Can Yaman’ın yargı açıklaması ortaya çıktı: “Çocuğumu kaçırmadım, ben onun babasıyım” 😔👨‍👦

.

.

Can Yaman ve Demet Özdemir Arasındaki Çocuk Evliliği Dava Süreci: Gerçekler ve Tartışmalar

Son günlerde, Türkiye ve İtalya’nın gündeminden düşmeyen ve herkesin merakla takip ettiği çocukla ilgili velayet davası, sosyal medyada ve basında büyük yankı uyandırmaya devam ediyor. Roma’da görülen davada, ünlü oyuncu Can Yaman’ın verdiği ifadeler, kamuoyunda büyük bir şok etkisi yaratırken, davanın seyrine de yön verdi. Can Yaman, ilk kez mahkemeye çıkarak yaptığı açıklamalarla tartışmaları derinleştirdi ve kendini savundu.

Can Yaman’ın İfadesi: “Çocuğumu Kaçırmadım, O Benim Oğlum!”

Can Yaman, mahkemede yaptığı açıklamada, “Çocuğumu kaçırmadım, o benim oğlum. Onunla olmak dışında hiçbir amacım yoktu. Bir kaçıran olarak sunulmam adil değil,” diyerek gözyaşlarına boğuldu. Bu ifadeler, mahkemedeki herkesi derinden etkiledi. Avukatlar, psikologlar, konsolosluk yetkilileri ve gazeteciler, Can Yaman’ın duygusal konuşmasını titreyerek dinlediler. Ancak, davada sunulan belgeler, mesajlar, kamera kayıtları ve tanık ifadeleri, olayın çok daha karmaşık ve şok edici bir boyutta olduğunu ortaya koydu.

Olayın Başlangıcı ve Dava Süreci

Roma’daki tarihi mahkemede güvenlik önlemleri üst seviyeye çıkarılmıştı. Basın mensuplarının mahkemeye girmesi yasaklanmıştı. İlk olarak Demet Özdemir odasına girdi. Ardından, Can Yaman, polis eşliğinde mahkemeye katıldı. Mahkemede ilk sözleri, “Beyefendi, bu çocuğu izinsiz olarak yurtdışına çıkardınız. Neden?” oldu. Bu soruya verdiği yanıt ise, “Sayın Mahkeme, ben oğlumu annesinden kaçırmadım, ben bir babayım. Onunla olmak istedim, onu seviyorum, onu korumak istedim. Annesiyle uzun süredir anlaşmazlıklarım vardı. O gece oğlumu alıp Roma’ya geldim çünkü burada daha güvende olacağımızı düşündüm. Suç işlemedim, sadece bir baba gibi hareket ettim,” şeklindeydi.

Demet Özdemir’in Tepkisi: “Oğlumun Kokusu Yoktu…”

Can Yaman’ın kendini savunmasının ardından, Demet Özdemir’in gözyaşları içinde verdiği ifade ise salondaki en duygusal anlardan biriydi. Mahkemede “Her sabah oğlumun kokusuyla uyanırdım. O sabah o kokuyu alamadım. Beşiği bomboştu. Kalbim patlayacak gibi oldu. Günlerce neredeydim bilmiyorum. Herhangi bir anne gibi korktum. Kim çocuğumu kaçırdıysa, isterse babası olsun, suç işlemiştir. Kızımı istiyorum geri. Can’a kırgın değilim ama yaptığı şey affedilemez,” dedi. Bu açıklamalar, mahkemedeki duygusal atmosferi daha da yoğunlaştırdı.

WhatsApp Mesajları ve Psikolog Raporu

Mahkemede sunulan belgeler arasında, Can Yaman’ın yakın arkadaşlarına gönderdiği WhatsApp mesajları da yer aldı. Bu mesajlarda, “Demet’e güvenmiyorum, Kaan’ı Türkiye’de bırakmak istemiyorum, bir süre Roma’da kalacağım, belki sonra konuşuruz ama şimdilik böyle karar verdim,” ifadeleri yer alıyordu. Bu mesajlar mahkemede delil olarak sunulduğunda Can Yaman sessiz kaldı. Avukatı ise bu mesajların “koruma amacıyla yazıldığını” ve yasal bir niyet taşımadığını savundu.

Bir İtalyan çocuk psikoloğunun hazırladığı rapor ise olayın ciddiyetini artıran bir başka unsur oldu. Raporda, “Çocuk, annesinden ani bir şekilde ayrılmasının sonucunda stres belirtileri göstermektedir. Uyku bozuklukları, huzursuzluk ve göz teması kurmaktan kaçınma gözlemlenmiştir. Bu yaş grubundaki bir çocuk için, ebeveynin ani bir şekilde değişmesi ciddi travmatik sonuçlar doğurabilir,” ifadeleri yer aldı.

Can Yaman’ın Savunması: “Oğlumu Seviyorum”

Mahkemenin son saatlerinde Can Yaman, hâkimden izin alarak yeniden söz aldı. Artık duygularını bastıramayan Yaman, “Oğlumu çok seviyorum. Onun için her şeyi yaparım. Bana kaçıran dediler, ama ben sadece onunla olmak istedim. Roma’daki parkta birlikte vakit geçirdik, kitaplar okuduk. Ona zarar vermedim, sadece bir baba gibi onunla vakit geçirmek istedim. Ben onun babasıyım!” diyerek kendini savundu.

Mahkeme Kararı Bekleniyor

Bir süre salonda sessizlik hakimdi. Hâkim daha sonra davanın ceza aşamasına geçeceğini duyurdu ve mahkeme kararının önümüzdeki günlerde açıklanması bekleniyor. Her iki taraf da sessizliğini korudu. Demet Özdemir, mahkeme sonrasında Roma’daki konutuna dönerken gözleri doluydu. Avukatı ve çocuğunun psikolojik danışmanı ile birlikteydi. Can Yaman ise mahkemeyi tek başına terk etti. Gözlüklerini takmış ve başını eğmişti.

Sosyal Medyada Büyük Paylaşım

Sosyal medya, özellikle Twitter ve Instagram’da ikiye bölündü. Bazı kullanıcılar Can Yaman’ı savunarak “O sadece bir baba” etiketiyle paylaşımlar yaparken, diğerleri “Hiçbir baba, annesinin izni olmadan çocuğunu alıp gitmez” şeklinde tepki gösterdi. Bu dava, yalnızca bir çocuğun velayetini değil, aynı zamanda iki dev oyuncunun kariyerlerini ve hayatlarını da etkileyecek. Hem Türkiye’de hem de İtalya’da, bu dava artık sadece bir sansasyonel olay olmaktan çıkıp, sosyal ve hukuki bir tartışmaya dönüştü.

PLAY VIDEO:

Sonuç

Mahkemenin vereceği karar, sadece çocuğun velayetini değil, aynı zamanda Can Yaman ve Demet Özdemir’in kariyerlerini de derinden etkileyecek. Bu dava, sosyal medya ve basında yoğun bir şekilde takip edilmeye devam ediyor. Tarafların açıklamaları ve mahkemede sunulan deliller, olayın çok daha derin ve karmaşık bir boyutta olduğunu gösteriyor. Şu an için tüm gözler, mahkemenin vereceği karar üzerinde yoğunlaşmış durumda.

Bu dava, birçok insanın “Babaların da hakları vardır” diyerek desteklediği bir durumu da gözler önüne seriyor. Diğer yandan, “Bir baba, çocuğunu annesinin izni olmadan alamaz” diyenler de haklı bir şekilde uyarılarda bulunuyorlar. Her iki tarafın da yaşadığı zorluklar ve duygusal çatışmalar, izleyen herkesin kalbinde derin izler bırakıyor.