Bergüzar Korel, gözyaşları içinde: Sen benim kaderimsin, Halit 💔😭

.

.

Bergüzar Korel ve Halit Ergenç’in Duruşmada Yüz Yüze Geldiği Duygusal Boşanma Süreci

Türk televizyonlarının en sevilen çiftlerinden Bergüzar Korel ve Halit Ergenç, geçtiğimiz günlerde beklenmedik bir mahkeme sürecine sahne oldu. Uzun yıllardır beraberlikleriyle hayranlarının gönlünde taht kuran ikili, bu kez boşanma süreci için mahkeme salonunda karşı karşıya geldi. Ancak taraflardan hiç kimsenin beklemediği bir gelişme yaşandı: Olması gereken soğukkanlı ve olgun ayrılık, son derece duygusal ve şaşırtıcı bir hal aldı.

Mahkeme salonuna ilk girildiği andan itibaren ortamda hissedilen gerginlik, herkesin dikkatini çekti. Bergüzar Korel, duygu dolu haliyle, titrek bir sesle hakim karşısında şunları söyledi: “Sayın Hakim, yaşadığımız her şeye rağmen Halit’ten ayrılmak istemiyorum. O benim kaderim.” Bu sözler salonu sessizliğe bürürken, Halit Ergenç ise hüzün ve kabulleniş arasında bir ifadeyle sessiz kalmaya çalıştı.

Duruşmanın ilerleyen dakikalarında, tarafların avukatlarının savunmaları sürerken Bergüzar gözyaşlarına hakim olamadı. Halit’e bakarak, “Senden ayrı yaşayamam. Sen benim her şeyimsin, Halit!” dedi. Bu içten ve samimi sözler, salonda bulunanlar arasında derin bir etki yarattı. Bazı magazin muhabirleri dahi böyle bir sahneyi beklemiyordu.

Hakim, ortamın sakinleşmesi için kısa bir ara verdi. Bu esnada Bergüzar ve Halit, mahkeme salonunun bir köşesinde sessizce konuştular. Görgü tanıklarının aktardığına göre, Halit, “Eskisi gibi devam edip edemeyeceğimizi bilmiyorum ama seni her zaman saygıyla seveceğim ve koruyacağım,” dedi. Bergüzar ise gözyaşları içinde, “Sen benim hayatımsın, Halit,” sözlerini tekrarladı.

Her zaman güçlü duruşuyla bilinen Bergüzar Korel, bu anlarda en savunmasız halini göstererek salondakilerin duygusal anlar yaşamasına sebep oldu. Ağlaması tüm salonu doldurdu ve birçok kişi bu duruma kayıtsız kalamadı.

Hakim tekrar salona döndüğünde, taraflara boşanma sürecine alternatif olarak bir arabuluculuk sürecine katılmalarını önerdi. Bu süreç, birbirlerinden ayrılmak isteyen ancak aralarında hala güçlü bir duygusal bağ olan çiftlere yönelik özel bir programdı. Hem taraflar hem de avukatlar bu öneri karşısında şaşkınlıklarını gizleyemedi.

Gözyaşlarıyla dolu Bergüzar tereddütsüzce kabul etti, Halit ise kısa bir duraksamadan sonra onay verdi. Hakim, arabuluculuk görüşmelerinin bir hafta içinde başlamasını kararlaştırdı. Bu süreç, çiftin duygularını daha sağlıklı ve sakin şekilde değerlendirmesine olanak tanıyacaktı.

Mahkeme çıkışında onlarca kamera ve mikrofon, yorgun ve duygusal görünen çiftin etrafını sardı. Bergüzar ve Halit, uzun açıklamalardan kaçındı. Halit sadece, “Her şey çok yeni, zamana ihtiyacımız var,” derken, Bergüzar ise fısıltıyla, “Aşka inanmayı sürdürün,” dedi.

Medya, olayı büyük ses getirdi. Ertesi gün gazetelerde “Yılın En Duygusal Boşanması,” “Ölmeyen Aşk,” ve “Halit ve Bergüzar: Ayrılık mı, Barışma mı?” gibi başlıklar manşet oldu. Sosyal medyada ise takipçiler çiftin yanlarında olduğunu gösterdi, ayrılmamalarını istedi ve birlikte yaşadıkları güzel anların fotoğraflarını paylaştı.

Çift ise özel hayatlarında cevap arıyordu. Gözlerden uzak, birkaç kez gizlice bir araya geldiler. Yıllar önce birlikte aldıkları küçük bir kır evinde buluştular. Şehir karmaşasından uzak, aşklarının özüne dönmeye çalıştılar. Bu buluşmalarda çocuklarından, kariyerlerinden, hayallerinden ve geçmişte biriken yaralardan bahsettiler. Kolay olmayan bir süreçti; suçlamalar, gözyaşları ve uzun sessizlikler oldu. Ancak beraberinde nostaljik gülümsemeler, uzun sarılmalar ve bin kelimeye bedel bakışmalar da vardı.

Bir gece yıldızlar altında otururken Bergüzar, “Paris’te bana evlenme teklif ettiğin günü hatırlıyor musun? Hiçbir kötü şey başımıza gelmez sanıyordum,” dedi. Halit ise gözleri parlayarak, “Ben de öyle düşünüyordum. Ve hâlâ sahip olduklarımızın eşsiz olduğuna inanıyorum,” yanıtını verdi.

Birbirlerine uzun uzun baktılar. Boş sözler vermediler; aşkın her zaman her şeyi iyileştirmeye yetmediğinin farkındaydılar. Ama o anda, savaşmaya devam edecek bir şeylerin olduğunu hissettiler.

Ertesi hafta arabuluculuk süreci başladı. Uzman eşliğinde korkularını, isteklerini ve hayal kırıklıklarını daha yapılandırılmış biçimde ifade ettiler. Arabulucu, çoğu zaman öfke ve üzüntünün ardında, anlaşılıp sevilme arzusu olduğunu gösterdi.

Birkaç seansın sonunda ilişkilerinde bir şeyler değişmeye başladı. Yeniden umutla birbirlerine bakmaya başladılar. Eskisi gibi olmayacaktı belki ama ilişkilerinde yeni bir olgunluk vardı. Olgun aşkın, çatışmasızlık değil, birlikte çatışmaları aşabilme becerisi olduğunu anladılar.

Sonunda birkaç hafta sonra verdikleri kararı ortak bir açıklamayla duyurdular: “Derin bir düşünme ve samimi diyalog sürecinden sonra birlikte yollarımıza devam etme kararı aldık. Hayal edilen ideal çift değiliz ama her gün birbirini kusurlarıyla ve gerçek sevgisiyle seçen iki insanız.”

Bu açıklama hayranları ve çalışma arkadaşları tarafından büyük sevinçle karşılandı. Pek çok destek ve kutlama mesajı gönderildi. Haber, sadece Türkiye’de değil, aşk hikayelerinin kalplere dokunduğu pek çok ülkede geniş yankı buldu.

Aylar sonra Bergüzar ve Halit, yaşadıkları süreci anlatan özel bir röportaj verdi. Bergüzar, “Aşk her zaman bir peri masalı değildir,” dedi. “Bazen zordur, sabır ister, başkalarının da hata yapabileceğini anlamaktır. Bu onları daha az değerli yapmaz.” Halit ise, “Bazen sevmeyi seçmek gerekir,” diye ekledi. “Sadece hissetmek değil. Karar vermek. Her gün.”

Röportaj, ikilinin el ele, mutlu ve huzurlu şekilde gülümsemesiyle sona erdi.

PLAY VIDEO:

O günden sonra, Bergüzar ve Halit daha önce hiç olmadığı kadar birlikte görüldü. Bazı ortak projelere imza attılar, sosyal kampanyalarda birlikte yer aldılar ve en önemlisi ailelerine odaklandılar. Sosyal medyada sık sık ormanda yürüyüşler, evde yemekler, çocuklarıyla geçirilen oyunlu anlar paylaştılar.

Onların hikayesi, zorlukların ortasında bile gerçek aşkın yolunu bulabileceğinin bir örneği oldu. Bazen gözyaşlarının son değil, yeniden doğuşun işareti olduğunu gösterdi.

Böylece Bergüzar Korel ve Halit Ergenç, gerçek sevginin kendi gölgeleriyle yüzleşmekten korkmadığını ve yeniden parlamak için mücadele ettiğini bir kez daha kanıtladı.