Herkes milyonerden korkuyordu… TA Kİ GARSON KIZ ONU HERKESİN ÖNÜNDE SUSTURANA KADAR.
.
.
İstanbul’un Kalbinde Bir Cesaret Hikayesi
İstanbul’un Beyoğlu semtinde, Boğaz manzaralı, kristal avizelerle süslü prestijli bir restoran vardı. Bu restoran, şehrin en güçlü isimlerinin buluştuğu, kaderlerin şekillendiği bir mekândı. Her akşam, burada parmak hareketleriyle kaderleri kontrol eden insanlar toplanırdı. Ancak o kış gecesi, kimsenin beklemediği bir sahne yaşanacaktı.
Elif Yılmaz, 28 yaşında, zarafet dolu hareketleriyle masalar arasında dolaşıyordu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi mezunu, üç dil bilen, Dostoyevski ve Flober okuyan genç bir kadındı. Ailesini geçindirmek için garsonluk yapıyordu ve bu işi onurla yapıyordu. Ancak müşterilerin yukarıdan bakan, küçümseyen tonlarını fark ediyor, buna rağmen gülümsemeyi hiç bırakmıyordu.
Restoran müdürü Mehmet Bey, gece boyunca kaygılı gözlerle salonu denetliyordu. Her şey mükemmel olmalıydı çünkü burada hoşnutsuz olan bir müşteri, sadece o akşamı değil, kariyerini de yok edebilirdi. Ve o gece, Kemal Özdemir adında Beyoğlu’nun yarısının sahibi olan, sert ve korku salan bir adam geliyordu.
Kemal Özdemir, 45 yaşında, her hareketinde paranın verdiği soğuk güveni taşıyan, insanları kolayca ezebilen güçlü bir iş adamıydı. Restorana girdiğinde, salonun havası değişti; müşteriler sessizleşti, konuşmalar azaldı. Herkes Kemal’in gücünden korkuyordu.
Elif, Kemal’in masasına su götürürken, genç garson Tarık’ın titreyen ellerini gördü. Kemal, Tarık’a sert çıktı, “Bir dahaki sefere bardağı böyle gürültüyle koyarsan burada çalışamazsın,” dedi. Tarık korkuyla geri çekildi.
Müdür Mehmet Bey, Elif’e yaklaşarak, “Kemal Bey’in masasına sen bakacaksın, en iyimizsin,” dedi. Ancak Elif, “Bu adam da diğer müşteriler gibi, bir telefonla burayı kapatabilir ama onu tanrı gibi görmemeliyiz,” diye karşılık verdi. Onun bu cesareti Mehmet Bey’i etkiledi.
Kemal, Elif’in korkusuzluğunu fark etti. Ona meydan okudu, “Sen kimsin?” diye sordu. Elif, “Elif Yılmaz, bu akşam size hizmet edeceğim,” dedi. Kemal, alışık olmadığı bu duruş karşısında şaşırdı.
Elif, Kemal’in yüksek sesle eleştirilerine ve provokasyonlarına sabırla ve diplomatik cevaplar verdi. Kemal, daha da sinirlendi ve diğer müşteriler bile bu gerginliği fark etti.
Kemal, Elif’e, “Sen yeni misin? Burada nasıl çalışıyorsun böyle?” diye sordu. Elif ise sakin ama kararlı bir sesle, “Siz kim olduğunuzu biliyorum Kemal Bey. Ama asıl soru, siz kendinizin kim olduğunu biliyor musunuz?” dedi.
Elif, Kemal’in gücünü başkalarını küçültmekte kullandığını, gerçek gücün başkalarını yüceltmek olduğunu söyledi. Bu sözler salonu sarstı. Müşteriler Elif’e hayranlıkla bakıyordu.
Kemal, tehditkar bir şekilde, “Ben bu şehirde istediğimi işten attırırım, istediğim yeri kapattırırım,” dedi. Elif ise, “Ama bu sizi nasıl bir insan yapıyor? Gücünüzü masum insanlara zarar vermek için mi kullanıyorsunuz?” diye yanıt verdi.
Salondan alkışlar yükselmeye başladı. Elif, Kemal’e, “Siz hiç Dostoyevski okudunuz mu? Ben garson olabilirim ama 12 saatlik vardiyamdan sonra edebiyat okuyorum. Siz kar hesabı dışında bir sayfa okuyabiliyor musunuz?” dedi.
Kemal, Elif’in bu beklenmedik cevabından etkilenmişti ama sinirlenmeye devam etti. Elif, “Ben onurumla çalışıyorum, ama siz kendi işinizi onurla yapabilir misiniz?” diye sordu.
Elif, Kemal’in kaç küçük işletmeyi batırdığını, kaç aileyi sokağa attığını anlattı. “Sizin gibi insanlar yüzünden bu şehirde normal insanlar yaşayamaz,” dedi.
Kemal’in yüzü kızardı. Elif, “Siz hiç düşündünüz mü gerçek değer nerede? Cebinizdeki parada mı, yoksa kalbinizdeki insanlıkta mı?” diye sordu.
Kemal, “Sen sadece bir garsonsun,” dedi. Elif gururla, “Evet, garsonum ve bu işi onurumla yapıyorum,” dedi.
Elif, Kemal’e, “Size ayna tutuyorum. Hoşunuza gitmiyorsa aynada gördüğünüzü değiştirmeyi deneyin,” dedi.
Salon alkışlarla doldu, insanlar Elif’in cesaretini takdir ediyordu. Kemal ise yalnız kalmıştı.
Elif, “Korku geçici bir güçtür, ama saygı gerçek saygı kazanılır,” dedi. Sonra, “Gerçek güç zayıf olanı korumak, güçsüzü güçlendirmektir,” diye ekledi.
Kemal, utanç içinde salonu terk etti ve Elif’in sözleri orada kalan herkese cesaret ve onurun ne demek olduğunu hatırlattı.
Ertesi gün restoran dolup taştı. İnsanlar Elif’i görmek ve onun hikayesini duymak için geliyordu. Üç gün sonra Kemal geri döndü, başı eğik ve özür dileyerek. Elif’i buldu ve, “Haklıydın, korkunç davrandım, teşekkür ederim,” dedi.
Elif, “Özür dilemek cesaret ister,” dedi. Kemal, “Para her şeyi satın alamaz, özellikle saygıyı,” diye ekledi.
Bu hikaye, İstanbul’da geçti ama dünyanın her yerinde yaşanabilir bir hikayeydi. Elif’in cesareti, güç ve saygı hakkında güçlü bir ders verdi.
Son Söz
Paranızda kaç sıfır olduğu önemli değildir. Önemli olan insan olarak kaç sıfır olmadığınızdır. Bazen sıradan bir insan, güçlü birinin hayatında öğrendiğinden daha fazlasını birkaç dakika içinde öğretebilir. İşte bu, paranın asla satın alamayacağı gerçek güçtür.
News
Bekar anne, çocuğunu mülakata getirdiği için reddedildi — ta ki milyoner CEO içeri girene kadar…
Bekar anne, çocuğunu mülakata getirdiği için reddedildi — ta ki milyoner CEO içeri girene kadar… . . Melike Acar ve…
MİLYONER, HİZMETÇİNİN KIZINI SINAMAK İÇİN UYUYORMUŞ GİBİ DAVRANDI VE GÖRDÜĞÜ KARŞISINDA ŞOKE OLDU
MİLYONER, HİZMETÇİNİN KIZINI SINAMAK İÇİN UYUYORMUŞ GİBİ DAVRANDI VE GÖRDÜĞÜ KARŞISINDA ŞOKE OLDU . . Selçuk Korkmaz ve Dürüstlüğün Sınavı…
“Bir Tabak Yemek İçin Çalabilir Miyim” 200 Milyoner Güldü. Ama Yeteneği Herkesi Etkiledi
“Bir Tabak Yemek İçin Çalabilir Miyim” 200 Milyoner Güldü. Ama Yeteneği Herkesi Etkiledi . . Tarık Gökalp ve Altınsaray’da İnsanlık…
“ARAPÇA BİLİYOR MUSUN” CEO TEMİZLİKÇİYE İNANMADI. AMA O ANLAŞMAYI KAPATIP İFLASI ÖNLEDİ
“ARAPÇA BİLİYOR MUSUN” CEO TEMİZLİKÇİYE İNANMADI. AMA O ANLAŞMAYI KAPATIP İFLASI ÖNLEDİ . . Çöl Kraliçesi Nilüfer Kaya’nın Yeniden Doğuşu…
“BABA, ÇÖPTE UYUYAN O İKİ ÇOCUK BANA BENZİYOR” DEDİ MİLYONERİN OĞLU! VE BÜYÜK BİR SIR ORTAYA ÇIKTI
“BABA, ÇÖPTE UYUYAN O İKİ ÇOCUK BANA BENZİYOR” DEDİ MİLYONERİN OĞLU! VE BÜYÜK BİR SIR ORTAYA ÇIKTI . . Kayıp…
“FERRARİNİ TAMİR EDERİM!” — MİLYONER GÜLDÜ… TA Kİ DİPLOMASIZ MEKANİKÇİ MOTORU ÇALIŞTIRANA KADAR!
“FERRARİNİ TAMİR EDERİM!” — MİLYONER GÜLDÜ… TA Kİ DİPLOMASIZ MEKANİKÇİ MOTORU ÇALIŞTIRANA KADAR! . . Ferrari ve Mahalle Atölyesi: Diego’nun…
End of content
No more pages to load