Demet Özdemir, İstanbul depreminden sağ kurtulan: “Eğer Can Yaman olmasaydı…” 💔🙏

.

.

İstanbul Depreminde Demet Özdemir ve Can Yaman’ın Kahramanca Kurtuluş Hikâyesi

Geçtiğimiz hafta İstanbul’u derinden sarsan 6.5 büyüklüğündeki deprem, sadece binaları değil, insanların ruhlarını da yıktı. Silivri açıklarında meydana gelen bu şiddetli sarsıntı, İstanbul’un birçok semtinde büyük hasara yol açtı. Ancak bu felaket gecesi, yalnızca maddi kayıplara değil, aynı zamanda büyük bir sevgi ve kahramanlık öyküsüne de sahne oldu. Bu hikâyenin kahramanları ise ünlü oyuncu Demet Özdemir ve eşi Can Yaman’dı.

Hastanede Başlayan Kâbus

Demet Özdemir birkaç gün önce yüzündeki ciddi yanıklar ve yaralar nedeniyle özel bir hastanede tedavi altına alınmıştı. Fiziksel olarak zayıf düşmüş, psikolojik olarak ise oldukça yıpranmış durumdaydı. Eşi Can Yaman, o gece onu yalnız bırakmayarak hastanede yanında kalmayı tercih etti. Ancak saatler gece 03:45’i gösterdiğinde, korkunç bir sarsıntı İstanbul’u uykusundan uyandırdı.

Depremin ilk şiddetli dalgası, Demet’in kaldığı hastaneyi etkisi altına aldı. Yoğun bakım katında yalnız başına kalan Demet, aniden sarsılan odasında adeta ne yapacağını bilemedi. Duvarlar çatladı, tavan parçaları düşmeye başladı. Personel panik içindeydi. Elektrikler kesildi, her yer zifiri karanlığa büründü. Demet’in hareket edebilecek hali bile yoktu. Fakat Can Yaman için zaman durmuştu – tek amacı, sevdiği kadını bu cehennemden çıkarmaktı.

Can Yaman’ın Kahramanlığı

O an Can Yaman ne panikledi ne de korkuya kapıldı. Hemen Demet’in kaldığı kata koştu. Yoğun bakım odasına ulaştığında, onu korku içindeki hâliyle gördü. Hiç zaman kaybetmeden Demet’i sırtına aldı ve binadan çıkarmak üzere merdivenlere yöneldi. Depremin etkisi hâlâ sürüyordu. Duvarlar gıcırdıyor, yer çatlıyordu. Ama Can, adım adım binadan ilerledi. Onun için başka hiçbir şey önemli değildi.

Can Yaman, o gece sadece Demet’i değil, yol üzerinde karşılaştığı diğer birkaç hastayı da çıkarmak için yardımcı oldu. Ama kalbinin her atışında sadece Demet vardı. Binadan çıkana kadar her adımda onu daha sıkı sarıyor, düşmemesi için dua ediyordu. O an yaşanacak en küçük bir hata, hayatlarının en büyük felaketi olabilirdi.

Demet’in Gözyaşlarıyla Anlattığı Gece

Demet Özdemir, yaşadığı bu korkunç geceyi anlatırken gözyaşlarını tutamadı. Gözlerinde hâlâ korku ama kalbinde sonsuz bir minnet vardı.

“O gece karanlık her yanı sarmıştı. Ne olduğunu anlayamadan bina sallanmaya başladı. Yüzümdeki yaralar yüzünden kıpırdayamıyordum. Can, bir an bile düşünmeden beni sırtına aldı. Eğer o olmasaydı, belki de şu anda hayatta değildim.”

“Can her zaman benimle olmayı ister. Ama o gece, sadece bir eş değil, hayatımı kurtaran bir kahramandı. Onun bana olan sevgisini, sadakatini o an derinden hissettim. Gerçek bir sevgi sadece güzel zamanlarda değil, ölümle yüz yüze kalındığında da kendini belli ediyor.”

Deprem Sonrası Kaos ve Dayanışma

Hastane büyük hasar almıştı. Tavanların bir kısmı çökmüş, bazı katlara erişim imkânsız hâle gelmişti. Sağlık görevlileri hastaları dışarı çıkarmaya çalışıyor, itfaiye ekipleri yardıma geliyordu. Demet’in durumu ise ciddiyetini koruyordu. Bu yüzden hemen başka bir hastaneye sevk edildi. Can, onu bir an olsun yalnız bırakmadı.

Soğuk hava, siren sesleri, çığlıklar… Hepsi bir kabus gibi gerçek olmuştu. Ancak tüm bu karmaşanın ortasında, Can ve Demet’in elleri birbirinden hiç ayrılmadı. Bu durum, aralarındaki duygusal bağı daha da güçlendirdi.

Sevgi, Güven ve Sadakatin Sınavı

Can Yaman, yaşadıkları anı anlatırken sadece eşine duyduğu aşkı dile getirdi:

“Demet benim her şeyim. Onu korumak, onunla yaşlanmak en büyük hayalim. O gece sadece bir kadını değil, hayatımın anlamını korudum. Onun başına bir şey gelseydi, hayatımın en büyük acısını yaşardım. Bu yüzden hiç düşünmeden harekete geçtim.”

Demet ise:

“Can sayesinde hayatta kaldım. O sadece beni sırtında taşıyarak değil, kalbinde taşıyarak bu felaketten kurtardı. Onunla olmak, ne olursa olsun dimdik ayakta kalmak demek. Onsuz bu yazıyı bile yazamazdım.”

İstanbul Depreminden Geride Kalanlar

İstanbul depremi, sadece fiziksel yıkımlara neden olmadı; insanların duygularında da derin izler bıraktı. Binlerce kişi evsiz kaldı, onlarca insan yaralandı. Ancak bu felaket gecesi, Can Yaman ve Demet Özdemir için sevginin, sadakatin ve insanlık değerlerinin yeniden tanımlandığı bir sınav oldu.

Halk arasında “mükemmel çift” olarak görülen bu ikili, yaşadıkları zorluğu yalnızca kendi hayatlarında değil, hayranlarının kalplerinde de büyük bir iz bırakarak anlattılar. Onların hikâyesi, sevginin sadece mutlulukta değil, acıda da ne kadar güçlü olabileceğini gösterdi.

play video:

Son Söz: Aşkın Gerçek Gücü

Bu felaket gecesi, Can Yaman ve Demet Özdemir’in aşkının gerçek gücünü ortaya koydu. Birbirlerine duydukları sevgi, sadece sözde değil; eylemde, fedakârlıkta ve cesarette kendini gösterdi. Demet’in yaşadığı korku dolu anlar, Can’ın kahramanca davranışıyla hayata dönüştü.

Bu hikâye, sadece bir felaket anısında yaşanan kahramanlık değil, aynı zamanda her insanın içinde barındırdığı sevme, koruma ve birlikte var olma gücünün bir simgesi oldu.