı içtikten sonra gözlerini ovuşturdu. “Gözlerim yanıyor anne.”

“Biliyorum tatlım. Ama ilaçlarını almazsan durumun daha da kötüleşir.”

Zeynep işine döndü ama akşam Aylin’in odasında bulduğu atropin damlaları ve ağrı kesiciler onu iyice endişelendirdi. Atropin, göz muayenelerinde pupillaları genişletmek için kullanılırdı ama uzun süreli kullanımda ciddi yan etkilere neden olabilirdi.

O gece eski meslektaşı Doktor Leyla’yı aramaya karar verdi. Leyla, Zeynep’in endişelerini dinledi ve “Atropin damlalarının uzun süreli kullanımı çocuk için tehlikeli,” dedi. “Defne’nin yaşadıkları ilaçların yan etkisi olabilir.”

5. Bölüm: Hastanede Kriz

Ertesi sabah malikanede bir telaş vardı. Defne fenalaşmış, hastaneye kaldırılmıştı. Zeynep, Defne’nin odasında yüksek konsantrasyonlu atropin damlalarını buldu. Hemen Leyla’ya mesaj attı.

Rüstem Bey, Defne’nin Özel Nişantaşı Hastanesi’ne götürüldüğünü söyledi. Ailenin doktoru Erhan Taner, etik dışı uygulamalarıyla tanınıyordu. Zeynep, Leyla ile hastanede buluştu. Leyla, “Atropin ve sakinleştiriciler bir çocuğu kör edebilir,” dedi.

Canan, hastanede hemşire olarak çalışan eski bir arkadaşı, Defne’nin sabahları daha iyi olduğunu ama ilaçlardan sonra kötüleştiğini söyledi. “Annesi ısrarla ilaçları kendisi veriyor.”

Zeynep, Defne’ye zarar verenin hastalık değil ilaçlar olduğundan iyice şüphelendi.

6. Bölüm: Gerçeğin Eşiğinde

Kemal, Defne için ikinci bir doktor görüşü almak istediğini söyledi. Zeynep ona gerçekleri anlattı. “Defne’nin belirtileri ilaçların yan etkisi. Atropin damlaları, göz ağrısı ve görme bulanıklığı yapar. Munchausen by proxy sendromu olabilir.”

Kemal, şok içindeydi. “Bunu kanıtlamanız gerekiyor,” dedi.

Zeynep, Defne’nin kanında atropin ve diğer ilaçların seviyelerini ölçen bir test yapılmasını ve Defne’nin odasına gizli kamera yerleştirilmesini önerdi. Kemal planı kabul etti.

7. Bölüm: Gerçek Ortaya Çıkıyor

Hastanede yapılan testler Defne’nin kanında yüksek miktarda atropin ve sakinleştirici bulunduğunu gösterdi. Kamera kayıtlarında Aylin’in Defne’ye ekstra ilaçlar verdiği ve “Baban geldiğinde daha kötü göründüğünden emin ol” dediği ortaya çıktı.

Kemal, karısına gerçeği açıkladı. Aylin önce inkâr etti, sonra ağlayarak “Ben sadece sevilmek istedim Kemal. Sen hep işindesin. Defne hastalandığında eve geliyorsun, bana ihtiyaç duyuyorsun,” dedi.

Doktor Mehmet, Aylin’in Munchausen by proxy sendromu yaşadığını söyledi. Tedavi edilebilir bir durumdu ama öncelikle Defne’nin zarar görmesini durdurmak gerekiyordu.

8. Bölüm: İyileşme ve Yeni Başlangıç

Defne’nin ilaçları kesildi. Birkaç gün içinde görüşü büyük ölçüde düzeldi. Zeynep hastanede Defne’nin yanında kaldı. Küçük kız iyileşmeye başladıkça Zeynep ona okuma ve yazma öğretti, birlikte resim yaptılar.

Kemal, Zeynep’e “Defne iyileşene kadar onunla kalabilir misiniz?” diye sordu. Zeynep kabul etti. Artık sadece temizlikçi değil, Defne’nin bakıcısı ve öğretmeni olmuştu.

Aylin psikiyatri kliniğine yatırıldı. Tedaviye istekliydi, geçmişindeki travmaları anlamaya başladı. Bir gün Zeynep’le görüşmek istedi ve “Bir gün aileme geri dönmek istiyorum. Değişmek için yardımına ihtiyacım var,” dedi.

Zeynep, Defne’nin güvenliğinin her şeyden önce geldiğini söyledi. Aylin kabul etti ve “Defne’ye onu sevdiğimi söyleyin,” dedi.

9. Bölüm: Aile Olmak

Defne hastaneden taburcu oldu. Malikaneye döndüklerinde Rüstem Bey onları neşeyle karşıladı. Evde artık daha hafif ve rahat bir hava vardı. Zeynep ve Defne bir rutin oluşturdular; sabahları ders çalışıyor, öğleden sonraları boğazda yürüyüşe çıkıyor, müze ziyaretleri yapıyorlardı.

Kemal, Zeynep’e minnettar olduğunu sık sık dile getiriyordu. Aralarındaki yakınlık giderek artıyordu. Zeynep, Defne’ye ve Kemal’e bağlandığını fark etti.

Bir gün Defne, “Sen bizi hiç bırakmayacaksın değil mi?” diye sordu. Zeynep bu soruya cevap veremedi. İçinde karmaşık duygular vardı.

Aylin, tedavide büyük ilerleme kaydetmişti ve bir gün Defne ile kontrollü bir görüşme yaptı. Küçük kız annesine resim yaptı, “Sen iyileştiğinde hepimiz birlikte olabiliriz,” dedi.

Aylin gözyaşları içinde Defne’ye sarıldı. “Seni seviyorum,” dedi. Defne de annesine sarıldı. O an odadaki herkesin gözleri yaşardı.

10. Bölüm: Hayat Devam Ediyor

Defne okula dönmeye hazırdı. Zeynep ona eşlik etti. Kemal, “Siz olmasaydınız Defne hala o durumda olabilirdi,” dedi. Zeynep ise “Ben sadece doğru olanı yaptım,” dedi.

Aylin’in tedavisi devam ediyordu. Kemal ve Zeynep, Defne’nin iyiliği için birlikte çalışıyorlardı. Aralarındaki bağ giderek güçleniyordu.

Bir akşam Defne, Zeynep’e “Sen bizim ailemizsin,” dedi. Zeynep gözyaşlarıyla ona sarıldı. Artık bu evde, bu ailede bir yeri vardı.

İstanbul’un ışıkları altında, Bebek’te bir hayat dönümü yaşanmıştı. Gerçek ortaya çıkmış, bir çocuk kurtarılmış, bir aile iyileşmeye başlamıştı. Ve hepsi, bir temizlikçinin cesaretiyle başlamıştı.

Son