BİRİNCİ SINIF SENİN GİBİLER İÇİN DEĞİL!” — diye güldü milyoner… ta ki çocuk AKSİNİ KANITLAYANA kadar!
.
.
Birinci Sınıf Senin İçin Değil
Richard Sterling, Manhattan’da emlak imparatorluğu kurmuş, 45 yaşında zengin ve başarılı bir iş adamıydı. Bugün New York JFK Havalimanı’nda, lüks kıyafetleri ve kendinden emin tavırlarıyla birinci sınıf yolcu salonuna doğru ilerliyordu. Yanında 10 yaşındaki kızı Ema vardı. Ema, küçük yaşta otizm teşhisi konmuş, uçak yolculuklarında sık sık anksiyete yaşayan hassas bir çocuktu. Richard, tüm maddi gücüne rağmen kızının bu durumunu kontrol etmekte zorlanıyordu.
O sırada, aynı salonda Jordan adında 12 yaşında siyahi bir çocuk ve annesi Sara da vardı. Jordan, MIT’den tam burs kazanmış, matematik ve fizik alanında olağanüstü yetenekleriyle tanınan genç bir dahiydi. Bugün Los Angeles’ta düzenlenecek ödül törenine katılmak üzere birinci sınıf biletleriyle seyahat ediyordu. Jordan’ın kıyafetleri sade ve mütevazıydı; küçük, yıpranmış bir okul çantası taşıyor, ama gözleri umut ve heyecanla parlıyordu.
Richard, Jordan ve annesini fark ettiğinde yüzünde küçümseyici bir ifade belirdi. “Birinci sınıf senin için değil,” diye fısıldadı kendi kendine, Jordan’a bakarken. Ancak, kızının ani anksiyete nöbeti Richard’ın dikkatini dağıttı. Ema, sinirli bir şekilde bedenini sallıyor, düzensiz nefes alıyordu. Richard’ın tüm deneyimleri ve harcadığı paralar bu durumla başa çıkmaya yetmiyordu.
Jordan, bu sahneyi uzaktan izliyordu. Kendi ikiz kardeşi Marcos da otizmliydi ve bu tür durumları çok iyi tanıyordu. Annesinden öğrendiği ve yıllar içinde geliştirdiği duyarlılıkla, Ema’nın davranışlarını hemen fark etti. Ancak, Richard’ın sert tavırları ve sınıf ayrımcılığı Jordan’ın müdahale etmesini zorlaştırıyordu.
Uçak kalktıktan sonra, birinci sınıf yolcuları lüks koltuklarına yerleşti. Jordan, annesinin yanında, bu lüks ortamda biraz yabancı hissediyordu ama gurur duyuyordu. Richard ise kızının durumuyla mücadele etmeye devam ediyordu. Ema’nın aşırı duyarlılığı, kabin ışıkları, motor sesi ve yolcuların sohbeti arasında giderek artıyordu.
Richard, kızına tablet ve özel kulaklıklar vermiş, terapistlerin önerdiği birçok yöntemi denemişti. Ama Ema’nın anksiyetesi azalmıyordu. Bu sırada, Jordan cesaretini toplayarak Richard’ın yanına yaklaştı. “Bay Sterling,” dedi sakin ve saygılı bir sesle. “Kardeşim Marcos da otizmli. Ema’nın durumunu anlıyorum ve ona yardımcı olmak istiyorum.”
Richard önce şaşırdı, sonra kızgınlıkla, “Bu iyi bir zaman değil,” dedi. Ama Jordan ısrar etti: “Lütfen izin verin, sadece ne olduğunu açıklamak istiyorum.”
Jordan, otizmin aslında aşırı duyusal yüklenme ile ilgili olduğunu anlattı. “Ema, beynine aynı anda çok fazla bilgi geliyor ve bu onu bunaltıyor. Tablet ve kulaklık gibi uyarıcılar bazen durumu daha kötü yapar.”
Richard, Jordan’ın söylediklerini dikkatle dinledi. Jordan, “Bazen, en iyi yardım sadece orada sessizce bulunmak, birlikte nefes almak ve acele etmemektir,” dedi. Jordan, yavaş ve derin nefesler almaya başladı. “Ema, seninle beraber nefes alacağım, yalnız değilsin.”
Ema, Jordan’a bakmaya başladı. Hareketleri yavaşladı, nefesi düzene girdi. Richard, bu basit ama etkili yöntemin yıllardır uğraştığı sorununa çözüm olduğunu gördü. Yanındaki hostes Jennifer ve pilot Philips bile bu duruma hayran kaldı.
Richard, Jordan’a teşekkür etti ve kendisinden özür diledi. “Senin gibi biri bana iki yıl boyunca doktorların öğretemediğini öğretti,” dedi. Jordan ise mütevazı bir şekilde, “Ben sadece kardeşimden öğrendim,” dedi.
Uçuş boyunca Jordan ve Richard, otizm ve ailelerin yaşadığı zorluklar hakkında derin bir sohbet yaptılar. Richard, kendi sınıfı ve maddi gücüyle ilgili önyargılarını fark etti ve pişman oldu. Jordan ise yaşadığı deneyimlerin, akademik bilgiden daha değerli olduğunu anlattı.
Uçak Los Angeles’a indiğinde, Richard, Jordan ve Sara’ya destek teklif etti. Jordan MIT bursu aldığı için teklifi nazikçe reddetti ama Richard, otizmli çocuklar için araştırma ve destek sağlayacak bir vakıf kurmayı önerdi. Jordan danışman olarak yer alacaktı.
Ema, Jordan’a ilk kez uçakta doğrudan teşekkür etti ve ona çizdiği, birlikte uçan iki çocuk resmini hediye etti. Bu an, Richard’ın hayatındaki en anlamlı anlardan biri oldu.
Richard, kızına dönerek, “Bugün çok şey öğrendim. İnsanları dış görünüşlerine göre yargılamak hata,” dedi. Ema ise gülümseyerek, “Jordan gibi insanlar sayesinde dünya daha güzel,” dedi.
Bu yolculuk, Richard için sadece bir uçuş değil, aynı zamanda hayatını değiştiren bir ders oldu. Jordan’ın sabrı, bilgisi ve sevgisi, Richard’a gerçek zenginliğin paradan değil, anlayıştan geldiğini gösterdi.
News
एक सिख व्यवसायी व्यापार के सिलसिले में एक गांव गया और वहां उसने गरीब और भूखे लोगों को देखा।
एक सिख व्यवसायी व्यापार के सिलसिले में एक गांव गया और वहां उसने गरीब और भूखे लोगों को देखा। ….
तलाकशुदा पत्नी चौराहे पर भीख मांग रही थी… फार्च्यूनर कार से जा रहे पति ने जब देखा… फिर जो हुआ…
तलाकशुदा पत्नी चौराहे पर भीख मांग रही थी… फार्च्यूनर कार से जा रहे पति ने जब देखा… फिर जो हुआ……
बारिश में भीग रहे बुजुर्ग को होटल में घुसने नहीं दिया लेकिन जब बुजुर्ग ने एक कॉल किया #storytales
कहानी: इज्जत का सफर रात का समय था। आसमान में काले बादल गरज रहे थे और बारिश की तेज धारें…
दुबई में एक मजदूर लड़के ने एक अरब इंजीनियर का खोया हुआ बटुआ लौटाया, फिर जो हुआ वो जानकर आप हैरान रह जाएंगे…
दुबई में एक मजदूर लड़के ने एक अरब इंजीनियर का खोया हुआ बटुआ लौटाया, फिर जो हुआ वो जानकर आप…
ढाबे के मालिक ने सैनिकों से खाने के पैसे नहीं लिए थे, जब सेना का ट्रक दोबारा आया…
ढाबे के मालिक ने सैनिकों से खाने के पैसे नहीं लिए थे, जब सेना का ट्रक दोबारा आया… . ….
ट्रेन में बैग बदल गए थे, एक बैग में कीमती सामान था, लड़की ने वह बैग उसके मालिक को एक अप्रत्याशित तरीके से लौटा दिया।
ट्रेन में बैग बदल गए थे, एक बैग में कीमती सामान था, लड़की ने वह बैग उसके मालिक को एक…
End of content
No more pages to load