Hande Erçel ve Kerem Bürsin, çocuklarını bir psikolog eşliğinde alacaklar!

.

.

Hande Erçel ve Kerem Bürsin: Bir Kalbin Evi Olmak

Türkiye’nin sevilen oyuncuları Hande Erçel ve Kerem Bürsin, bu kez ekranlardan değil, yürekleri ısıtan bir haberle gündeme geldiler. Ünlü çiftin evlat edinme sürecinde attıkları adımlar ve gösterdikleri duyarlılık, yalnızca magazin dünyasında değil, toplumun her kesiminde derin izler bıraktı. Hande ve Kerem, bir çocuğa yuva olmanın ne kadar değerli olduğunu gösteren örnek bir hikâyeyle topluma umut verdiler.

Yeni Bir Başlangıcın Heyecanı

Hande ve Kerem, uzun süredir çocuk sahibi olmayı hayal ettiklerini ancak hayatın onları evlat edinme yoluna yönlendirdiğini belirttiler. Bu kararın kolay olmadığını ancak oldukça anlamlı olduğunu söyleyen çift, sürecin başından sonuna kadar hem duygusal hem de yasal açıdan büyük bir sorumluluk taşıdığını vurguladılar.

Evlat edinme kararlarını kamuoyuna duyururken, Hande şu sözlerle kalpleri fethetti:

“Bir çocuğun hayatına dokunmak, bizim hayatımızı da değiştirdi. Bu artık sadece bir aile kurmak değil, topluma karşı da bir sorumluluk.”

Kerem ise, baba olmanın içini tarif edilemez bir sevgiyle doldurduğunu söyledi:
“O an, onu kucağıma aldığım an, tüm dünyam değişti.”

Hande Erçel and Kerem Bursin will pick up their children accompanied by a  psychologist! - YouTube

Sürecin Yasal ve Duygusal Boyutu

Çift, çocuk esirgeme kurumunun yönlendirmesiyle tüm sağlık kontrollerini ve yasal prosedürleri eksiksiz bir şekilde tamamladı. Sürecin her aşamasında hukuki danışmanlardan ve psikolojik destekten faydalanan Hande ve Kerem, evlat edinme konusunda toplumda oluşan önyargıların yıkılmasına da katkı sağladı.

Evlerinin her detayını çocuk için hazırlayan çift, odasını özel olarak dekore etti. Her şey en ince ayrıntısına kadar düşünüldü; oyuncaklar, kitaplar, eğitici materyaller ve hatta duvarlardaki renkler bile çocuğun ruhsal gelişimi göz önünde bulundurularak seçildi.

Psikolojik Destek: Ayşe Gürler’in Katkısı

Bu sürecin en önemli parçalarından biri ise, yakın arkadaşları ve psikolog Ayşe Gürler’in desteğiydi. Ayşe Hanım, çocuğun yeni evine ve ailesine uyum sürecini yakından takip ederek, gerekli psikolojik değerlendirmeleri gerçekleştirdi.

Özellikle çiftin daha önceki evliliklerinden gelen küçük kızları Maya ile yeni kardeşi arasındaki bağın nasıl kurulacağını gözlemleyen Ayşe Gürler, sürecin sağlıklı ilerlemesi adına çeşitli testler ve aktiviteler düzenledi. Ayşe’ye göre, çocukların yeni bir aile ortamına alışması zaman, sabır ve güven ortamı gerektiriyor.

“Çocuklar hissettiklerini kelimelerle ifade edemeyebilir ama davranışları çok şey anlatır. Ailenin sabırlı, anlayışlı ve açık iletişimde olması bu süreçte hayati önem taşıyor.” diyen Ayşe Hanım, birçok benzer durumda olan aileye de danışmanlık verdi.

Toplumsal Mesaj: “Lütfen Bu Durumu Görmezden Gelmeyin”

Hande ve Kerem, evlat edinme kararlarını sadece kişisel bir yolculuk olarak değil, aynı zamanda topluma bir mesaj olarak da gördüler. Süreci kamuoyu ile paylaşarak, başka çocukların da sevgi dolu yuvalara kavuşması için toplumsal farkındalık oluşturmayı amaçladılar.

“Milyonlarca çocuğumuz var. Her birinin sevgiye ve ilgiye ihtiyacı var. Biz sadece birini evimize kabul ettik ama bu süreç herkese açık. Lütfen bu durumu görmezden gelmeyin.” sözleriyle Hande, toplumu daha duyarlı olmaya davet etti.

Bu çağrı sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Binlerce kullanıcı, Hande ve Kerem’i örnek alarak benzer süreçler hakkında bilgi almak için çeşitli kurumlarla iletişime geçti. Çiftin bu duyarlı yaklaşımı, evlat edinmenin yalnızca yasal değil, aynı zamanda insani bir görev olduğunu bir kez daha hatırlattı.

Yeni Bir Hayat: Ailenin İçten Bağları

Hande ve Kerem’in evine katılan küçük kız çocuğu ile birlikte aile düzeni de tamamen değişti. Maya’nın yeni kardeşiyle olan ilişkisi, başta merak ve çekingenlikle başlasa da, kısa sürede sevgi dolu bir bağa dönüştü.

Kerem, bu süreci şöyle anlattı:
“Maya ilk gün biraz şaşkındı ama kardeşini gördüğü an sarılması, onunla oyuncaklarını paylaşması bizi çok duygulandırdı. Şimdi birlikte resim yapıyorlar, hikâyeler uyduruyorlar. Evimiz neşe dolu.”

Çift, bu dönemde sadece bir çocuğa değil, aslında kendi hayatlarına da yeni bir anlam kattıklarını fark etti. Artık her günleri daha dolu, daha anlamlı ve daha sorumlulukla geçiyor.

Toplumsal Sorumluluk Projeleri ve Gelecek Planları

Hande ve Kerem, bu sürecin ardından yalnızca kendi çocuklarını büyütmekle yetinmeyeceklerini, aynı zamanda evlat edinme ve çocuk hakları konusunda sosyal sorumluluk projelerine de öncülük edeceklerini duyurdu.

Eğitim, sağlık ve psikolojik destek alanlarında yapılacak yardımlar ve kampanyalarla daha fazla çocuğun hayatına dokunmak istediklerini belirten çift, bu konuda toplumun her kesiminden destek bekliyor.

Ayrıca, yakın gelecekte evlat edinme sürecini anlatan bir belgesel veya kısa film projesine de öncülük etmek istedikleri gelen bilgiler arasında. Bu sayede, insanların bilinçlenmesi ve sürecin normalleşmesi hedefleniyor.

PLAY VIDEO:

Son Söz: Sevgiyle Büyüyen Her Çocuk, Umudun Ta Kendisi

Hande Erçel ve Kerem Bürsin’in bu cesur ve ilham verici adımı, toplumda birçok kişiye örnek oldu. Onların kararlılığı, sevgisi ve sorumluluk bilinci, yalnızca bir çocuğun değil, birçok insanın kalbinde umut oldu.

Evlat edinme, bir çocuğun hayatına yön vermekle kalmaz, aynı zamanda bir aileyi baştan tanımlar. Bu süreçte önemli olan, biyolojik bağlar değil, sevgiyle kurulan gerçek ilişkiler ve paylaşılan duygulardır.

Hande ve Kerem’in hikâyesi bize bir kez daha hatırlatıyor: Her çocuk sevgiyle büyümeyi hak eder. Ve sevgi, bazen sadece bir adım uzaklıktadır.