Ebru Şahin, doktorlardan ve eşi Akın’dan yalvardı: “Bana yardım edin, böyle yaşayamam.” 😢💔

.

.

Ebru Şahin’in Gözyaşları: Türkiye’nin Kalbini Yakan Feryat

Türkiye’nin sevilen isimlerinden biri olan Ebru Şahin, geçirdiği korkunç kazanın ardından haftalarca hastanede yoğun tedavi görüyordu. Ancak fiziksel kısıtlamalar ve yaşadığı travmalar sonucu geçtiğimiz günlerde büyük bir çöküş yaşadı. Sessizce verdiği mücadele, duygusal bir patlamayla gözyaşlarına dönüştü ve bu anlar sadece ailesini değil, tüm Türkiye’yi derinden sarstı.

“Lütfen bana yardım edin, böyle yaşayamam…”

Ebru’nun bu sözleri hastane odasında yankılanırken, yanında bulunan eşi Akın Aksoğlu ne yapacağını bilemedi. Yüzünü elleriyle kapatarak odadan çıkan Akın, birkaç dakika sonra tekrar içeri girdi. Titreyen bir sesle eşinin başucuna eğilerek şu sözleri fısıldadı:

“Sana söz veriyorum Ebru, ne gerekiyorsa yapacağız. Bilim, umut, sevgi… Hepsi senin için. Ama lütfen pes etme.”

Bu duygusal anlar, hastane personelinin bile gözyaşlarını tutamamasına sebep oldu. Hemşireler, Ebru’nun günlerdir sakin olduğunu ancak o gün ilk kez içindeki acıyı dışa vurduğunu belirtti. Bu patlama, aynı zamanda tedavi sürecinde kritik bir dönüm noktasıydı.

Nörolog Dr. Levent Karaça: “Bu tür krizler iyileşme sürecinin doğal parçasıdır.”

Ebru’nun psikolojik durumu hakkında açıklama yapan nöroloji uzmanı Dr. Levent Karaça, travmatik beyin hasarı sonrası hastalarda bu tür duygusal çöküşlerin sıkça yaşandığını ifade etti. “Bu, aslında bir dönüm noktasıdır. Çünkü hasta ilk defa gerçekten neyle karşı karşıya olduğunu kabul eder. Bu farkındalık, iyileşmenin başlangıcıdır,” dedi.

Hemen ardından psikiyatri ekibi devreye girdi. Ebru ile birebir çalışan uzman psikiyatrist Dr. Aerdem, ilk seans sonrası şunları söyledi:

“Ebru yaşamak istiyor. Sevdiklerini bırakmak istemiyor. Ancak aynı zamanda eski hayatına duyduğu tarifsiz bir özlem var. Bu içsel çatışma, şu anki duygusal çöküşün temel sebebidir.”

Ebru şahin begged doctors and her husband Akın: Help me, I can't live like  that. - YouTube

Türkiye’nin Desteği: #PesEtmeEbru

Ebru’nun gözyaşlarının medyaya yansımasının ardından sosyal medyada #PesEtmeEbru etiketi gündem oldu. Ünlü isimler, oyuncu arkadaşları ve binlerce hayran, destek mesajları paylaştı. “Gücünü bizden al Ebru” ve “Seninle gurur duyuyoruz” gibi ifadelerle moral vermeye çalışan halk, Ebru’nun yalnız olmadığını gösterdi.

Ebru’nun annesi ve babası da olay günü hastaneye geldi. Annesi, kızının elini tutarak ağlayarak şunları fısıldadı:

“Bu halinle bile bize umut oldun. Sakın bırakma kızım. Sen bizim kahramanımızsın.”

Hastane Günlüğü: Sessiz Bir Mücadele

Hastane kaynakları, Ebru’nun tedavi sürecinde neredeyse hiç şikayet etmediğini, sabırla her prosedürü kabul ettiğini belirtiyor. Fizik tedaviye başlamış olsa da, bedeninin bazı bölümleri hala hareketsiz. Ancak doktorlar, onun azmi ve içsel gücünün, fiziksel durumunun ötesinde bir iyileşme sağlayabileceğini düşünüyor.

Ebru’nun odasında günlerdir bir rutin hâkim. Sabahları yapılan fizik tedavi, ardından sessiz geçen öğle saatleri, arada ziyaretine gelen yakın dostlar… Akşamları ise en zorlu anlar. İşte o zaman, geçmişe duyduğu özlem daha da yoğunlaşıyor.

Bir hastane çalışanı şu sözleriyle durumu özetliyor:

“Gece olduğunda, gözlerini tavana dikiyor ve uzun süre hiçbir şey söylemiyor. Ama bir damla gözyaşı her şeyi anlatıyor.”

Akın Aksoğlu: “Onun yanında olacağım, sonuna kadar.”

Ebru’nun eşi Akın, günlerdir hastaneden çıkmadı. Ziyaretçileri kibarca geri çeviriyor, basınla konuşmuyor. Tüm dikkatini ve enerjisini sadece eşine odaklamış durumda. Ebru’nun başucunda kitap okuduğu, elini tuttuğu ya da sadece yanında sessizce oturduğu görülüyor.

Akın’ın kardeşi sosyal medyada şu mesajı paylaştı:

“Ağabeyim Akın, Ebru için bir duvar gibi duruyor. Onun gücü, Ebru’ya da güç veriyor. Biz de ailece dua ediyoruz.”

Gündemde Tartışma: Ünlülerin Sağlık Hakları

Ebru’nun yaşadığı bu olay, kamuoyunda bir tartışmayı da beraberinde getirdi: Ünlülerin sağlık hakları ve mahremiyet sınırları. Bazı gazetecilerin hastaneye gizli kameralarla girmeye çalışması büyük tepki topladı. Türk Tabipler Birliği bu tür ihlallerin hasta haklarını zedelediğini vurguladı.

Aynı zamanda, uzmanlar sahne sanatçıları ve ekran yüzlerinin psikolojik sağlığına daha fazla dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. Psikolog Ayşe Demir, bir televizyon programında şöyle konuştu:

“Ünlü olmak, duyguları bastırmak anlamına gelmemeli. İnsanlar sahne arkasında da insandır. Duygularını ifade etmeleri ve destek almaları teşvik edilmeli.”

Umut Yeşeriyor

Tüm bu duygusal fırtınaların ortasında, Ebru’dan iyi haberler de geliyor. Doktorlar, tedaviye yanıt verdiğini, bazı reflekslerinin geri döndüğünü ve kısa süreliğine de olsa oturabildiğini bildirdi. Bu gelişmeler, ailesini ve sevenlerini bir nebze olsun rahatlattı.

Son olarak, Ebru’nun çocukluk arkadaşı ve şu an Londra’da yaşayan Zeynep adlı bir arkadaşı Türkiye’ye gelerek onu ziyaret etti. Ebru’yu ilk gördüğünde sadece şu cümleyi söyledi:

“Geri dön Ebru… Sen hepimizin ilhamısın.”

PLAY VIDEO:


Sonuç olarak, Ebru Şahin’in verdiği bu yaşam mücadelesi, sadece bireysel bir savaş değil, aynı zamanda Türkiye’nin kolektif vicdanında derin bir yankı uyandıran bir hikaye. Onun gücü, sevgisi ve inancı, bir kez daha insanların ne kadar dayanıklı olabileceğini gösteriyor. Ebru için umut sürüyor. Ve bizler, ekran karşısında değil; kalpten kalbe onun yanındayız.