Burak Özçivit ve Neslihan Atagül’ün Efsane Aşkı: Deprem Anında Gösterdikleri Cesaret ve Sevgi

İstanbul, 9:21’de meydana gelen 6.5 büyüklüğündeki depremle bir kez daha sarsıldı. Deprem, sadece binaları değil, milyonlarca insanın kalbini de salladı. Ancak, bu korkunç olayın en dramatik hikayesi Beşiktaş’taki özel bir hastanede yaşandı. Oyuncu Neslihan Atagül, sol tarafı felçli olarak tedavi gördüğü hastanede deprem anında yatakta hareketsiz bir şekilde yatıyordu. O an, yanından bir an olsun ayrılmayan eşi Burak Özçivit, sevdiği kadını sırtına alarak, kendi hayatını riske atıp, çökmek üzere olan hastaneden çıkardı.

Bu olay, sadece bir deprem hikayesinden çok daha fazlasını anlatıyor. Burak Özçivit’in, sevdiği kadını canı pahasına korumak için gösterdiği cesaret ve sevgi, her geçen gün daha fazla insanın ilgisini çekti. O anı hastane güvenlik kameraları ve tanıkların anlattıkları gözler önüne serdi.

Sevgi ve Cesaretin Gücü

Neslihan Atagül, sol tarafı felçli olduğu için sadece gözleriyle hareket edebiliyor ve konuşmakta zorluk yaşıyordu. Deprem sırasında, hastanedeki sağlık personeli paniğe kapıldığında, Burak Özçivit bir saniye bile tereddüt etmeden yatağından fırlayıp, eşini sırtına alarak hastaneyi terk etmeye başladı.

Hastane çalışanlarından hemşire Sevim Yıldız, gözyaşları içinde o anları şu şekilde anlattı: “Yatak sallanmaya başladı, lamba sallandı, elektrikler kesildi. İlk düşündüğüm şey Neslihan’dı. Koşamadım ama Burak Bey hiç düşünmeden yataktan kalktı, eşinin üzerine kapandı. Sadece ‘Korkma, buradayım’ dedi.”

Depremin etkisiyle hastanede büyük bir panik yaşandı. Birçok insan kaçmak için hareket etti, asansörler devre dışı kaldı ve merdivenlerde bir panik yaşandı. Ancak 5. katta Burak Özçivit’in eşi için bağıran sesi dışında hiç bir şey duyulmadı. Genç oyuncu zaman kaybetmeden harekete geçti. Neslihan’ı titreyen bedeniyle yatağından nazikçe kaldırdı, onu battaniyeye sarıp sırtına aldı ve çökmek üzere olan hastaneden çıkmaya başladı.

Hastane güvenlik görevlisi Halil Karataş, Burak Özçivit’in gözlerindeki kararlılığı şu şekilde anlattı: “Yüzü ter içindeydi. Ama bir saniye bile durmadı. Felçli eşini sırtında taşıdı. Herkes bağırırken o sadece dua ediyordu: ‘Allah’ım, bana güç ver, bir şey olmasın.’”

Burak Özçivit, 5. kattan 1. kata kadar, Neslihan’ı sırtında taşıyarak merdivenleri tırmandı. Çökme riski taşıyan duvarlardan, devrilmiş sedyelerden geçerken, her adımda eşine “Dayan canım, yaklaşıyoruz” diyordu. Yardım etmek isteyen paramediklere ise Burak Özçivit, “Ben taşıyacağım, Allah bana onu verdi, başkasına emanet edemem,” diyerek reddetti.

Aşkın ve Gücün İfadesi

Hastanenin bahçesine çıktıklarında ise ortam bir kaosa dönmüştü. Boşaltılan hastalar, ambulanslar ve çadırlarla dolmuştu. Ancak o an, sanki zaman durmuştu. Burak Özçivit, sırtında taşıdığı Neslihan’ı ambulans sedyesine yerleştirirken, gözyaşlarını tutamayarak eşinin başına eğildi ve ona şu sözleri fısıldadı: “Bir deprem bizi yıkamaz. Ben senin her şeyinim, ölene kadar taşıyacağım.”

Neslihan, gözleriyle teşekkür etti. Konuşamasa da gözleri, Burak’ın sevgisinin ağırlığını hissetmişti, taşımanın acısını değil. Depremin ardından yapılan ilk kontrollerde ise Neslihan’ın kalp atışlarında sıra dışı bir düzenlilik gözlemlendi. Dr. Selçuk Aras, “Burak Bey’in eşini sırtında taşıması sadece fiziksel bir olay değil. Onun varlığı, kadının sinir sistemi üzerinde olumlu bir etki yapmış olabilir. Bazı travmalardan ancak sevgi kurtarır,” dedi.

Sosyal Medyada Yükselen Sevgi Dalgası

Bu olay, sosyal medyada büyük bir yankı uyandırdı. Türkiye’nin dört bir yanından ve dünya çapında pek çok kişi Burak ve Neslihan’ın hikayelerini paylaştı. Kısa sürede #BurakNeslihan etiketi dünya gündemine girdi. İşte o yorumlardan bazıları:

• “Böyle bir aşk, masallarda bile yok.”

• “Deprem bile onları ayıramaz. Eğer aşk varsa, her zaman bir yol vardır.”

• “Burak Özçivit, bu ülkenin en güçlü adamı. Sadece fiziğiyle değil, kalbiyle de.”

• “O an, sadece Burak’ın kalbini hissettim,” Neslihan’ın ilk açıklamaları ise şu şekildeydi: “O an, sadece Burak’ın kalbini hissettim.”

Neslihan Atagül’ün Yazılı Açıklaması

Saatler sonra Neslihan Atagül, el yazısıyla kısa bir açıklama yaptı. O notta şu satırlar vardı: “Konuşamıyordum, gözlerim açıktı ve kalbim çırpınıyordu. O an, Burak’ın sırtına dokunduğumda, ilk defa hissettim ki biz bu dünyaya ait değiliz. Beni taşımadı, bana hayat verdi.”

Burak Özçivit’in Zorlu Anlar Sonrası Açıklamaları

Burak Özçivit, olayın ardından kameralar karşısına geçtiğinde neredeyse konuşamayacak haldeydi. O anlar onu derinden etkilemişti ama yine de dimdik durarak o anları şu şekilde özetledi: “Onu taşımadım, kalbim taşıdı. O kadın bana her şeyi verdi. Gülüşünü, gözyaşlarını, umudunu… Şimdi, onu sadece hayatla değil, dünyayla da taşıyabilirim.”

PLAY VIDEO:

Sonuç

Burak Özçivit ve Neslihan Atagül’ün yaşadığı bu unutulmaz an, gerçek aşkın ve cesaretin bir sembolü haline geldi. Depremin yarattığı korku ve kaos, sevgiyle yenecek kadar büyük bir güce dönüştü. Bu hikaye, sadece bir felaketi değil, aynı zamanda güçlü bir aşkı, fedakarlığı ve insan ruhunun en derin köşelerine kadar ulaşabilen bağlılıkları da ortaya koydu. Bu olay, tüm dünyaya aşkın ve sevginin gerçek anlamını hatırlatan bir ders oldu.

Sonuç olarak, Burak Özçivit ve Neslihan Atagül’ün bu hikayesi, sadece Türkiye’de değil, dünya çapında büyük bir etki yaratmıştır. Aşkın gücüyle her zorluğu aşmak, her türlü engeli yenmek mümkündür. Bu olay, bize sevginin ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır.